Aaahh Belinda Aaahh! Bu kez tüketilen sadece şampuan değil
İlki 1986 yılında çekilen ve 2023 yılında uyarlaması yapılan Aaahh Belinda filmlerini karşılaştırarak inceliyoruz.

Geçtiğimiz günlerde sıkça karşılaştığımız, hızla yükselen, çeşitli ve güçlü prodüksiyonlarla karşımıza çıkan dijital platformlardan birinde "Aaahh Belinda" filminin yeniden çekilen versiyonuna rastladım.
Aaahh Belinda 1986 yılında Atıf Yılmaz'ın yönetmenliğini yaptığı Barış Pirhasan'ın senaryosunu yazdığı ve Müjde Ar'ın başrolünde yer aldığı dönemin belki de yönetmenin en çarpıcı ve sıradışı filmlerinden olma özelliği taşıyor.

Kapitalist sistem içerisinde var olan ataerkil yapının oluşturmuş olduğu toplumsal cinsiyet temelli çizilen kadın/erkek rolleri, sinemada Aaah Belinda ile alışılagelmiş olan çerçevenin dışında çiziliyor.
1980 sonrası Türkiye sineması topluma yeni yeni yüzünü dönerken sinemada Aaahh Belinda ile o döneme kadar var olan kadın bedeni teşhirciliğinin de yavaş yavaş bırakılmasına kadının kamusal ve toplumsal alanda var olma mücadelesine tanıklık ediyoruz.

Aaahh Belinda, sinemada kadının cinsel arzu uyandıran bir nesne konumunu terk edip, özne konumuna yaklaştırırken, var olan kalıpların dışına çıkarılması sinemada kadın sembolü zırhını yırtmasa da bir delik oluşturuyor. Bu yüzden Atıf Yılmaz'ın Aaahh Belinda'sı sinema tarihi açısından toplumsal cinsiyet merkezli ve toplumsal gerçekliğin sinemaya izdüşümünde önemli bir mihenk taşı oluyor. Yukarıda sıralamaya çalıştığım nedenler ile birlikte Aaah Belinda uyarlaması, sinema tarihi açısından oldukça önemli bir sorumluluk gerektiriyor.

Dijitale uyarlanan Aaah Belinda'nın yönetmenliğini Deniz Yorulmazer, senaristliğini Hakan Bonomo yapıyor ve başrolünde Müjde Ar'ın yerini Neslihan Atagül alıyor. Bugünkü şartlarla bu sıradışı filmin yeniden nasıl ele alındığı oldukça merak uyandırıyor. Neredeyse 40 yıla yakın bir süre zarfından sonra sinemada tarihsel kadın kimliği mücadelesinin günümüze nasıl yansıtılacağı, var olan seçim atmosferi içerisinde kadının toplumsal konumunu sinema üzerinden konuşup değerlendirebilmek açısından oldukça heyecan verici buldum. Ancak bu tarz dijital platformların sinema açısından bağımsız, alternatif bir kanal oluşturmaktansa akşamüstü yemek yerken arkada dönen ya da çocukları uyutmaya çalışırken koltukta uyuyakalana kadar tüketilen yapımlar olmaktan öteye geçmeyeceklerini de içten içe biliyordum. Zira bu tarz platformlarda kendi devamlılığını buradan sağlamakta ve açık açık çekinmeden dile getirmektedir: "Bir gece bitirin", "Haftasonu bitirin", "Hemen izleyin"...

Bu yazıda ilki 1986 yılında çekilen ve 2023 yılında uyarlaması yapılan Aaahh Belinda filminin iki ayrı dönemde (1986 ve 2023) dönemin sosyal ve ekonomik yapısına paralel olarak toplumsal cinsiyet ekseninde sinemada kadın kimliğinin temsilini incelemeye çalışacağım.

Yazının bütünlüğü için gelin 1986'da çekilen oyuncu kadrosunda Yılmaz Zafer, Macit Koper ve Füsun Demirel gibi usta oyuncuların yer aldığı Aaahh Belinda filminin içeriğine kısaca bir göz atalım.
Serap (Müjde Ar) genç, başarılı ve güzel bir kadın olmakla beraber mesleğini tutkuyla yapan bir tiyatro oyuncusudur. Serap, bağımsız, kendi ayakları üzerinde durabilen, yaşamını idame ettirirken bir erkeğin varlığına ihtiyaç duymadan erkek arkadaşı ile aynı evi paylaşan dönemin modern kadınını yansıtmaktadır. Ancak geçimini sağlamak, kendi ifadesi ile "daha doğru yaşayabilmek için" istemese de içini kemiren huzursuzlukla Belinda şampuan reklamında oynamaya karar verir. Bu reklamda Serap, evli ve iki çocuklu, gündüzleri bankada çalışıp akşam evinin kadını olan, çalışkan, fedakar, sabırlı, o dönem için ideal olarak tasvir edilen bir kadın olan Naciye'yi canlandıracaktır. Serap oynayacağı reklamda, gerçekte hayatta televizyonda görmeye bile tahammül edemediği Hulusi (Macit Koper) gibi bir erkekle rol için evlidir. Serap reklam sırasında saçlarını şampuan ile yıkarken mekan değişir, oynadığı karakterin içindedir artık. Hulusi ile gerçekten evli, iki çocuğu olan, gündüzleri bir bankada çalışan, geceleri ise evin içinde ailesi için yemek hazırlayan, çocuklarının bakımını üstlenen, sabırlı, itaatkar ve fedakar bir kadın olan Naciye'nin yerinde bulmuştur kendini. Onu rahatsız eden geleneksel kadın rolleri kendinden beklenir hale gelmiştir artık. Kendini Naciye olarak bulan Serap, çevresini bu ailenin, bu düzenin bir parçası olmadığına ikna etmeye çalışır ancak başarılı olamaz, kimse inanmaz Serap'a ve kendisini akıl hastanesinde bulur.

YA EV KADINLIĞI YA TIMARHANE

Burada da kimseyi Naciye olmadığına inandırmayan Serap aklı ile sınanmasına daha fazla dayanamaz ve buradan kurtulmak için kabul eder durumu "Tamam ev kadınıyım ben Naciyeyim" diyerek akıl hastanesinden kurtulur. Öte yandan Naciye olarak yaşamına devam etmeye çalışırken ondan uyması beklenen davranış kalıpları karşısında ara ara acaba "Tımarhaneye geri mi dönsem?" diye de sormaktadır kendine. Naciye ve Serap olmanın çelişkileri vardır içinde.

2023 uyarlamasında Serap (Müjde Ar), Dilara (Neslihan Atagül) olarak karşımıza çıkmaktadır. Benzer şekilde Dilara (Neslihan Atagül) modern bir kadın olarak tasvir edilirken Dilara, Naciye'den farklı olarak sık sık küfür ederek kendini ifade etmektedir. Serap'ta var olan ataerkil sistemin kadının üzerinde yarattığı koruma zırhı gören maskülen yapısı, Dilara'nın sık sık küfür etmesi ile yansıtılmaktadır. Yine aynı şekilde reklam çekiminde saçlarını şampuanlayan Dilara, Handan olarak boyut atlamıştır bu sefer. Benzer şekilde Handan da Naciye gibi evli, iki çocuk annesi, bankada çalışan ve kendisine atfedilen sorumlulukları gerçekleştirmesi beklenen bir kadındır.

1986 Belinda'sında Serap, filmin ilerleyen aşamasında Naciye olarak boyut atladıktan sonra gerçekten de Naciye olduğunu kabul etmiş Naciye ile özdeşleşebilmiştir. Bu dönüşüm 1986 Belinda'sında etkili bir biçimde işlenirken 2023'de Dilara, boyut atladıktan sonra Handan ile özdeşleşememiş, Handan'dan ve onun yaşamından tiksinti duymaya devam etmiştir. Burada şunun altını çizmek gerekir ki Serap'ın Naciye ile özdeşleşmesinin nedeni bireysel olarak Naciye'nin kendisinden duyduğu rahatsızlık değil dolaylı yoldan sistemin oluşturmuş olduğu toplumsal yapıdan kaynaklandığı farkındalığını kazanması etkili olmuştur.
Seyirci Naciye ile bağ kurabilirken, onu anlarken aynı duyguyu Handan'da yakalayamamış Handan karakteri ile bağ kurulamamıştır. Bu noktada yeniden uyarlamada, sergilenen oyunculuk performansının etkili olup olmamasından öte ilk yapımdan farklı olarak Handan'ın kocasını, görümcesinin kocası ile aldatan, dolandırıcı biri olarak yansıtılması etkili olmuştur. Handan ile kurulacak bağın oluşumuna daha başlamadan engel olunmuş, Handan'ı anlayabilme, karakter ile özdeşleşme duygusu seyircinin elinden alınmıştır.

Öte yandan daha önce belirtildiği gibi 1986 Belinda'sında kadın bedeninin arzu duyulan bir nesne olarak sürdürülmeye devam etse de kendi dönemindeki yapımlarla ve dönemin toplumsal yapısı ile karşılaştırıldığında sinema tarihinde cinsel öge konumundaki kadının bu konumun dışına çıkabilmesi için bir kapı aralamıştır.

Atıf Yılmaz'ın sinema tarihinde bizlere araladığı bu kapı sinemada kadın temsilinin 1986'nın Aaahh Belinda' sına yönelik kadın bedeninin erotizm ekseninde nesneleştirilmesinin dışına çıkılmış, 2023'ün Aaahh Belinda'sında ise 40 yıla yakın toplumsal süreçte; ötekileştirmenin artması, muhafazakâr yaşam biçiminin kadınlara dayatılması, kadın cinayetleri gibi 2023 Türkiye'sinde ayyuka çıkmış toplumsal sorunları görmezden gelip, sinemada kadın tasvirinin seyirlik öge olarak yeniden üretilmesini sağlamıştır.

Öyle ki uyarlama filmin içerik ve tarihsel kökeninden uzak, başrol oyuncusunun sevişme ve duş sahneleri ile haber başlıklarında yer aldığını hatta kadın oyuncunun (Neslihan Atagül) evli bir kadın olmasının ayrıca belirtildiğini, medyada "sansasyonel" bir yapım olarak yer aldığını görüyoruz.

SERAP'IN ÖZGÜRLEŞMESİ NACİYE'NİN DE ÖZGÜRLEŞMESİ İLE MÜMKÜN

Öte yandan iki yapımı karşılaştırmaya devam edecek olursak, 1986 Belinda'sında kadının tıkanmışlığını, toplumda kendisinden beklenen rolleri, geleneksel aile kavramının yanı sıra karakterin belli bir sınıfa dahil olarak sürdürülebilir kıldığı yaşamının karakter üzerinde yarattığı etkiyi ve Serap olarak girdiği çelişkiyi daha net gözlemleyebiliyoruz. Serap'ın özgürleşmesi Naciye'nin de özgürleşmesi ile mümkün. Serap bireysel olarak yaşadığı bunalımın toplumsal yapıdan kaynaklandığının farkında, bu farkındalıkla edindiği bilinçle kurtulabiliyor. Dilara ise bu farkındalıktan oldukça uzak kalmakla beraber, Dilara'nın bu bilince ulaşamaması sonucu yaşadığı döngüden çıkamadığını görüyoruz.

1986 Belinda'sında karakterin gelişimi yansıtılırken kadınların birbiri ile kurdukları ilişkileri, yer yer kadın dayanışmanı da görüyoruz. Naciye'nin, babası ve çevresindeki kadınlar ile olan iletişimi karakterinin gelişimine yansımış olmakla beraber, 2023 Belinda'sında bu ilişkiler işlenmemiş, karakterin gelişimine yer verilmemiştir. Namus şarkısı ile başlayan 2023 Belinda'sı kadın özgürlüğünü cinselliğini rahatça yaşayabilme olarak sığ bir şekilde tamamlamış bunu yaparken bile 40 yıl öncesinin de gerisine gitmiştir. 1986'da kendi arzusu ile cinselliği tercih eden Serap'tan geriye istemeyerek zorunlu olduğu için, kocasına hayır diyemeyen, çıkarı için bu duruma katlanan bir Dilara çıkmıştır karşımıza.  

Sonuç olarak, Aaahh Belinda mirası günümüzde çabuk tüketilen, popüler ve görsel ögelerden ibare, şaşırtmayan bir yapım olarak kalıyor.

Filmin orijinal yapım ile kesiştiği nokta kabaca şampuan reklamında oynadığı rolün gerçekten içine giren bir kadının hikayesi oluyor. 1986 yılından farklı olarak, 2023 Belinda'sında karakterin role girmede, rolden çıkamamada yaşadığı zorluk, toplumsal bir filmi psikolojik bir zemine kaydırdığını düşünürken filmin sonunda solucan deliği gibi bir uzay-zaman dokusuna değinilmesi filmi psikolojik zemininde de tutunamayıp fantastik bir kurgu olarak kalmasına sebep olmuştur. Yine de bu uyarlama sinema tarihinden esinlenen bir güçlü bir yapımın günümüze popüler aktarımını sağlarken dönemin toplumsal sinemasının bizlere bıraktığı 1986 Belinda'sına da yeniden gündeme alma, değerlendirme, yorumlama ve mevcut sosyo-ekonomik ve siyasal koşullarda kadın kimliğinin inşası üzerine tartışma alanı açıyor.

İlgili haberler
Şiddete karşı filmler

25 Kasım yaklaşırken birlikte izleyip birlikte konuşabileceğimiz filmlerden bir liste hazırladık

Yeniden üretim ve Ari Venüs

Kadınların faşizmde doğurganlığa hapsedilerek, ‘milletin yeniden üretilmesinde’ nesne haline getiril...

İşçiyi işçiye işçiyle anlatan bir film: Toprağın t...

Maden işçisi eşi Esperanza’nın anlatıcısı olduğu film, Meksika kökenli işçilerin beyaz işçilerle eşi...