Tatil sezonu başladı. Bazılarımız şöyle bir kemiklerim ısınsın diye, bazılarımız bronzlaşmak için bazılarımız da sadece güneşi sevdiğimiz için bulabildiğimiz her fırsatta kendimizi güneşe atıyoruz. Peki güneşlenmek iyi mi kötü mü? Önce iyi yanlarından başlayalım...

İyi yanları:

* Güneş ışınları vücudumuza işlediğinde D vitaminine dönüşüyor. D vitamini de güçlü kemikler ve dişler için çok önemli.
* Egzama ya da akne sorunları olanlar için de güneş bire bir.
* Modumuzu değiştirmek için de hiçbir şey güneş kadar iyi gelmez. Bilim insanları bunun beynimizdeki pineal bez ve melatonin seviyeleriyle ilgili olduğunu kanıtladı.
* Güneş ayrıca adeta güzellik iksiri.

Kötü yanları:

Ne yazık ki güneşin kötü yanları da var. Aman dikkat!
* Kırışıklıklar! Güneş ne yazık ki bizi her şeyden daha fazla yaşlandırır. Cildimiz kollajen ve elastin denen proteinleri içeriyor ki bunlar güneş ışınlarıyla zarar görür. Güneş altında sadece 2-3 dakika kalsanız bile bu olumsuz etki kendisini hissettirmeye başlıyor. Bir kere zarar gördükten sonra cildimiz yumuşaklığını yitirir, incelir, gevşekleşir ve kırışır. Yüz ve boyun zararlı güneş ışınlarından en çok etkilenen yerler.
* Ve cilt kanseri! Cildimiz güneşe ne kadar maruz kalırsa o kadar risk altındayız demek. Hele açık tenliler yanığa maruz kaldıysa ya da güneşte çok fazla vakit harcadıysa risk büyüyor.

Çirkin yanları:

Güneşin sadece kötü yanları yok bir de çirkin yanları var.
Güneş yanığı. Ve şiddetli acı. Bu durum, derinin üst katmanı UV ışınlarıyla zarar gördüğünde oluşuyor.
Ayrıca damarların şişmesi ve sıvı salgılamasına yol açan kimyasalların serbest bırakılmasına neden oluyor. Bu da özellikle gençler için zararlıdır. Eğer çok gençse ve bir nükleer reaktör gibi yanıyorsanız, kalamin losyonu veya güneş yanığı kremi sürün. Çok su için, bir ağrı kesici alın ve kendinizi gölgeye atın. Dersinizi alın ve bir dahaki sefere kendinizi koruyacağınızdan emin olun :) 
Kaynak: BBC Türkçe