Adım Güler 34 yaşında 2 çocuk annesiyim. Eşim 5 yıldır cezaevinde yatıyor. Çocuklarımla birlikte hayat mücadelesi veriyorum. Biri 10 diğeri 6 yaşında olan iki kız çocuğum var. Özel bir kreşte yardımcı abla olarak asgari ücretin altında bir maaşla çalışmaktayım. Eşimin yanımızda olmadığı bu süre boyunca hayat çok zor geçti ve açlığa mahkum olduk. Aldığım ücret ancak hayatta kalmamızı sağlıyor. Bir anne olarak çocuklarının isteklerini yerine getirememek, onlara güzel bir hayat sağlayamamak ne kadar zordur bilemezsiniz. Bir kadın olarak eşimin cezaevine girmesini kendime dert edinip karalar bağlamadım, çalışıp didinip ayakta kaldım. Oysa benim de hayallerim ve bu hayattan beklentilerim vardı. Dolgun maaşlı bir işte çalışıp hem kendim hem de çocuklarım için güzel bir hayat sağlayabilirdim. Ancak şu anda kendimi ve çocuklarımın geleceğini unutup günü kurtarmaya çalışıyorum. Ben de isterdim lüks olmayan, kahve içip sosyal hayata dahil olacağım bir yaşamı ama günümüz şartlarında temel ihtiyaçlar bile lükse dönüştü. Bizler artık kendi yaşantılarımızdan geçip çocuklarımıza yetme çabasındayız ancak maddi imkansızlıklardan kaynaklı kaygı, gerginlik, stres vb. faktörler de hayatımızı etkilediği için yer yer sağlıklı davranışlar da sergileyemiyoruz. Her ne kadar moral açısından ve çocuklarımla olan iletişimimde güçlü duruyor olsam da onların da bu kaygı ve endişelerden fazlasıyla etkilendiklerini görebiliyorum. Dahası bu şartlar ne zamana kadar devam eder bilmiyorum ama çocuklarımla dolu dolu geçirmem gereken zamanları günü kurtarma çabasıyla erteledim. Evet bir gün maddi imkanlar açısından nefes almış olacağım ama ben ve kızlarım sürekli kaygı, stres ve gerginlik psikolojisinde kendimizi bulacağız. Oysa bizim beklentimiz her insanın yaşaması gereken bir hayat. Ben çocuğuma herhangi bir şeyi bir tane almasını maddi gücüm olmadığı için değil de ihtiyacı o kadar olduğu için almasını öğretmek isterdim. Çocuğuma “Paramız yok alamayız” dememeliydim. Çevremizdeki onca insan bizimle aynı ve belki de bizden daha zor durumda hayata karşı mücadele içinde. Ben de bu insanlardan sadece bir tanesiyim. Benim gibi kadın arkadaşlarıma daha güzel yarınlarda herkesin hakkı olan güzel bir hayat diliyorum.
Görsel: Freepik
İlgili haberler
Küçükçekmece’de seçim ve geçim sohbetleri: Kadınla...
14 Mayıs seçimleri için geri sayım başladı. İstanbul’un emekçi semtlerinden Küçükçekmece’de vatandaş...
Seçimde geçim: 'Yokluğu düşünmekten yorgunuz'
Seçim yaklaşırken yoklukla, yoksullukla boğuşmak zorunda bırakılan kadınlar, kaygılı. Akşam sofrasın...
Duvarlar çatlak, geçim derdi yaman: Suriyeli Emira...
Antep'te depremin ardından soğuk ve koşullar nedeniyle tek göz evine geri dönmek zorunda kalan Emira...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.