Saç kestirmek için geldiğimiz tek odadan oluşan kuaför salonunda sıra bekliyoruz. 2 koltuk ve bir saç yıkama koltuğu var. Salonda 3 kişiyiz, pandemi dolayısıyla en fazla iki kişi sınırlandırması getirilmiş. Kuaförümüz Özlem birimizi saç kesmek için koltuğa alınca havadan sudan sohbetimiz de başlıyor böylece.
Özlem kuaför salonunda tek çalışıyor. Kesim, boya, temizlik müşterilere kahve ikramı hepsine yetişmeye çalışıyor. “Hayat çok pahalı yanımda birini çalıştıracak kadar kazanamıyorum. Ev kira, dükkan kira, 2 çocuk bu minicik dükkanla hepsine yetişmeye çalışıyorum ama yetişemiyorum. Malzemelere sürekli zam geliyor, ben zam yapsam müşterim azalıyor. Nasıl geçineceğim bilmiyorum” diyor.
36 yaşında, 24 yaşında evlenmiş, evliliğinin daha 3. ayında boşanmayı düşünmüş Özlem, ancak çevre baskısı, aile derken 26 yaşında anne olmuş. Devam ediyor anlatmaya: “Eşim çok sorumsuz, çalışmaz, evin geçimini düşünmez bir adamdı. Evin yükünü hep ben aldım. 28 yaşında ikinci çocuğumu doğurdum. Büyük oğlum sürekli kardeş istiyordu, ikinci çocuğum da erkek oldu iki erkek kardeş büyürler diye duygularımı bastırıyordum ama eşimin bize sözlü şiddeti devam ediyordu 2. çocuktan sonra evin masrafları çoğaldı. Kavga gürültü devam ederken bir gün eve erken geldim evde onu başka bir kadınla yakaladım. Çocuklarımı alıp annemin evine gittim hemen boşanma davası açtım ve boşandım.
‘ÇOCUKLARIM İÇİN BOŞANDIM’
Birçok kadın ‘çocuklarım için boşanmıyorum’ diyor ya, ben çocuklarım için boşandım. Eğer boşanmasaydım kötü bir aile ortamında büyüyen çocuklarım ileride beni hiç sevmezler diye düşündüm. Mutsuz ve kavgacı bir anne olurdum ve çocuklarım ‘niye boşanmadın’ diye bana kızarlardı, ‘bizim için çekmeseydin zamanında boşasaydın’ derlerdi. Çünkü böyle bir durumda ben de anneme aynısını söylerdim. Ben çocuklarım için boşandım.”
“30 yaşında, boşanmış ve 2 çocuk annesi olarak ailemin yanında yaşamaya başladım” diyerek devam ediyor Özlem. Daha önce biz süre kuaförde çalıştığı için kursa gidip, salon açma belgesi alıp, bu minik salonu açtığını, çocuklarına annesinin baktığını anlatıyor.
Söz nafakaya geliyor, şöyle sürdürüyor sözlerini Özlem, “Salonda sürekli televizyon açık, dinliyorum şimdilerde bir nafaka davasıdır gidiyor. Neden bu kadar yalan haber yapılıyor bilmiyorum. Ben boşandığımda iki çocuğa 125 lira nafaka bağladılar. Bu para çocukların hiçbir masrafını karşılamıyor ki. Bir müşteri gelmişti avukatmış, ona sordum bir gün ‘Ne yapabilirim?’ diye, ‘Nafaka artırımı davası aç’ dedi. Dava açtım, mahkemeye çıktık. Hakim ilk sözü ona verdi, bir konuştu bir konuştu yok efendim her hafta çocuklara market alışverişi yapıyormuş, her ihtiyaçlarını görüyormuş zaten az maaş alıyormuş, çocuklara harcadığı için maaşı ona yetmiyormuş neler neler anlattı. Hakim bana döndü, bense sadece ‘Hepsi yalan, sadece yılda bir kez okullar açılırken çocukların defterini alıyor’ dedim. Hakim hiçbir şey demedi önündeki kağıtlara bakıp ‘Maaşına göre 276 lira yapıyor, kanunen yapacağım hiçbir şey yok en fazla çocuk başı 300 lira yapabilirim’ dedi. ‘Her yıl artırım için dava mı açmak zorundayım’ diye sordum, TEFE, TÜFE oranında artırım yapıldığını söyledi. Bu bağlanan da çocukların masrafını karşılamıyor ki, sadece okul servis ücreti. Bu parayı ödüyor diye çocukların tüm masrafını karşıladığını sanıyor. Dava açarken çok para harcadım ama dava sonucuna göre masrafı karşı taraf ödesin diye yazdırmadığım için dava masraflarını da ben ödedim.”
‘DEVLET KAÇ LİRA NAFAKA BAĞLANIYOR MAHKEMELERE SORUP ÖĞRENSİN’
Kadınların nafaka hakkının gasbedilmesine ise tepki gösteriyor Özlem: “Kadınlar nafaka meselesini kullanıyor, boşandıkları erkeklerden para alıp ömür boyu çalışmıyor, deyip nafaka sınırlandırması getirmek istiyorlar. Devlet bu konuda erkekler mi mağdur oluyor kadınlar mı diye öğrenmek için tüm mahkemelerden yazı isteyip öğrensin davalarda kaç lira nafaka bağlanıyor. İki tane sanatçı, futbolcu çıkıp açıklama yapıyor diye nafaka kesmeye çalışıyorlar. Türkiye ‘nafaka mağduru’ zengin iş adamlarından, futbolculardan oluşmuyor, devlet nafaka konusunda birilerinin sesini duyacaksa bizim sesimizi duysun.
Fotoğraf: Ekmek ve Gül (Arşiv)
İlgili haberler
Devlet nafakayı dert ettiği kadar kadınların hayat...
Ankara’nın çeşitli belediyelerinde kimi memur kimi işçi olan kadınların nafaka tartışmalarına, söyle...
Nafakayı sosyal yardıma dönüştürmelerine karşıyım,...
‘İki çocuk okutuyorum, ev kira ve asgari ücretle çalışıyorum, bu şartlarda nasıl geçinebileceksek? N...
18 yıl çalıştırmadı, nafaka vermemek için tezgâh k...
18 yıllık evliliği boyunca kocası izin vermediği için çalışamayan, şiddet gören, emeği ve bedeni söm...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.