MEKTUP
Urfa’daki Özak Tekstil’e direniş tüm müdahalelere rağmen 19. gününde devam ederken Ekmek ve Gül’e mektup yazan kadın işçiler ‘Sesimize ses olun’ dedi.
Dünyaya gelirken verdiğim tüm rahatsızlıkları yaşarken telafi etmeye çalıştım. Kendimi güçlendirmeye, dönüştürmeye bu yaşantımın bana kattığı yaratıcılık sayesinde karar verdim.
SES Malatya Eş Başkanı Cansu Kaplan, Dünya Engelliler Günü vesilesiyle engellilerin yaşadıkları sorunları, ihtiyaçları yazdı.
Eski Özak Tekstil işçisi Merve Dizgin, yoğun ve aralıksız mesaileri, kod 50 ile işten çıkarılmasını ve asla sonlanmayan dava sürecini yazdı.
İnsanlar geçim derdine düşünce kadın cinayetleri daha da görünmez oldu. Kadınlar ekmek kavgasının yanında yaşama kavgası da verirken var olan yasalar uygulanmıyor.
Yorgunluktan, uykusuzluktan, üç vardiya sisteminden çocuklarımızdan, eşlerimizden, sosyal hayatımızdan olduk. Fabrika büyüyor biz ise bir aylık ev kirasına bile çalışmıyoruz.
‘Dilan Polat’ın güzellik merkezine lazer epilasyon için kaydımızı yaptık. Böyle ünlü birinin yerinde başımıza bir iş gelmez dedik. Daha ilk seansımız gerçekleşmeden, Polat’ın tutuklanma haberi geldi.’
‘Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği ile tanıştığımda oradaki kadınlar bana kucak açtılar. Dernek sayesinde belki de kendi başıma hiç öğrenemeyeceğim bilgileri öğrendim.’
İki yıldır nişanlı olan ancak ev kuramayan bir kadın avukat yazdı: Mobbing ve tacize uğramadan çalışmak, asgari ücret düzeyindeki maaşlarımız insanca yaşam koşullarında olmasını istiyoruz.
‘Ekmek ve Gül çok doğru bir çalışmayla bizim gönlümüzü kazandı. Şimdi biz bu kampanyanın gönüllü yürütücüsü olduk.’
Küçükçekmece’den Suna kadınların yoksullukla boğuşurken ruhsal ve bedensel olarak nasıl çöktüğünü, dayanışmanın yaralara nasıl merhem olduğunu anlatıyor.
Şimdi ben çalışmıyorsam bu yaptıklarım ne? Böyle çabalarken 'Akşama kadar ne yaptın ki?' sözü de bütün çabalarını, emeklerini yerle bir ediyor insanın...
Bazen ikinci işlerde çalışıyorum. Evlere temizliğe gidiyorum. Bakmayın arada arkadaşlarla kahve keyfi diye paylaştığım fotoğraflara. Aslında düpedüz mutsuzluğumu filtreliyorum.
Benim yurduma ve diğer KYK yurtlarına manevi danışmanlık hizmeti açılıyor. Sanki burada verilen tavsiyeleri baskıcı bir aileden duymak sorunu yaratan şey değilmiş gibi.
‘Son bir ayda en az beş tane genç canına kıydı. Bu gençler bizim geleceğimiz, umudumuz değil mi? Nedir bu çocukları umutsuzluğa sürükleyen?’
‘Çocuklar da yetişkinler gibi şartların farkında ve etkileniyorlar. Bu ekonomik şartlarda psikolojisi sağlam kimse kalmayacak.’
Deprem, engelli kadınlar ve çocuklar için birçok olumsuzluğu beraberinde getirdi. Bu yetmezmiş gibi devlet geçmişte yaptığı yardımları kesti. Engelli kadınlar ve çocuklar kaderine terk edildi.
İlk defa 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü eylemine katılmış İrem, eylem anında hissettiklerini kaleme aldı.
'Öğrencilerimize kek yapıp dağıtıyoruz bazen, bazen de sandviç, yarısını peçeteye sarıp saklıyorlar. Akşam yerim öğretmenim diyorlar, yine şov mu yapıyorlar?'
Özak Tekstil’de işten atılan ve arkadaşları ile birlikte direnişe geçen Seher Gülel daha önce futbolcu olduğunu, şimdi ise işçi olduğunu belirterek, fabrikadaki çalışma koşullarını yazdı.
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.