MEKTUP
'Ormanda bir erkekle mi, bir ayıyla mı karşılaşmak istersiniz?' Bu soruya kadınlar büyük çoğunlukla ayı diye cevap veriyor. Cevabın sebebi açık.
'Emine Erdoğan imzasıyla ilan edilen Okulumda Sağlıklı Besleniyorum programıyla tavsiye edilenler bir sürü süslü sözden ibaret kaldı'
‘Biz çalışanlar sağlığa erişemezken hastaları siz düşünün. Hatta özellikle tetkiklerde randevular o kadar uzak bir zamana veriliyor ki randevusuna gidemeden ölen hastalar bile var.’
Diziler öne çıkartılan, kısa yoldan zengin olmak için türlü yollara başvuran kadın karakterler bir yanda; kendi emeği ve alın teri ile ayakta durmak isteyen milyonlarca emekçi kadın diğer yanda...
1 Mayıs'a günler kala bir öğretmen yaşadıkları, şahit oldukları sorunları ve yan yana gelme ihtiyaçlarını kaleme aldı.
1 Mayıs, işçilerin, emekçilerin, sürekli çalışıp aldığı ücretle sadece evin kirasını yetiştirebilenlerinle beraber biz öğrencilerin de bayramıdır.
'Çok bir istediğim yok. İnsan olduğumu, değerimin olduğunu hatırlamak istiyorum. Bu sebeple insanca şartlar altında, mobbing, taciz ve baskı olmadan çalışmak, gelecek nesilleri eğitmek istiyorum.'
‘Biz lise öğrencileri de 1 Mayıs’ı kürsü gibi kullanmalı ve ücretsiz, nitelikli eğitim, okullarda bir öğün ücretsiz ve sağlıklı yemek verilmesi gibi taleplerimizi haykırmalıyız.’
'Bizler 3. Yurt Kadınları olarak karşılaştığımız bu durumu, en temel hakkımız olan güvenli barınma hakkımızın gasbedildiğini, güvenli yurtlar istediğimizi tekrar bildirmek istiyoruz.'
YTÜ'den 19 öğrenci topluluğu, Yüzyüzeyken Konuşuruz grubunun üniversitelerinde sahneye çıkarılacak olmasına tepki göstermişti, öğrencilerin talebi karşılık buldu.
YTÜ öğrencisi Melike Nur, kadına şiddet ile gündeme gelen Yüzyüzeyken Konuşuruz grubunun YTÜFest'te çıkacak olmasına dair mektup yazdı.
Nejla Öztürk, özgürlüğün onun için ne ifade ettiğini, kadınlar üzerindeki artan baskıyı, özgürlük istencini kaleme aldı.
Sovyetler öğretiyor. Sovyetler’ de gördüğümüz yaşam, bugün sürdürdüğümüz bir öğün ücretsiz, sağlıklı yemek kampanyasına yansıyor.
Okullarda bir öğün ücretsiz, sağlıklı yemek için mücadele eden Zaide, yönetenlerin kendileri için çarçur ettiği bütçeyi çocukların beslenme hakkı için çok görenlere sesleniyor.
Yoğun bakım servisinde, ağır koşullarda mesai yapıyoruz. İşbaşı yaparken, 'Vücudumuzun ağrımayan yeri yoktur', 'Bu dertler yüzünden emekli olduktan sonra uzun yaşayamayız' diye dert yanıyoruz.
‘Bayramın gelmesini bile istemiyoruz artık. Neden derseniz, torunlarımıza bayramlık alamaz hale geldik. Bayram harçlıklarını veremez hale geldik.’
Sorunlarımız ortak ve her sohbetin sonunda ‘biz birlikte olduğumuz sürece güçlüyüz’ noktasında birleşiyoruz.
‘Ben öğrenciyim, ders çalışabileceğim bir yer yok. Kendime ait bir odam yok. Sorsanız AKP bize konteyner verdi. Verdikleri konteyner hiç güvenli değil.'
'Sağlık emekçileri diğer sendikalardan ya da sendikasız sağlık emekçileriyle bir birlikteliği sağlayamadığı için ses çıkarmak konusunda inanılmaz kaygı duyuyorlar.'
Kendi kaderimizi ve çocuklarımızın geleceğini kendi ellerimize almak; 'tek adam'la birlikte, seçim-oy-kurtarıcı kısır döngüsünü kırmakla mümkün.
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.