İstanbul Maltepe’de 29 Aralık 2020’de İstanbul Aydın Üniversitesi öğretim görevlisi Dr. Aylin Sözer, Kemal Ayyıldız tarafından katledilmişti. Pek çok üniversite topluluğundan, öğrencilerden, akademisyenlerden, kadın örgütlerinden cinayete tepki yağmıştı. Davanın 4. duruşması bugün görülecek.

Aylin Sözer'in kardeşi Nilay Sözer yaşananları ve verdikleri adalet mücadelesini Ekmek ve Gül’e anlattı.

"İnanılmaz bir süreç içerisindeyiz, medyada yalan yanlış birçok haber dolaştı. Ben sadece bir televizyon kanalına konuştum, şimdi asıl ilk kez konuşacağım.

Katil zanlısı ablamın önceden Sefaköy’deki evinde elektrikçi ve tesisatçıydı. Ablam pandeminin başlamasıyla birlikte bize daha yakın olmak için Maltepe’de benim yaşadığım binanın alt katına taşındı. Dersleri online ilerleyecekti, böylece biz daha yakın olacaktık. Katil zanlısını evinin işlerini yapmak üzere 29 Ekim 2020’de ablam taşındıktan sonra 3 haftalık süreçte 2 kere gördüm. Birinde dairenin elektriğini yapıyordu ve diğerinde de benim evimden merdiven almaya gelmişti. Ablam 'güvenilir' diye onu işleri yapması için çağırmıştı.

Ablamın bir gün kredi kartı kayboldu, sonra ne olduysa bulundu. Ne oldu kısmını tabii ablamı kaybedince mesajlardan öğrendik. Katil zanlısı kartı almış, ablam ‘Senin aldığını biliyorum, hızlıca kartı getir, senin çaldığını biliyorum’ demiş ona, ardından bir daha iletişime geçmediler.

‘O GECE ABLAMI SON GÖRÜŞÜMDÜ’

Olay sonrası mobese kameralarını incelerken fark ettik ki zanlı uzun bir süre kendini kamufle etmeye çalışarak bizim binayı gözetlemiş. Hatta olaydan bir süre önce komşumuz yabancı birini fark edip apartman grubumuza ‘Bir yabancı görüyorum binada’ diye yazmıştı. Apartmandaki kadınlar kapıya çıkıp aramışlar ama zanlı kaçmış.

28 Aralık'ta dersinden sonra ablamla gece 12’ye kadar birlikte vakit geçirdik. Öğlen dersi vardı, sonra birlikte bir şeyler yaparız diye planlamıştık. O gece ablamı son görüşümdü…

Ertesi sabah yani 29 Aralık’ta ablamın asistan öğrencisi beni aradı, ben o telefona uyandım: ‘Aylin Hoca’dan bana garip mesajlar geliyor’ dedi. 'Muhtemelen sim kartı kopyalanmış olabilir' dedim. Mesajlarda ‘Ablamın paraya ihtiyacı var, şu kadar bir meblağı çek, bana kargo yap’ yazıyordu. Haftalardır bulamadığımız yedek anahtarı elimle koymuş gibi aldım, pijamalarımla aşağıya indim. Kapıya kilit girmiyordu, belli ki kilitliydi arkadan. Ablamın telefonunu çaldırmaya başladım, çalıyordu. Ablamdan mesajlar gelmeye başladı. Ama o mesajların ablamdan gelmediği o kadar belliydi ki. Komşularım geldiler, kadınlarla kapının önüne toplandık. Bir gariplik vardı ama çözemiyordum. En son polisi ve çilingiri çağırdık. Çilingir kapıyı açtığı gibi kapı zincire takıldı ve içeriden patlama sesi geldi, alevler etrafı sardı… Binada pimapenlerin eridiğini gözlerimizle gördük…

Hâlâ sağlık ekiplerine 'Ablam yanmıştır müdahale edin' diyordum. Ablam defalarca bıçak darbesine maruz kalmış ve öldürülmüştü. Biz sonradan birçok detayı mahkeme sürecinden, telefon ve aramalardan öğrendik. Katil zanlısının ısıya dayanıklı eldiven ve üstü vardı ve kat kat giyinerek gelmişti ablamın evine. Cinayeti tasarladığı çok belli ve barizdi aslında.

‘TALEBİMİZ FAİLİN İNDİRİMSİZ, ŞARTSIZ EN AĞIR CEZAYI ALMASI’

Böylesi bir olay benim başıma gelmez diye düşündüm hep ama artık her an her şey olabilir diyordum. Aylin Sözer inanılmaz bir akademisyen ve bilim kadınıydı. Bunu sadece ablam olduğu için demiyorum. Hayatının önemli bölümünü bilinçli öğretmenler yetişsin diye adadı ama onu böyle acı bir şekilde kaybettik. Ben hep kadın mücadelesinin bir parçasıydım, bu ablam katledildiği için değil. İlla bir yakınıma bir şey oldu diye bunu savunmuyorum.

Örneğin Pınar Gültekin davasında şaşırtıcı bir sonuç çıktı. Şimdi failin aldığı indirim emsal teşkil edebilir ancak ben bunun için tedirginsem sadece kendi ablamın davasını düşündüğüm için değil. Katledilen tüm kadınlar için bunu düşünmem lazım. Bunu hepimizin yapması lazım.

Ablamın davası bugün 14.00’te ve savcının mütalaa vermesini bekliyoruz. Talebimiz failin indirimsiz, şartsız en ağır cezayı alması. Bu kararın olumlu yönde bir emsal teşkil etmesini istiyorum. Aylin Sözer ve yaşam hakkı elinden alınan tüm kadınlar için bunu istiyorum."

‘ARTIK GÜVENDE HİSSETMEK İSTİYORUM’
"İstanbul Sözleşmesi ve diğer yasalar uygulansaydı toplumda şiddetin ve dehşetin önü bu kadar açık olmazdı. Dünyada ve Türkiye’de kadınlara yönelik şiddet ve saldırılar artıyor. Biz bu meselenin köküne ve derinine inmeliyiz. Bu hem politik hem de sosyolojik bir mesele.
Ben artık korkmadan toplu taşımaya binmek istiyorum, korkmadan akşam saatlerinde işimden eve gitmek istiyorum ki artık bunu saati kalmadı. Benim ablam sabah katledildi. Artık güvende hissettiğim bir hayat sürdürmek istiyorum."

4. DURUŞMA BUGÜN

Fotoğraf: Nilay Sözer özel arşiv