Hamilelik nedeniyle çıkarılan işçi tazminat isteyebilir

06 Eylül 2018 09:37

Hamilelik nedeniyle işten çıkarılan ancak işe iade davası açamayan işçiler, kötü niyet tazminatı ya da ayrımcılık tazminatı isteyebilir.

Onur BAKIR

Okurumuzun sorusu:

İşyerimde 3 aylık çalışanım. İşe girdikten sonra hamile olduğumu öğrendim. Bugün de beni hamilelikten dolayı değil de performans düşüklüğünden işten çıkardıklarını söylediler. Üstelik patronum içeride adamı olduğunu ve hiçbir hak talep dahi edemeyeceğimi, her türlü üstesinden geleceklerini söylediler. Eşim de aynı işyerinde çalışıyordu, onu da çıkardılar. Çünkü en son biz girdik ve tazminatı en düşük olan bizdik. O kadar mağdur kaldım ki. 5 ay sonra bebeğim olacak ve inanılmaz borcum var şu an. Hiçbir yer de beni işe almaz. Lütfen bana yardımcı olun.

Öncelikle okurumuzu ve eşini tebrik ediyorum.

Okurumuzun içini rahatlatır mı bilmiyorum ama ne yazık ki bu sorunla karşı karşıya kalan sadece kendisi değil…

Türkiye’de hamile kadın işçiler, başka gerekçeler ve bahaneler ileri sürülerek işten çıkarılabiliyor. Bu durum hem İş Yasasına hem de insanlığa aykırı ama Türkiye’de oluyor…

Geçtiğimiz günlerde de yine hamile bir okurumuz, performans gerekçe gösterilerek işten çıkarıldığını aktarmış, şu yanıtı vermiştik: HAMİLELİK NEDENİYLE İŞTEN ÇIKARMAYA KARŞI HAKLARIMIZ VAR

Okurumuzun işyerindeki kıdemi 3 ay. Okurumuz henüz 6 ayını doldurmadığı için işe iade davası açma hakkı ne yazık ki yok. Çünkü İş Kanunu, sadece 30’dan fazla işçi çalıştıran işyerlerinde, belirsiz süreli iş sözleşmesi ile en az 6 aydır çalışan işçilere bu hakkı tanıyor.

Okurumuz iş güvencesi kapsamında değil. Dolayısıyla işe iade yoluna gidemez. Ancak okurumuzun yapabileceği başka bir şey var!

Okurumuz, işverenin aslında kendisini hamile olduğu için işten çıkardığı için kötü niyet tazminatı ya da ayrımcılık tazminatı talep edebilir. Çünkü işveren okurumuzu hamile olduğunu öğrendikten çok kısa bir süre sonra işten çıkarmış ve hiçbir somut dayanağı olmadığı halde “performansı” öne sürmüş.

Kötü niyet tazminatı, okurumuzun ihbar süresinin üç katı tutarındaki ücretidir. Okurumuzun kıdemi 3 hafta olduğu için ihbar süresi 2 hafta, bunun üç katı da 6 haftalık (1,5 aylık) ücretine denk geliyor. Ayrımcılık tazminatı ise işçinin 4 aya kadar ücreti tutarındadır (üst sınır 4 ay, tazminat tutarına hâkim karar verir).

Dolayısıyla okurumuzun kötü niyet tazminatı yerine ayrımcılık tazminatı talep etmesi daha avantajlı.

Okurumuz, önce arabulucuya giderek, arabulucuda anlaşma sağlanamadığı takdirde de dava açarak ayrımcılık tazminatı isteyebilir. Okurumuzun bu davayı kazanmasının garantisini verme şansımız ne yazık ki yok. Son sözü mahkeme söyleyecek.

Ancak şunu kesin olarak söyleyebilirim ki, patronun saçma sapan tehditlerine kulak asmaya gerek yok. Patronun “içeride adamı varmış!” Açılacak davanın hangi iş mahkemesine düşeceği, temyiz halinde de hangi istinaf mahkemesine gideceği bile belli değil. Patronun bütün iş mahkemelerinde, bütün istinaf mahkemelerinde “adamı” olabilir mi! Kaldı ki, okurumuz dava açma yoluna giderse patronun bu hukuka aykırı, mahkeme ve hâkimleri de töhmet altında bırakan tehditlerine muhakkak dava dilekçesinde yer vermeli!

Okurumuz ve ayrıca okurumuzun işten çıkarılan eşi, en kısa sürede bir avukat ile görüşmeli…