Okurumuzun Sorusu:
Merhaba. Sitenizle yeni karşılaştım ve inanılmaz faydalı bilgiler yer alıyor.Öncelikle bunun için teşekkür etmek istiyorum. Benim sizlere birkaç sorum olacak, yanıtlarsanız çok memnun olurum. 16.07.2004 SGK girişliyim.2008 yılında farklı firmaya geçiş yaptım. Şuan burada hala aktif olarak çalışmaktayım.Aralarda istirahat raporları harici herhangi bir boşluğum yok. 2015 yılında bir doğum yaptım 112 gün rapor sonrası direk işe geri döndüm. Şu anda 6 aylık ikinciye hamileyim.Hamileliğim başlamadan yaklaşık 1 ay öncesinde işverenimle görüşme yaparak uzun yıllar çalışma yapmam sonrasında yeteri kadar yıprandığımı ve artık haklarımı alarak çıkmak istediğimi dile getirdim. O da imkansız olmadığını ve bana yardımcı olabileceğini ancak yoğun süreçleri geçirdikten sonra bunun olabileceğini söyledi. Konuştuğumda Mayıs ayı başıydı o da Eylül’e kadar beklememi istedi.Tamam dedim.Sonrasında Haziran ayı başı gibi hamile olduğumu öğrendim ve işverene bilgisini verdim. Daha sonrasında kıdem tazminat talebim üzerine tekrar konuşma yaptım. Şuan hamile olduğum için hamilelikle alakalı tüm haklarımı alabilmem adına kıdem tazminatı sürecimin doğum sonrasında olmasını istedim ki hem analık ödemesi hem de doğum borçlanması haklarımdan yararlanmak istedim.
Sorularım şunlar: 1-Bu konuşmalarımız sonucunda eğer işveren doğum öncesi kıdem tazminatımı ödeyerek çıkışımı vermek isterse itiraz hakkım oluyor mu? İşe iade davası açabilir miyim?
2-Varsayım üzerine diyelim ki benim 31 Ekim tarihinde kıdemimi vererek çıkışımı verdi bende kabul ettim.1 Aralık’ta 32. haftam dolduğu için de doğum öncesi raporum başlayacak. Yani doğum raporuma 1 ay kala benim çıkışımı verirse analık ödeneğimi alabilir miyim?
3- Doğum öncesi raporuma 1 ay kala çıkışım olduğu için doğum borçlanması yapma hakkım yanıyor mu? Zamanı geldiğinde doğum borçlanması yapabilmem için doğum öncesi son 1 ay çalışmam gerekiyor mu? Şimdiden ilginize teşekkür ediyorum.Karar vermek adına kısa zamanda cevabınızı bekliyorum.
Öncelikle okurumuzu şimdiden tebrik edelim; rahat, mutlu ve sağlıklı bir hamilelik ve doğum dileyelim.
Yanıtlara geçmeden önce bir noktayı netleştirelim.
İşçi ve işveren istedikleri zaman anlaşarak karşılıklı olarak iş sözleşmesini sona erdirebilirler. Buna “ikale” (karşılıklı fesih) sözleşmesi diyoruz. İşçinin talebi üzerine işverenin işçiyi yasal haklarını ödeyerek işten çıkarması da bir tür ikale sayılabilir ancak bunun için yazılı bir ikale sözleşmesi yapılması gerekir.
Bu tür bir yazılı ikale sözleşmesi yoksa ve iş sözleşmesi işveren tarafından sona erdirilmişse; iş sözleşmesinin feshi işçi tarafından talep edilmiş dahi olsa, işveren işçiyi işten çıkarmış olur ve buna bağlı olarak hukuki sonuçlar doğar. Örneğin işçi iş güvencesi kapsamındaysa işçi işe iade isteyebilir.
Okurumuzun Mayıs ayı başında işverene ilettiği talebin“ikale sözleşmesi” teklifi olarak kabul edilmesi gerektiğini düşünüyorum. İşveren “Eylül ayına kadar bekleyelim” demiş. Dolayısıyla işçi ve işveren tarafları arasında henüz bir anlaşmaya varılmamış. Bu süre zarfında okurumuz hamile olduğunu öğrenmiş ve koşullar değişmiş. Okurumu da teklifini yenilemiş ve “Doğum sonrasına kadar beklemeyi” talep etmiş.
Sonuç olarak taraflar arasında üzerinde anlaşmaya varılmış, zamanı ve koşulları belirlenmiş bir “ikale sözleşmesi” yok. Dolayısıyla böyle bir anlaşmaya varılıncaya, yazılı bir sözleşme yapılıncaya kadar işveren okurumuzu işten çıkarırsa, işveren tarafından iş sözleşmesi feshedilmiş olur ve buna bağlı hukuki sonuçlar doğar.
Yani:
1) Okurumuz doğum öncesi işten çıkarılırsa, a) okurumuz iş güvencesi kapsamındaysa işe iade isteyebilir, b) okurumuz iş güvencesi kapsamında değilse kötü niyet tazminatı ya da ayrımcılık tazminatı isteyebilir. Her iki durumda da okurumuzun ihbar ve kıdem tazminatı gibi hakları saklıdır. İş güvencesine ilişkin koşullar için şu yanıtımıza bakılabilir:
2) Okurumuzun analık iznine ayrılacağı tarihten 1 ay önce çıkışı verilirse okurumuz analık ödeneği alamaz. Analık ödeneğine hak kazanmanın ön koşulu, analık iznine ayrılınan tarihte sigortalılık halinin devam etmesidir. Sigortalılık hali, iş akdinin sona ermesinden başlayarak 10 gün daha devam etmektedir. İzinden 1 ay önce çıkış verilirse, analık izninden 20 gün önce sigortalılık hali sona erer ve analık ödeneğine hak kazanılamaz. Bir not daha düşelim. SGK’nın yaptığı kanuna aykırı yönetmelik değişikliği nedeniyle, analık izni sırasında işten çıkarılan işçilerin ödeneği de 10 gün sonra kesilmektedir. Yani okurumuzun analık ödeneğinden tam yararlanabilmesi için analık izni bitene kadar sigorta çıkışının yapılmaması gerekmektedir.
3) Doğum borçlanması bakımından doğumdan önceki 1 aya, 2 aya, 3 aya kadar çalışma gibi bir koşul yok. Okurumuz doğumdan önce hangi tarihe kadar çalışırsa çalışsın; doğumu takip eden 2 yıllık süre içinde sigortalı çalışmadığı tüm süre için doğum borçlanması hakkını kullanabilir.
İlgili haberler
Doğum sonrası ücretsiz izin yıllık izinde hesaba k...
Analık izninde geçen süre yıllık izne hak kazanmada çalışılmış gibi sayılır. Ancak analık izni sonra...
Doğum yapan işçi ücretsiz izni kabul etmek zorunda...
Analık izninin bitiminde kadın işçi çalışmaya geri dönebileceği gibi 6 aya kadar ücretsiz izin alabi...
Staj sonrası sigorta öncesi doğumlar emekliliği ön...
Staj girişi sonrası, normal sigorta girişi öncesi doğumu olan kadınlar, doğum borçlanması yaparsa, s...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.