D vitamini eksikliği ya da yetersizliği günümüzde küresel bir sağlık sorunu olarak kabul ediliyor. Sanayileşmiş ülkelerin birçoğunda son derece yaygın. Dünyada 1 milyardan fazla kişide D vitamini eksikliği ve yetersizliği bulunduğu bildirilmiş. Ülkemizde kadınlarda daha fazla olmak üzere her 10 kişiden 9’unda D vitamini eksikliği görülüyor.
D vitamini yağda eriyen bir vitamindir, kalsiyum ve fosfatın bağırsaklardan emilimini artırarak kemik metabolizmasını etkiler. Çocuklarda büyüyen kemik dokusunun gelişmesini, erişkinlerde ise kemiğin yeniden yapımını; kemiğin mineral yapısı için gerekli kalsiyum ve fosfor düzeylerini sağlar.
D VİTAMİNİ CANDIR!
Kan şekeri regülasyonunda önemlidir. Kalp damar sistemi koruyucu etkisi vardır. (D vitamini seviyesi düşük olanların kalp krizi geçirme riski 2.5 kat daha yüksek.) Damarlarda basıncı düzenleyerek tansiyonun düzenlenmesinde etkili olur.Bağışıklık sistemine olumlu etkilidir, sık enfeksiyonu önler. Diş çürüklerinin oluşmasını ve diş kayıplarını önler. Tiroid hormonunun çalışmasını düzenler. Kan pıhtılaşmasını düzenleyici etkisi vardır.
Zihin için özellikle faydalıdır, Alzheimer gelişimini önler, felci engeller.
Kansere karşı koruyucudur. Bir çalışmada D vitamini seviyesi düşük olan hastalarda meme kanseri riskinin 5 misli daha fazla olduğu gösterilmiştir. Kandaki D vitamini seviyesinin 32 ng/ml üzerine çıkarılması kolon kanseri riskini dörtte bir azaltmaktadır.
KEMİKTEN KALBE, AĞRIDAN KANSERE...
· Düşük seviyedeki D vitamini kemik erimesi riskini 300 kat artırıyor ve açıklanamayan kemik ağrılarına neden oluyor.
· Sırt ağrısı çekenlerin yüzde 80’inde D vitamini eksikliği gözlemleniyor.
· Eksikliği kolon ve prostat kanseri gibi hastalıklara neden olabiliyor. Cancer dergisinde yayınlanan bir araştırmaya göre D vitamini eksikliği, her yıl 23 bin yeni kanser vakasına yol açabilecek potansiyele sahip.
NEDEN BU KADAR YAYGIN?
D vitamini vücutta dışarıdan alınan öncül maddelerle deride üretilen bir vitamin. Yani insanlığın evrim süreci boyunca hep yanı başında olan güneşten etkin faydalandığı sürece eksiliğini yaşamadığı bir durum. Ancak sanayileşme ile birlikte binaların içine tıkılma ve günlük etkin güneş ışığından faydalanmanın azalmasından ve hatta cilt kanserlerinin artmasıyla güneş ışığının ‘tu kaka’ hale gelmesinden maalesef vücudumuzun normal işleyişi için gerekli olan D vitamini de nasibini aldı.Ülkemizin coğrafi durumu da güneşten uygun miktarda D vitamini sentezlenmesini engelliyor. Çalışmalar Amerika’nın kuzeyinde (Boston, 42° kuzey) haftada 2-3 defa el, yüz ve kolları 5-15 dakika güneşe tutmanın vücudun D vitamini ihtiyacını karşılamak için yeterli olduğunu ortaya koyarken yaklaşık 33° enlemin kuzeyinde ve güneyinde yaşayanlarda kış aylarında D vitamini sentezi hemen hemen hiç olmuyor.
D VİTAMİNİ EKSİKLİĞİ BELİRTİLERİ
- Aşırı terleme
- Kaslarda güçsüzlük, yorgunluk sürekli halsizlik
- Kemik ve sırt ağrıları
- Yaygın vücut ağrıları
- Saç dökülmesi
- Daha sık ve ağır enfeksiyona yakalanma ve hastalık süresinin uzaması
- Depresyon ve melankolik ruh hali
D VİTAMİNİ EKSİKLİĞİ NEDEN OLUR?
· Güneş ışığını doğrudan alamamak· Vücutta D vitaminini emilimini engelleyici faktörler: Karaciğer ve böbrek hastalıkları (yeterince alınsa bile sentez aşamasında sorun olur, sisteme D vitamini katılamaz), koyu renk cilt (renk pigmentleri D vitamini yapımını engeller. Koyu ten, açık tene göre iki kat tedavi gerektirir), çölyak, chron, kistik fibrozis ve benzeri emilimi bozan sindirim sistemi hastalıkları
· Obezite: Yağda çözünen D vitamini yağ dokusunda birikir ve sisteme katılmaz, böylece eksikliği doğar.
· Yaş: Yaş ilerledikçe cilt incelir ve aktif D vitamini sentezleyen alan azalır.
D VİTAMİNİ İHTİYACINI NASIL KARŞILAYACAĞIZ?
· Somon, ton, uskumru, sardalya gibi yağlı balıklar, yumurta sarısı, süt, brokoli, maydanoz, yeşil soğan gibi yiyecekler D vitamini yönünden zengindir, ancak hiçbir gıda günlük ihtiyacı karşılayacak kadar içermez. Örneğin 100 gr lüfer 310 ünite D vitamini içerirken, 1 litre yağlı süt 66 ünite D vitamini içerir.
· En önemli kaynak, güneş ışınları etkisiyle deride sentezlenen D vitaminidir. Her gün yaz kış demeden yüzünüz eller ve kollar açık bir şekilde 15 dakika güneşe direkt maruz kalacak şekilde açık alanda güneşlenilmelidir. Pencere camı ve araba camı ultraviyole ışınların yüzde 90’ını engellediği için yeterli alım sağlanamaz.
· Anne sütünün D vitamini içeriği düşük olması nedeniyle kış aylarında, güneş görmeyen, yeterli D vitamini desteği almayan 4 ay-3 yaş arası çocuklarda tüm kemiklerde yumuşama ile seyreden Rikets hastalığı gelişir: Hipokalsemi, konvülsiyon, ağırlık binen kemiklerde eğilme, kas güçsüzlüğü, diş gelişim bozukluğu ve büyüme geriliği gelişebilir. Bu nedenle yeni doğan bebeklerin kan değerlerine bakılmaksızın günlük 400 ünite D vitamini takviyesi zorunludur.
· Günlük kullanıma sıkça girmiş olan multivitaminler ortalama 400-600 ünite D vitamini içerir. Yani eksikliği halinde D vitaminini yerine koyamaz ancak günlük ihtiyacı karşılar.
· D vitamini eksikliğini önlemek için, Endokrin Topluluğu kendi uygulama rehberlerinde; yeni doğanlarda ilk bir yıl için günlük 400-1000 IU (2000 IU’ye kadar güvenli), 1-18 yaş arasındaki çocuk ve ergenler için günlük 600-1000 IU (4000 IU’ye kadar güvenli), 18 yaş üzeri erişkinler için ise günlük 1500-2000 IU (10000 IU’ye kadar güvenli) D vitamini desteği önermektedir.
İlgili haberler
5 adımda kalp sağlığınızı koruyun!
Kalbimizi korumak için yapmamız gerekenler çok basit aslında. 5 adımda kalbimiz nasıl daha sağlıklı...
GÜNÜN UYARISI: Güneşlenirken dikkat
Hafta sonu kaçamağı planlayanlar, deniz kenarında tatilde olup şöyle bir uzanıp bronzlaşayım diyenle...
GÜNÜN BİLGİSİ: Hamilelikte folik asit adeta bir ka...
Yeni doğan bebeklerde Spina Bifida yani ayrık omurga hastalığı yaygın. Hamilelik dönemi ve özellikle...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.