Hepsi üzerinde çalışılmış, özenle kitaba dahil edilmiş ve gerçek hayatta karşılığı olan güçlü karakterlerle bezenmiş bir kitaptır Barbarın Kahkahası.

Yapıtlarında savaşın insan üzerindeki tahribatını konu edinen Alman asıllı İsveçli yazar ve şair Nelly Sachs, 1966 yılında Nobel Edebiyat Ödülü’nü aldı.

Keman sanatçısı Hande Küden Berlin Filarmoni Orkestrasına kabul edilen ilk Türkiyeli kemancı oldu.

19. yüzyılın hiç kuşkusuz en önemli Amerikan şairlerinden Emily Dickinson, 10 Aralık 1830’da doğdu, 15 Mayıs 1886’da öldü.

Cart, fazla mesaiye zorlanan, hakları gasbedilen, patronun kârı için kapı önüne konan işçi kadınların yaşamlarını özetliyor ve tek çarenin birlikteliğimiz ve mücadele olduğunu öğütlüyor.

Kadınların faşizmde doğurganlığa hapsedilerek, ‘milletin yeniden üretilmesinde’ nesne haline getirilişini inceleyebileceğimiz bir eser: Gisbert Palmie’nin 1933 tarihli “Çalışmanın Mükâfatı”

Capcanlı ve bir o kadar da hayali bir şölen sunuyor Berci Kristin Çöp Masalları. Ve bir umut ışığıyla sesleniyor Latife Tekin yazmaktan hiç vazgeçmediği işçilere, yoksullara, direnenlere güvenle…

DİSK/Gıda-İş Sendikası ve Manos Kitap tarafından Sennur Sezer anısına düzenlenen ‘Sennur Sezer Emek-Direniş Şiir ve Öykü Ödülleri’ için başvurular başladı.

Sivil Oluşum Sarıyer'den kadınlar yan yana gelip izledikleri "Kelebekler Zamanı" filmi vesilesiyle Mirabel Kardeşler'İn hikayesini anlatıyorlar.

Hopa’da 2 yıl önce bir araya gelen 24 kadın, Hopa Kadın Tiyatro Topluluğunu kurdu. Çalışmaları, oyunları tüm zorluklara rağmen birlikte devam ettirmenin ısrarının ardında bir dayanışma da var.

Fransız-Alman modernizm sanat akımı temsilcilerinden ressam Lou Albert-Lasard ya da sanatçı lakabıyla Lulu Lazard 10 Kasım 1885'te Almanya İmparatorluğu'nda doğdu, 21 Temmuz 1969'da Paris'te öldü.

Roman, egemenlerin eril tarihini sosyo- ekonomik, siyasal yönden sorgularken cinsiyetçi toplumsal ilişkileri eleştirerek dönüşüme açık bir üslupla yansıtıyor.

25 Kasım öncesinde; şiddeti, tacizi, tecavüzü, ayrımcılığı, adaletsizliği konuşmamız gerektiğini hatırlatan kimi film ve diziler…

Kadınlar Ormanı Melisa Kesmez’in çevirisiyle yayımlanmış bir Jennifer Clement yapıtı. Sonsuz bir yoksulluk ve çaresizlik ortamında böylesi bir yaşama umut olmaya çalışan anne ve kızlarının romanı.

Gülten Akın’ın dediği gibi: Dediği gibi: Halkta var olan öz ve biçimi diyalektik olarak yükseltmek, şiiri yükseltirken halkın yaşamının ve yaşam biçimlerinin yükselmesine yardımcı olmaktır.

Satranç severler buraya! Satrancın sadece erkeklere has bir oyun olmadığını gösteren şöyle cevap niteliğinde bir dizi öneriyoruz: The Queen's Gambit.

15 yaşında kardeşlerine bakmak için okulu bırakmak zorunda kalan, ancak sanata sımsıkı sarılan, Dadaizm kolaj sanatçısı olarak tarihe adını yazdıran Hannah Höch’ün zorlu sanat yolculuğu…

Kırmızı Oda’nın şiddete yaklaşımıyla, kadınları ölüme götüren, bedeni ve emeği üzerinde tahakküm kuran hâkim toplumsal, kültürel-ideolojik koşulları anlayabilmek mümkün değil.

Yapımcılığını ve yönetmenliğini Nejla Demirci'nin yaptığı belgesel türündeki film, son yılların en problemli konularından olan çevre sorunlarından biri üzerine farkındalık yaratmaya çalışıyor.

Tutuculuğun ve muhafazakarlığın hala kadın bedeni üzerinde tahaküm kurmaya çalıştığı topraklarda kararı sadece kendimiz almamız ne kadar olası?