Dünyanın kanunu bu olamaz!
Bütün bunların işçilerin aleyhine, patronların lehine olduğunu çocuklar da biliyor. Peki, bu vahşi kemik, kan sömüren düzeni nasıl değiştireceğiz?

Hıdırtepe, Menemen’e tepeden bakan, üç dört katlı evlerin olduğu, köylerinden fabrikalarda çalışmak için gelmiş işçilerin oturduğu bir mahalle. İşçilerin büyük çoğunluğu demir-çelik, haddehane fabrikalarında çalıştığı için mahalleden her gün üç vardiya, ondan fazla servis kalkıyor.

7 Mayıs’ta gece vardiyasına giden bir servisteki 11 işçi, o gecenin sabahında işe gittiği gibi dönemedi. Ne yazık ki alışık olmadığımız ama alıştırıldığımız iş kazalarından biri bu sefer de Habaş’ta yaşandı. Habaş’ta neredeyse her ay ciddi iş kazaları oluyor ve bunların bazıları ölümle sonuçlanıyor.

Ben size, işçi güvenliği ve işçi sağlığı önlemlerinin alınmadığı bir fabrikada çalışan işçilerin çocuklarının yaşadıklarını anlatmaya çalışacağım. İş güvenliği önlemi alınmıyor demek tam doğru değil, üretimin aksamamasını garantiye alacak ama işçilerin sağlık ve güvenliğini öncelik almayan, göstermelik bir iş güvenliği anlayışı var demek daha doğru.

O gece vardiyasında, 120 ton sıvı çeliğin işletmeye dökülmesi ile yaralanan işçilerden biri 10 yaşındaki öğrencim A’nın babası ve şu an hala tedavi görüyor. Babasının işten eve gelemediği o gün, A. da okula gelemedi. Çocuklardan biri “Öğretmenim Habaş’ta yine patlama olmuş A’nın babası da yaralanmış” dedi. Ben de “Evet çocuklar, arkadaşınız şu an çok üzgün ama biz ona destek olursak, yanında olduğumuzu hissettirirsek bu durumu daha kolay atlatır” dedim.

ÇOCUKLAR BİLE ‘YETER ARTIK’ DİYOR
Bizim çocuklar üzüldüklerinde ya da haksızlığa uğradıklarını düşündüklerinde konuşurlar, yazarlar ve resim yaparlar. Hatta bir haksızlık kutusu hazırlamışlardı; oraya, günlük yaşamda gördükleri, yaşadıkları, kendilerince haksız buldukları ne varsa yazıp atıyorlardı. Yine yazdılar; “Yeter artık, dünyanın kanunu bu olamaz!” diyerek isyanlarını yazdılar.

Bir öğrencim “Öğretmenim bunu herkesin bilmesi lazım, ailelerimizle beraber Menemen’de bunu herkese anlatalım, bizim babalarımız da aynı şeyleri yaşayabilir” dediğinde gözlerindeki o kaygıyı görmenizi isterdim. Görün, görelim ki çocuklarımıza bu durumu yaşatanlara, karşı duralım.

A. iki gün sonra okula geldi, arkadaşları ona karşı hassas davrandı. Bir arkadaşı dondurmasını verdi, hep tartıştığı bir diğer arkadaşı o gün tartışmadı. Okul çıkışı öğrencim A. ile birlikte yemek yedik ve kaygılarını, korkularını sorularla anlattı; “Öğretmenim bir daha babamla güreş yapamayacak mıyım? Denize gidemeyecek miyiz? Araba süremeyecek mi?..”

Alışık olduğumuz bir durum demiştim ya, nasıl alışsın ki çocuklar? Hem niye alışmak zorunda bu yaştaki çocuklar? Futbola alışır, basketbola alışır, ip atlamaya alışır, kitap okumaya alışır, flüt çalmaya, uçurtma uçurtmaya alışır, kağıttan gemiler yapmaya alışır, şarkı söylemeye alışır, ünlemi en fazla daha az oyun oynadığı için koymaya alışır, içinde anne babalarının iş kazası geçirmediği hikayeler yazmaya alışır.

Dünyanın kanunu bu olamaz! Dünyanın kanunu, firma sahiplerinin zenginleşmesi için, üretim durdurulmadan, eksik güvenlik önlemleriyle işçilerinin çalıştırılması, iş cinayetleri yaşanmasının doğal olarak karşılanması, işçilerin günde on iki saat çalıştırılması mı? Hayır. Çocukların bakış açısıyla bile dünyanın kanunu bu değil.

Kanunları, yasama organları yazar, yürütme organları yürütür. Suç işleyenleri yargı organları yargılar. Yaşadığımız zaman itibariyle kanunlar doğru olsa bile uygulanması da çok önemli. Birçok iş güvenliği yasa, yönetmeliğine rağmen neden bu kadar iş cinayeti yaşanıyor? Alınan göstermelik güvenlik önlemlerine neden kimse dur deyip gerçek önlemler almıyor? İş kazası sonrası sakat kalan işçilere, standart düşük bir ücret ve tazminat dışında, ailelerin yaşadığı, çocukların ve annelerinin çektiği acılar, duygusal travmalar için önlemler veya tazminatlar var mı?


KANUNU BİZ YAZABİLİRİZ
Bütün bunların işçilerin aleyhine, patronların lehine olduğunu çocuklar da biliyor. Bu vahşi kemik, kan sömüren düzeni nasıl değiştireceğiz? Düşük ücretler için hayatları yok eden para- kar anlayışını nasıl yıkacağız? Bununla ilgili yazılmış bir sürü makale, fikir, yöntem vb. var. Hangisinin doğru olduğunu tartışacak değilim. Malumu ilan etmenin anlamı var belki de.

Peki, ne zaman? Çocuklarda gördüğüm, dünyanın kanununun bu olmadığını öğrendiklerinde duruma tepki göstermeye başladıkları. Bilmek yetmez, değiştirmek gerekiyor. Değiştirmenin ne zaman olacağı belli; çocukların resimlerinde, cümlelerinde, gözlerindeki bakışlarda, kaygı yerine gerçek kanunu haykıran, talep eden ifadelerde yakaladığımızda... Fabrikalarda çalışan annelerinin, babalarının ağızlarındaki sözlerle benzer sözleri, anne ve babalarının gözlerindeki bakışlarla benzer bakışları, aynı zamanda, aynı gerçek kanun için herkese duyurdukları ve gösterdikleri zaman.

Bu zamana ulaşmak hepimize bağlı. İlmek ilmek örmek lazım kanunu. Çocuklardan başlayarak görmelerini, duymalarını, öğrenmelerini sağlayarak, cümle, resim, şarkı, şiir olarak biriktirmeliyiz kanunun maddelerini. Babasının geçirdiği kazanın yarattığı travmanın acılarını, sınıftaki diğer çocukların yaptığı gibi paylaşıp, tepkileri ortak belirterek zamanı kısaltmak mümkün. İşçilerin bugünlerde fabrikalarda, ortak yaptıkları, yapacakları yetmez. Aynı okullarda, aynı sınıfta olduğumuzu bilerek, çocuklardan öğrenerek. Hayatın her alanında, evlerde, işte, okullarda, sokaklarda, tarlada, otobüslerde de destek vererek, paylaşarak... Babası iş kazasında yaralanan arkadaşları ile dayanıştıkları, ona destek oldukları gibi. Hayatın her yerinde aynı cümleleri söyleyip, aynı resimleri yaparak. Çocuklara öğreterek, çocuklardan öğrenerek gerçek hayat kanununu yazmak mümkün.

İlgili haberler
GÜNÜN RAKAMI: İş cinayetleri de iş kazaları da bit...

Bugün 28 Nisan. Yani Dünya İş Sağlığı ve Güvenliği günü ancak iş yerlerindeki denetimsizlik ve alınm...

İSİG: Kadın iş cinayetleri en fazla tarım ve sağlı...

İSİG’in iş cinayetleri raporuna göre kadın iş cinayetlerinin en fazla tarım ve sağlık iş kollarında...

İş cinayetleri ve kazalarına karşı: Yolumuz engel...

İş cinayetlerine ve iş kazalarına karşı kadınların yürüyeceği yol engellerle dolu. Ancak, kadın işçi...