Ben Rozarin. Üniversitede Radyo Televizyon ve Sinema Bölümü'nde okudum. Üniversite hayatım boyunca hep kendi mesleğimi yapacağımı ve bu alanda ilerleyeceğimi düşündüm. Ne yazık ki üniversiteyi bitirince iş bulamadım. Okulu bitirdikten sonra hangi işe başvursam hepsi gereğinden fazla tecrübe istiyordu ya da deneme adı altında yaptığım işten birkaç örnek isteyip, işi yaptırıp kabul etmiyorlardı. Bunun gibi birden fazla işe başvurdum, hepsi aynı şekilde...

Ben de daha fazla boşuna çırpınmak yerine okuduğum bölümle alakasız hizmet sektörüne atıldım. Birden çok yerde çalıştım: kafede, barda vs. ve çok zor şartlar altında. Şu an yine bir kafede barista olarak istemeyerek ve yine zor şarlar ile çalışırak yaşam mücadelesi veriyorum. Ama Cumhurbaşkanı benim gibi birçok gencin iş beğenmediğini söylüyor. Ben çalıştığım işi severek, beğenerek yapmıyorum, evet. Çünkü bu ekonomide başka çarem yok, uzun saatler boyunca üç kuruş para için çalışmak zorundayım. Verdiğimiz emeklerin sonucu bu mu olmalıydı? Tabii çevremdeki arkadaşlarımı gördüğümde kendimi şanslı sayıyorum. Bu ekonomide bütün sektörler artık bitmiş gibi geliyor. Bu geleceksizlik cenderesinden çıkacağımızı da düşünmüyorum.

ERDOĞAN: NE İŞSİZLİĞİ YA?
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Kütahya'da "30 Ağustos Büyük Zafer’in 100'üncü Yılı Etkinlikleri ve Toplu Açılış Töreni"nde yaptığı konuşmada işsizliğin olmadığını savunarak "Utanmadan sıkılmadan diyorlar ki işsizlik var, ne işsizliği ya? Yeter ki iş istesin vatandaş. İş çok. Ama ne diyor, benim istediğim gibi iş yok!" sözlerini sarf etti.

Fotoğraf: Ekmek ve Gül