Tüm zorlukları sırtlayarak yeni bir yaşam için yola çıkanlar, dikenli telleri, tepeleri, denizleri aşsalar da gittikleri yerde ‘öteki’ olmanın zorluğunu yaşıyor. Bir süredir dünyada ve Türkiye’de tartışılan mülteci karşıtlığı ‘Kalsın-gitsin’ tartışmasına sıkıştırılırken gidenin hangi koşullarda, nereye gönderileceği konuları arka planda kalıyor. Öte yandan bu sıkıştırılmış tartışma insanları memleketinden eden nedenlerin, iltica sonrası kayıtsız ucuz emek olarak sömürenlerin sorumlularını perdeliyor.
İranlı mülteciler ‘Gönderilsin’ tartışmalarından genel olarak muaf tutulsa da sınır dışı edilen İranlı mülteci sayısı az değil. Genelde politik nedenlerle İran’a geri gönderilen, geri gönderme tehlikesi yaşayanların bir kısmı İran’a deport (sınır dışı) edildi ve orada idam cezasıyla yargılandı. Avukat bulabilen ve kamuoyu yaratabilen sınır dışı kararını durdurabilse de hukuka erişemeyen, sessiz sedasız sınır dışı edilen çok sayıda İranlı mülteci var. Göç İdaresi Başkanlığının 8 Haziran verilerine göre 2023’te 42 bin 549 göçmen sınır dışı edildi, 18 bin 157 kişinin de sınır dışı işlemlerinin sürdüğü açıklandı.
İran’da düşünce ve ifade özgürlüğü elinden alınan mültecilerin geri gönderme tehdidiyle Türkiye’de de ifade özgürlükleri kısıtlanıyor. Bu endişe mülteciler üzerinde büyük bir baskılanmaya neden oluyor.
BEN NE YAPTIM?
İranlı Ressam Termeh Yaghoubi, şubat ayında “ulusal güvenliği tehdit” ettiği iddia edilerek sadece şüphe koduyla GGM’ye gönderilmiş, kamuoyunun desteğiyle İran’a geri gönderilmesi engellenmişti. Yaghoubi’nin başka bir ülkeye nakli sağlandı.
Yaghoubi, İranlı kadınların yaşamak uğruna verdiği mücadelenin büyümesi ve bu sesin yükselmesi için hiç durmayacağını anlatıyor: “İran’da bir kadın ressamsanız hayatınız ne kadar güvenli olabilir? Benim resimlerimin ana konusu da kadınlar ve hakları. Siz sadece saçı gözüküyor diye öldürülen Mahsa’yı biliyorsunuz. Artık herkes biliyor. Bursa’daydım, yeni bir yaşam için, sözümü söylemek için, çizmek için gelmiştim. Mahsa hepimizin mücadele şifresi oldu. Mahsa için ben de Bursa’da sokağa çıktım. Sadece orada neler oluyor anlatmak için. Biraz geçtikten sonra soluğu GGM’de aldım.” Geri gönderme merkezlerinin hapishanelerden dahi kötü birer işkence merkezleri olduğunu ifade eden Yaghoubi, “Hele kadınsanız her gün bir hafta gibi geçiyor” dedi.
Hiçbir delil olmadan sadece bir şüphe koduyla GGM’de tutulduğunu hatırlatan Yaghoubi, GGM’de yaşadıklarını “Defalarca ‘Ben ne yaptım’ diye sordum. Kimse yanıt vermedi. Ben hiçbir şey yapmamıştım. Yanlış olan, yasak olan hiçbir şey. Yine İran ve Türkiye arasında yapılan bir pazarlığın parçasıydım. GGM’de olan tüm kadınlar devletlerin ve baskıcı hükümetlerin pazarlıklarının bir parçasıydı. Afrikalı kız kardeşlerimin vücudu yara izleriyle doluydu. Kendi ülkelerinde sistematik işkence görmüşlerdi. Onun için kaçmışlardı ancak yine başka bir yerde sistematik işkenceye maruz kalıyorlardı. İşkence sadece darp değil ki. Her yer kir içinde, regl olmaya bile hakkımız yok. Ped isteyince 2 gün sonra geliyordu. Tuvalet kağıdı yoktu. Her yer çöp içindeydi. Tarağımız yoktu, çatalla saç tarıyorduk” diye anlattı.
GGM’lerdeki bu koşulların sınır dışı edilmek istenen mülteciler arasında dayanışmayı büyüttüğünü söyleyen Yaghoubi, “Kadınlar hayatı devam ettirmek için farklı yöntemler geliştirmişti. Yatak kenarlarından ip çıkarıp kaş bıyık alıyorlardı, birbirinin saçını örüp, sevgi gösteriyorlardı” dedi.
GGM’de geçirdiği sürecin ardından dayanışma ile başka bir ülkeye gidebildiğini anlatan Yaghoubi, “Türkiye’de birçok kadın kolunu uzattı bana, yaratılan düşmanlığa karşı kız kardeşliğimiz var. Ben çıktım. Yine bavulum, yine yol ve yine yeni bir ev arayışı. Acaba bir gün evimi bulabilecek miyim?” diyor.
Fotoğraf: Canva Pro (South_agency)
İlgili haberler
Taliban’dan kaçıp Türkiye’ye gelen Fatma: Milliyet...
Afgan Fatma Nazary ve ailesi 8 yıldır Türkiye’de. Neden geldikleri sorusunun cevabı ise Taliban şidd...
Ayrıştırıcı söylemlere karşı ısrarımız yan yanalık
Aynı ekonomik koşullara, aynı şiddet sarmalı içine sıkışan kadınlar bir arada olmaya ve kadın düşman...
Ötekileştirme ve nefrete karşı birleşelim
Bizler adına siyaset yaptığını düşünenlerin oy kazanmak için Türk olmayan her kesimi dışlamaya çalış...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.