Yıllardır bir tekstil fabrikasına fason atölyemde iki kadın arkadaşımla beraber iş yapıyorum. Pandemi döneminin ilk kısıtlama sürecinde atölye olarak iki ay çalışamadık. İki kızımla beraber yaşıyorum, zaten normal şartlarda da çok harcama yapan bir aile hiç olmadık, gelirimize göre yaşamaya çalıştık. Bu süreçte harcamaları kısabildiğimiz kadar kıstık. Her ay gelen mecburi ödemelere yetişmeye çalıştık; bankadan çekilen kredi ödemesi, kredi kartı ödemesi, elektrik, su, doğal gaz ödemesi gibi. Evde çalışmadan geçen süreçte hazırdaki para tükendi tabii. Devlet kredi borcuna faizsiz erteleme yapmadı, “Kredi kartı ödemesini yapmazsan faize devam” dedi, elektrik, su, doğal gaz faturaları gelmeye devam etti. Devlet yanında yok, yıllardır iş yaptığın firma yanında değil. Bir yandan virüs kapmamaya çalışıp, borç batağına saplanmadan kuyruğu dik tutmaya çalıştığın, ruh sağlığını korumaya uğraştığın zorlu bir süreçten geçiyorsun. Atölyedeki kadın arkadaşların yaşadıklarına gelirsem, aile bütçesine katkıda bulunmak için çabalayan bu insanlar temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanmaya başladı. Market, pazar alışverişine gidemedikleri günler oldu. Yardım kolileri bulup biraz olsun nefes almalarını sağlamaya çalıştık arkadaşlarımla. Ben ve çalışanlar şunu çok iyi anladık, bizim için her şekilde ölümdü. Evde otursak yokluktan çalışsak virüsten ölecektik. Bari onurumuzla ölelim dedik çalışmayı seçtik.
İlgili haberler
Sendikalar işçilerin yanında olmalı
‘Ben bir kadın işçi olarak birlikte mücadeleye, sınıfın kendi çıkarlarına, emeğimize ve çocuklarımız...
BERCİ KRİSTİN ÇÖP MASALLARI: Çöpten bir hayatın di...
Capcanlı ve bir o kadar da hayali bir şölen sunuyor Berci Kristin Çöp Masalları. Ve bir umut ışığıyl...
‘Sabah ekmek arası peynir- zeytin, akşam makarnaya...
Ödevi için bir kişinin günlük besin kaydını tutması gereken üniversite öğrencisinin aldığı yanıtlar,...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.