Özellikle son dönemde yoksulluk ve şiddetin nasıl iç içe geçtiğine dair birçok örnekle karşılaşıyoruz. O örneklerden biri de Esma*. Esma hem aile içi şiddetin hem eski ev sahibinin şiddetinin hem de yoksulluğun içinde yaşamını sürdürmeye çalışan kadınlardan biri.
BİR KADIN CİNAYETİNİN ARDINDAN...
Daha 6 ay önce, Ağustos ayında, İstanbul Bayrampaşa’da bir kadın ve kızı; kadının boşanmaya çalıştığı erkek tarafından katledildi. Öldürülen kadınlar Esma’nın annesi ve kız kardeşiydi. Esma yaşadıkları şiddetin sistematik olduğunu anlatıyor. Babasının baskısından ve tehditlerinden kurtulabilmek için bir dönem sığınmaevinde dahi kaldığını ifade ediyor. Esma’ya yönelik baba tarafından gelen tehditler ise sürüyor. Şimdi ise annesi üzerine olan bir evin babası tarafından satılmasıyla karşı karşıya. “O evin parasını erkek kardeşim ödedi. Ben ev üzerine tedbir koydurmak istedim ancak reddedildi” diyen Esma, buna dair de bir hukuk mücadelesi veriyor.
Annesinin ve kız kardeşinin katledilmesi üzerine erkek kardeşinin, diğer kız kardeşinin de darmaduman olduğunu söylüyor Esma. Annesi ve kız kardeşi için hukuk mücadelesi yürütmeye karar verdiğinde ise yoksulluk engeliyle karşılaştığını belirtiyor. Ancak Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformuna başvurarak gönüllü bir avukat yardımıyla süreci devam ettiriyor.
CEZASIZLIK ŞİDDETİN SÜRMESİNE YOL AÇTI
Esma bir yandan annesi ve kız kardeşi için ayakta kalmaya çalışırken bir yandan da eski ev sahibinin kendisine yönelttiği taciz ve tehditlerle mücadele etmek zorunda kalıyor. Bunlar annesini ve kız kardeşini kaybetmeden çok önce başlamış. Esma, “Öldürülen kız kardeşimle Esenyurt’ta bir evde kiracı olarak kaldık. Ev sahibi ve apartmandaki bir arkadaşı tarafından sürekli tacize uğruyorduk; evi boşaltmamız için tehdit ediliyorduk” diyerek yaşadıklarını anlatıyor.
Şiddet öyle bir boyuta varıyor ki 2022 yılında Esma evinin önünde yolu kesiliyor, kız kardeşi ve kendisi; ev sahibi ve arkadaşı tarafından darp ediliyor. Esma, bu süreçte zor bela polisi aradığını ancak polisin gelmemekte direttiğini ifade ediyor. Esma ve kız kardeşi daha sonra darp raporu alarak şikayetçi olmak için karakola gidiyorlar ancak bu şikayetten darp raporu almalarına rağmen bir sonuç alamıyorlar. Esma, “Savcıya yalvar yakar ancak dava açabildik. Ama annemin ölümüyle dava sürecini takip edemedik” diye anlatıyor süreci. Esma ev sahibinin kendisine “Adliyede tanıdıklarım var, bana bir şey olmaz” dediğini de vurguluyor. Dava hâlâ sürüyor. Sürecin bu kadar uzaması Esma’nın ve kız kardeşinin şikayetçi olduktan sonra da şiddete uğramalarına ve tehdit edilmelerine sebep olmuş.
Tehditler ve şiddet sürerken ev sahibi Esma’nın ödemediğini iddia ettiği kira ve aidatları gerekçe göstererek onu mahkemeye veriyor. 2023 yılının Şubat ayının başında ihbarname alıyor Esma. Çok geçmeden de 6 Şubat depremiyle sarsılıyor. Deprem sırasında Malatya’da olan annesi enkaz altında kalıyor. Enkaz altından kurtarıldıktan sonra ise annesinin tedavisiyle uğraşmaya başlıyor Esma. Esma’nın annesi 2023 Şubat ayının sonuna doğru İstanbul’a sevk ediliyor ve hastanede uzun bir tedavi görmeye başlıyor. Tedavi sürecinde her şeyi bir kenara bırakıp annesiyle ilgilenmeye başlıyor. Ancak süreç devam ederken ev sahibinin başka bir hamlesiyle sarsılıyor. “Annemin tedavisiyle ilgilenirken evimize haciz geldi. Tüm eşyalarımıza el konuldu. Ben annemin canının sağlığı için endişelenirken bir de bununla uğraşmak zorunda kaldım. Annemin ilaçlarına dahi el konuldu” diyor.
Eşyalarını geri almak için harekete geçtikten sonra Esma, korkunç bir manzara ile karşılaşıyor. Önce adliyeye giderek icra memuruyla konuşuyor ancak memurun kendisine “Ev sahibinden rica et” dediğini söylüyor. Esma “Bu memur beni nasıl bu adama yönlendirir! Bir de beni ısrarla taciz adamdan rica edecekmişim!” diyerek öfkeleniyor.
Eşyalarını geri aldığında eşyalarına zarar verildiğini gören Esma, “Aylarca çamaşır bulaşık makinesi olmadan yaşadım çünkü kırılmıştı, bilgisayarın ekranı parçalanmıştı” diyor. Bu süreçte de davasının sürdüğünü söylüyor Esma. Adli yardım bürosuna gittiğini ve avukat talep ettiğini dile getiriyor. Ancak adli yardım bürosundan Esma’ya avukat atanmıyor. Bugün hâlâ eski ev sahibinin yeni açtığı başka bir icra dosyasıyla uğraşıyor.
‘HER TÜRLÜ DESTEĞE İHTİYACIM VAR’
Bugün ise Esma’nın karşı karşıya olduğu durum güvencesizlik ve yoksulluk. Yalnızca kendisi açısından değil, hayatta kalan tüm kardeşlerinin bu durumda olduğunu söylüyor. Erkek kardeşinin annesi ölmeden önce evlenmek için kredi çektiğini, annesini kaybetmesiyle birlikte bu krediyi ödemekte zorlandığını anlatıyor. Hatta erkek kardeşi annesinin cenazesi için işine bir gün geç döndüğü için işten atılıyor. Yeniden iş bulsa da bu işinden de gerekçe gösterilmeden çıkartıldığını söylüyor.
Hayatta kalan kız kardeşinin de boşandığını ve nafaka alamadığını söyleyen Esma, kız kardeşinin boşandığı erkeğin kendini işsiz göstererek nafaka vermekten kaçındığını ifade ediyor. Kız kardeşinin de bir avukata ihtiyacı olduğunu söylüyor.
İki kardeşinden de sorumlu hissediyor kendini, onlar için bir çıkış yolu bulmaya çalışıyor; bir yandan da güvenceli bir yaşam kurmak istiyor kendine. Bunun için çözüm olabileceğini düşündüğü her yere başvurmaya çalışıyor; belediyelere, belediye başkanlarına ulaşmaya çalışarak çözüm bulmaya çalıştığını anlatıyor.
Ancak kendisi de yoksulluğun pençesinde olan Esma, alabildiği yardımlarla ve abisinin gönderdiği sınırlı bir parayla geçimini sürdürmeye çalışıyor. Hem annesini ve kız kardeşini hayattan koparan şiddete hem kendi yaşadığı şiddete ve yoksulluğa karşı mücadele etmek istiyor. Ancak Esma, “Bu zorlu süreçte çok yalnız bırakıldım ve her türlü desteğe ihtiyacım var” diyerek dayanışma çağrısı yapıyor.
*Güvenlik sebebiyle ismi değiştirilmiştir.
Fotoğraf: Evrensel
İlgili haberler
KAHUDEV: ‘Yoksulluk mevcut temel eşitsizlikleri de...
KAHUDEV'in düzenlediği Şirin Tekeli Makale Yarışması'nın bu yılki konusu 'kadın yoksulluğu ve haklar...
Kadın dernekleri anlatıyor: 'Bir yılda yoksulluk t...
Türkiye'de farklı illerde çalışma sürdüren kadın dernekleri bir yılda, kendi bulundukları alanlarda...
Kadına şiddetin üç dayanağı: Yoksulluk, eşitsizlik...
İktidarın eşitlik karşıtı söylemleri, kadını ailenin sınırlarıyla ele alan politikaları, yargının şi...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.