
Ülker Bisküvi, 2025 yılının ilk çeyreğini 27 milyar lira ciroyla kapattığını duyurdu. Şirketin CEO’su Özgür Kölükfakı, “Jeopolitik ve ekonomik zorluklara rağmen üretim, ihracat ve istihdamla Türkiye ekonomisine katkı sunmaya devam ediyoruz” açıklamasında bulundu.
Ancak Ülker’in bu açıklaması, fabrikalarında çalışan işçilerin gerçekliğiyle çelişiyor. Ülker fabrikasında çalışan kadın işçiler, 27 milyarın kendi paylarına düşen kısmının borç, düşük ücret ve tükenmişlik olduğunu vurguladı.
'ÜÇ KURUŞ ÜCRET VERİYORLAR, ELİMDE HİÇBİR ŞEY KALMIYOR'
Ücretlerin yetersizliğinden yakınan kadın işçiler, maaşların geçimlerini sağlamadığını belirtti. Bir işçi, “Üç kuruş maaş veriyorlar, elimde avucumda hiçbir şey kalmıyor” derken, başka bir kadın işçi ise aldığı teknolojik bir ürünün taksitlerini ödemekte zorlandığını anlattı: “Kendim için bir şey aldım, şimdi maaşımın yarısı onun borcuna, yarısı kredi kartına gidiyor. Elimde hiçbir şey kalmıyor.”
Kadınlar, market alışverişi, kira, faturalar, kredi borçları kadınların bütün yaşamlarını etkisi altına almış; sadece çalışmak zorunda oldukları gerçeğini kabul etmiş ve geleceğe dair hatta yarınına dair bile plan yapamadıklarını söyledi: “Evde çorba kaynatabilmeye şükreder hale geldik. Bir zamanlar iktidarın bizleri simit yemeye mahkum eden açıklamaları vardı. Şimdi bu ücretlerle simit bile yiyemiyoruz."
'ONLAR LÜKS DAİRE ALIYOR, BİZ 12 SAAT ÇALIŞIYORUZ'
“Benim bu maaşımın karşılığı belki 3-4 saatlik iş ama 12 saat çalışıyorum. Kimin için? Onlar Amerika'dan lüks daire alsın diye mi?” diye soran bir işçi, sermayedarların zenginliğinin işçilerin sırtında yükseldiğini vurguladı. Güneş kremi almayı planlayan bir işçi, “Gerçi güneş gördüğümüz yok çalışmaktan ama olsun” diyerek gülümsedi.
Alışveriş yaparken 40 kere düşündüklerini söyleyen başka bir kadın işçi, “Benim 40 kere düşündüğüm yerde onlar hayatın bütün renklerini yaşıyor. Bize kalan tek renk siyah oluyor” dedi.
SENDİKA VAR AMA YOK
Sendikalı olduklarını söyleyen kadın işçiler, sendikanın işçilerin çıkarlarını savunmadığını dile getirdi. Sendikanın sadece bayram zamanları gıda yardımı için anlaşma yaptığını söyleyen kadın işçiler, sendikanın işverenle iş birliği içinde olduğunu düşündüklerini belirtti. Kadınlar, “Sendika var ama yok aslında. Bu ücretlerle sendikasız bir yerde de çalışsak fark etmeyecek. O zaman neden var?”, “Sözde ayakkabı parası veriyorlar, bugün o parayla terlik bile alınmaz ama çok şükür sendikamız var (!) deniyor” diyerek tepkilerini dile getirdi.
Sözleşme süreçlerine dair bilgi sahibi olmadıklarını belirten kadınlar, “Bu anlaşmalar neye göre yapılıyor, bu ücretler kim tarafından belirleniyor, bize kimse sormuyor” diyerek toplu sözleşme süreçlerinin şeffaf olmamasını eleştirdi.
Fotoğraf: DHA
İlgili haberler
8 Mart'a giderken İş Gıda işçisi kadınlar: 'İki ay...
Konkordato ilan eden İş Gıda'ya bağlı çalışan Pizza Hut işçisi kadınlar yaşadıkları süreci, direnişl...
Gıda işçisi kadınlar: 'Ürettiğimiz reçeli yedirmiy...
"Yan yana otururken hiç konuşmamızı istemiyordu. Sınıftaki çocuklar gibi konuştuğumuzda ayırıyorlar....
Gıda işçisi genç kadınlar insanca yaşam istiyor
Gıda sektöründe çalışan ve evlisinden, bekarına evlilik hazırlığı yapanına kadar ‘Nasıl geçineceğiz’...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.