‘En büyük sen değil misin? Aldırma kaplan aldırma’
Adanaspor Kulübü Kadın Taraftar Grubu Dişi Kaplanlar, 11. yılını kutluyor. Kadınların anlattıklarını okurken sizin de içinizden ‘Vay be, başka bir futbol mümkünmüş’ gibi tepkiler geçecektir

Profesyonel sporlar ve futbol tribünleri dışardan ilk bakışta kadın ağırlıklı olarak ele alınır, gözlenir. Bu gözlemi çıkarmak zor da değil elbette. Bu alandaki yayıncılıktan uygulanan politikalara, ayrılan bütçelerden verilen eğitimlere, yapılan çalışmalara kadar kadın egemen bir kültürü yeniden yeniden üretiyor. Son yıllarda cılız da olsa atılan adımlar (erkek takımların kurulması vb.) bu gerçeği henüz değiştirmiş değil. Geçen senenin sonlarına doğru yapılan bir araştırmayla futbol takımlarının erkek taraftar oranları yüzde 15’ler civarında olduğu açıklanmıştı. 

Maalesef şimdiye kadar söylediklerimin doğrusu kadın yerine erkek, erkek yerine kadın diye olacaktı. Futbolun ve tribünlerin bu çarpıcı halini kısaca böylece özetlemiş olalım. Bugün ise futbol ve tribünlerin bu durumuna karşı kadınları bir araya getirmeyi amaçlayan ve hayatın her alanında cinsiyet eşitsizliğine itiraz eden konuklarımız olacak. Adanaspor Kulübü Kadın Taraftar Grubu Dişi Kaplanlar, bugünlerde kuruluşunun 11. yılını kutluyor. Kadınların anlattıklarını okurken eminim sizin içinizden de ‘Vay be’, ‘Başka bir futbol mümkünmüş’ gibi tepkiler geçecektir. Yeni doğmuş bebekle yapılan deplasman yolculuğu, unutulmaz şampiyonluk maçları, içerde erkek egemen dile, dışarda kadın cinayetlerine tepki ve çok daha fazlası kadınların tribün maceraları arasında yer alıyor. Yıl dönümlerini kutladıkları şu günlerde Adanasporlu kadınlara bu maceralarını, amaçlarını, çalışmalarını sorduk. Takımlarına tutkuyla bağlı Dişi Kaplanlar Gizem Yurdaer Sönmezler, Merve Nur Güneş, Neslihan Bozkurt, Ayşenur Türkmen, Hatice Durmaz sorularımızı cevapladı.

ERKEK EGEMEN FUTBOLA KARŞI KADINLARIN SESİNİ DAHA ÇOK DUYURMAK İÇİN ÇIKILAN YOL

11 yıl önce Dişi Kaplanlar nasıl bir araya geldi? O süreci anlatır mısınız? Sizleri bir araya getiren fikir nedir?

Gizem Yurdaer Sönmezler: Dişi Kaplanlar, aynı lisede arkadaş iken Müge Aydın Danış, Fatoş Çelik ve benim tarafımızdan 2009 yılında Mersin İdman Yurdu maçı sonrasında kuruldu. Maç esnasında stadın her yerinde kadın taraftarlar olduğunu gözlemledik. Erkeklerin egemen olduğu stadyumda, futbolda kadınları bir araya toplarsak sesimizi daha çok duyuracağımızı, istediğimiz mesajı daha güçlü ileteceğimizi düşündük. Taraftarlığın sadece stadyumda maç izlemekle olmayacağını, bu görüşü bir adım daha ileri götürebileceğimizi ön görerek başta çevremizdeki kadınlar olmak üzere tanıdık tanımadık bütün kadınlarımızı maçlara davet etmeye başladık. Sonrasında da böyle güzel bir oluşum, bu güzel aile meydana geldi.

Genel olarak dışardan bakıldığında tribünlerde sayıca erkeklerin daha fazla olduğu göze çarpıyor ancak Türkiye’de az da olsa sizin gibi kadın taraftar grupları da var. Dişi Kaplanlar’ı kurarken bu açıdan zorluk yaşadınız mı, engellerle karşılaştınız mı? Kurulduktan sonra iyi veya kötü nasıl tepkiler aldınız?

Merve Nur Güneş: Aslında sadece kurarken değil bugün de sıkıntılar hala devam ediyor. Tabii ki kimse çıkıp açık ve net bir şekilde bize ‘hayır yapamazsınız’, ‘olmaz’ demiyor ama farkında olmadan önümüze engeller koyduklarını düşünüyorum ben şahsen. Aileler kızlarını göndermek istemiyor özellikle. Önümüze konulan en büyük engel bu zaten. Bunun sebebi de büyük ölçüde futbolun bir erkek sporu olarak yansıtılması ve aynı zamanda da tribünde bitmek bilmeyen küfürler, kavgalar… Dediğim gibi kimse bize ‘hayır yapmayın’, ‘kurmayın’ demedi. Aksine destek oldular, hep olumlu güzel tepkiler aldık fakat tribünde sergilenen holigan tutum maalesef ki önümüze engeller koymaya devam ediyor.

Gizem Yurdaer Sönmezler: Bizim bugüne kadar kendimizi var etme çabamız hiç olmadı çünkü hep vardık ve herkes bunun bilincindeydi. Mücadelemiz ve kuruluşumuz erkeklerle aynı konumda değerlendirilmek değil erkliğe isyandı aslında. Başardık mı? Hiç şüphesiz. Son olarak belirtmek istiyoruz ki; bugünden sonra daha güçlü çıkacak sesimiz çünkü katledilen her kadının sesini sesimize ekledik, sevgilerini kalbimizde hissediyoruz.

Neslihan Bozkurt: Her başlangıcın zorluğu olduğu gibi biz de zorluklar çektik. Ama hiçbir zaman pes etmemeyi bu şekilde öğrendik. En önemlisi gördüğümüz manevi destek. Biz onu fazlasıyla ailemizden alıyorduk. Yoksa illaki duyduk “kadınların ne işi olur tribünde” sözlerini. Pek umursamadan hep var olduk, hep olacağız. Daima Adanaspor’un arkasında duracağız.


‘ENİNDE SONUNDA DEĞİŞTİRECEĞİZ’

Futbol ve genel olarak profesyonel spor dallarında sahada, tribünde, medyada ‘erkek egemen’ dil ve çalışmalar olduğu konusuna katılıyor musunuz? Futbolda cinsiyet eşitliği konusunda çalışmalarınız var mı?

Merve Nur Güneş: Kesinlikle erkek egemen bir dil olduğunu düşünüyorum. Bunu aşabilmiş, medyada ve sahada yerini almış kadınlara da hayranlıkla bakıyorum. Kabul etmeliyiz ki büyük ölçüde ataerkil ve erkek egemen bir toplumda yaşıyoruz. Çoğu kız çocuğu küçük yaşlarda top oynamak istediğinde bebekleriyle oynaması gerektiği söylenmiş, evcilik gibi oyunlara yönlendirilmiştir. Biz bu tarz bakış açılarını da yıkabilmek için tribündeyiz aslında. Birçok başarılı kadın sporcumuz var, onlar aldıkları madalyalarla şampiyonluklarla, bizlerde tribündeki duruşumuzla, faaliyetlerimizle spordaki erkek egemen algıyı eninde sonunda değiştireceğiz.

Ayşenur Türkmen: Maalesef katılıyoruz. Gerek futbolda gerek başka sporlarda sırf sayıca fazla oldukları için erkek işi olarak görülmesi oldukça can sıkıcı. Zaten başından beri amacımız bu tabuları yıkmak. Bu sporun içinde, tribünde ve sosyal alanlarında yer alarak cinsiyet eşitliğini savunmaktayız. Bizler kadının tribündeki sesiyiz.

KADINA ŞİDDETE KARŞIDA ÖN SAFLARDALAR

Geçen 11 yıl içerisinde yaptığınız tribünlere yönelik ne gibi etkinlikler, çalışmalar gerçekleştirdiniz? Bu konuda biraz bahseder misiniz?

Merve Nur Güneş: Aslında bizim her yıl çeşitli faaliyetlerimiz oluyor. Zaten her sene mutlaka pankartlarımız, topluca maça gittiğimiz organizasyonlarımız, deplasman organizasyonlarımız mutlaka oluyor. Bunların yanı sıra da özellikle sosyal sorumluluk projelerine odaklanmaya çalışıyoruz. Geçmişte sürekli LÖSEV ziyaretlerimiz olurdu, tabii şu an pandemi dolayısıyla yapamıyoruz fakat en kısa zamanda tekrar gerçekleştirebilmeyi umuyoruz.

Ayşenur Türkmen: Birçok sosyal sorumluluk projelerinde yer aldık ve almaya devam edeceğiz. Lösemili çocuklar için çalışmalar yaptık, dernek ziyaretleri yaptık. Kadına şiddetle mücadelede ön saflardayız. Bununla ilgili son yaptığımız çalışma yeni logomuzdur. Yeni Dişi Kaplanlar logomuzu geçmişten günümüze ezilen, hor görülen, şiddete maruz kalan, cinayete kurban giden bütün kadınlarımıza adadık.

O halde taraftar grubu olmanın yanında birçok sosyal kampanya da yürütüyorsunuz. Bu çalışmaları nasıl organize ediyorsunuz? Ne gibi geri dönüşler alıyorsunuz?

Merve Nur Güneş: Projelerimizi genellikle hep birlikte kararlaştırıyoruz, herkesin mutlaka bir katkısı oluyor. Sonrasında fikir kesinleşip bütün detaylar belirlendiğinde bir proje yöneticisi belirleyip geri kalanlarımız da onun direktifleri doğrultusunda çalışarak tamamlamaya çalışıyoruz. Her zaman kim hangi göreve daha yatkınsa ona o görevi vererek de başarımızı garantiliyoruz. Şu ana kadar yaptığımız hiçbir çalışmadan da kötü bir geri dönüş almadık. Şu an gündemde olan bir sweatshirt tasarımımız var örneğin, satışlarına hala devam ediyoruz ve gayet olumlu geri dönüşler alıyoruz.

Ayşenur Türkmen: Bu tür çalışmaları yaparken öncelik her zaman üyelerimizin fikirleri. Neler yapabiliriz diye onlara danışıyoruz ardından yönetim ekibi olarak düşünüyor konuyla ilgili taslak çıkarıyoruz. Daha sonra grup üyelerimizle paylaşıyor tekrar herkesin tek tek fikrini alıp ortak kararı sunuyoruz. Dün bize yol gösterenler, bugün biz, yarın bizden sonra gelecekler. Bu sürdürülebilirlik için birlik ve beraberlik çok kıymetli, bu çizgide yaptığımız her iş içinde olumlu dönüşler alıyoruz.


YENİ DOĞMUŞ BEBEKLE DEPLASMANA

Tribünden veya Dişi Kaplanlar olarak yaptığınız çalışmalarda en beğendiğiniz, en unutamadığınız anları paylaşır mısınız?

Merve Nur Güneş: Aslında Adanaspor’a dair hiçbir anımı unutmadım, unutamam. Ama sanırım beni en derinden etkileyen olay her Adanasporlu’nun içinde yara olan 27 Mayıs 2012 Ankara deplasmanıdır. O deplasmanda unutamayacağım birçok şey olmuştur ama deplasman dönüşü otobüsün arkasında Dişi Kaplanlar olarak “En büyük sen değil misin? Aldırma kaplan aldırma” bestesini söyleyişimizi, gece boyunca hiç uyumadan Adana’ya dönüşümüzü asla unutmam. O gün ne kadar güçlü, birbirine bağlı bir aile olduğumuzu daha iyi anlamıştım. İyi ki bu oluşumun içerisindeyim, iyi ki böyle güzel bir aileye sahibim.

Ayşenur Türkmen: Dişi Kaplanlar olarak katıldığımız ve emek verdiğimiz tüm etkinlikler bizim için tabii ki çok önemli ama en unutulmaz olanları lösemili çocuklar için ve kadına şiddet için sosyal sorumluluk projeleri düzenlememiz ve bunlarda yer almamız.

Neslihan Bozkurt: Gaziantep BŞB deplasmanında ki yolculuğumuz tabii ki de! Kadınlara ayarlanmış deplasman otobüsünde daha yeni doğmuş bebeğiyle bize eşlik eden bir arkadaşımız vardı resmen. Bebek sırf ağlamasın diye hepimiz oyalamıştık asla unutamam. Düşünün annesinin Adanaspor sevdasını.

Hatice Durmaz: Dişi Kaplanlar ile en unutamadığım anı şüphesiz şampiyonluk maçıydı. Sabah gün doğumunda deplasman otobüsüne doğru büyük bir heyecanla yürüyorduk. Sezon boyunca her şey mükemmeldi deplasmandan 3 puan alıp kupayla evimize döneceğimize emindik. En çok biz hak ediyorduk çünkü emeğimizin karşılığı bize mutluluk olarak dönecekti biliyorduk. Koca bir otobüs içerisinde biz. O günleri çok özlüyoruz. Güzel demiş şüphesiz; “Geçmiş zaman olur ki hayali cihan değer”.

Fotoğraflar: Dişi Kaplanlar

İlgili haberler
‘Savaş işçisi’ kadın futbolcular

Kısa sürede birçok fabrikada spor takımları oluşturuldu ancak kadın işçiler tenis ya da kriketin aks...

GÜNÜN DİKKATİ: Brezilya’da kadın futbolcular erkek...

Kadınlar ve erkekler arasındaki ücret eşitsizliği tüm dünyada varlığını sürdürürken, Brezilya’da kad...

KADIN FUTBOLCULAR İSYANDA: Bu, kadınların bedenler...

ABD’den Suudi Arabistan’a, İspanya’dan İran’a, Latin Amerika’dan Türkiye’ye dünyanın dört bir yanınd...

İspanya’da kadın futbolcular greve çıkıyor

İspanya Kadınlar 1. Futbol Ligi’ndeki toplusözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine gre...

GÜNÜN KAZANIMI: Finlandiya'da kadın futbol takımı...

Finlandiya'da erkek ve kadın futbol milli takımında yer alan futbolcular, aynı maaşı ve primi alma k...

Kadın futbolu sadece futbol değil

Konak Belediyespor Kadın Futbol Takımı bu yıl 5. kez şampiyon oldu. Kadın futbolcularla şampiyonlukl...