Maraş’ın Pazarcık ilçesinde meydana gelen 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki iki depremden sonra bölgede pek çok il etkilendi. Bu illerden biri de Diyarbakır. Yaklaşık 21 tane binanın çöktüğü kentte birçok bina da hasarlı. Yıkımların olduğu yerlerde arama kurtarma çalışmaları sürüyor ancak hala enkaz altında olan ve haber alınamayan yurttaşlar var. Binaları hasarlı olan ve depremden etkilenen yurttaşlar, geceyi toplanma alanlarında ve kurulan çadırlarda geçiriyor. Ancak bu alanların, çadırların yetersizliği yüzünden dışarıda kalan pek çok yurttaş kendi imkanları ile geceyi geçirmek zorunda kalıyor. Yurttaşların kendi ördüğü dayanışma ağı da mevcut koşullarda sınırlı kalınca depremden en çok etkilenen kadınlar ve çocuklar daha zor koşullarda yaşam sürdürmeye çalışıyor. Koşuyolu Parkı’nda kalan kadınlarla sohbet ediyoruz. Kadınlar, yetkililere yardım çağrısında bulunuyor.
‘BİR ÇADIR BİLE YOK’
Rahime Saruhan, Bağlar ilçesine bağlı Kaynartepe Mahallesi'nde oturuyor. Rahime depreme karşı binalarının dayanıksız ve çok riskli olmasından ötürü depremden sonraki süreci ailesi ile dışarıda geçirenlerden. Üç çocuğu olan Rahime Saruhan’ın eşi engelli ve çadır bulamadıkları için parkta herhangi bir yerde kaldıklarını aktarıyor. Saruhan, “Nereye gidebiliriz ki? İçine girebileceğimiz bir çadır bile yok. Perişan haldeyiz. Çocuklarım elbisesiz ve ayakkabısız. Yardım istiyoruz. Eşim çalışmıyor. Sadece engelli maaşı var. Durumumuz yok ne yapalım? Neyimiz var ki? Harabe bir evden başka… Beş kişi iki odalı bir evde kalıyoruz, başka odası yok. Çadır da yok. Çadır alamadık. Dışarıda kaldık. Çadır istiyoruz, battaniye istiyoruz ve üstünde yatabileceğimiz döşek istiyoruz. Çocuk kıyafetlerine ihtiyacımız var” diyor.18 KİŞİ TEK ÇADIR
Emine Altun, çadırda kalanlardan ancak 18 kişi bir çadırı paylaşıyorlar. Emine Küçük çocuklarının olduğunu ve yardıma ihtiyaçlarının olduğuna dikkat çekiyor: “18 kişi bir çadırda kalıyoruz. Ve tabii ki ihtiyaçlar oluyor hiçbir şey alamadan çıktık. Çocuklarıma kıyafet giydiremiyorum. İki buçuk yaşında kızım var. Zor yani. Şu an battaniye ve birkaç parça kıyafet ayakkabı için sıradayız. Üstündeki ceketi gösterip yıkayıp ıslak olarak giydiğini söylüyor. Şu anda zaten gördüğünüz gibi çamur ve kar vardı ilk günlerde. Yalın ayak çıktık. Yani ne diyelim ki her şeye ihtiyaç var, herkes dışarda. Yardımlar yetersiz.”
‘MUŞAMBA ALTINDA HAYAT SÜRDÜRÜYORUZ’
Parkta kurulan çadırların yanı sıra çadır bulamayan yurttaşların kendi imkanları ile ısınmaya ve barınmaya çalıştıklarını görüyoruz. Üç aylık bebeğini emziren Fatma ile kendi kurdukları bir muşambanın altında sohbet ediyoruz. Depreme çocukları ile yakalanan Fatma, yaşadıklarını korku ile anlatıyor: “Eşim cezaevinde ondan ötürü sürekli üzülüyorum ve hastayım. Hastalığımın üzerine bu deprem korkusu gelince çok kötü oldum. Çocuklarıma nasıl bakacağımı düşündüm. Çadır bile bulamadık. Bu muşamba altında akrabalarımla kalıyoruz yaklaşık 15 kişi. Perişan bir haldeyiz.”
‘DONMAKTANSA EVE GİDELİM’
Bir de hasarlı evlerine dönmek zorunda kalanlar var… Ayşe İçmez onlardan biri. Evine dönmek zorunda kalışını şöyle anlatıyor: “Ne yapalım çadır yok bir şey yok. Çadır olsa dahi hava buz gibi dışarda donmaktansa evimize dönelim dedik. Ara ara bu parka geliyoruz, yatıya eve gidiyoruz. Çok tehlikeli ama yapacak bir şey yok. Dışarda kalsak olmuyor içerde kalsak olmuyor.”MÜLTECİLERİN HİÇBİRİNİN ÇADIRI YOKTU
Havanın soğukluğu barınmayı iyice zorlaştırmışken dikkatimizi çeken başka bir konu da parkta bulunan hiçbir mültecinin çadır edinememiş olmasıydı. Mülteci kadınlar ve çocuklar yakılan ateş başında ısınmaya çalışırken, dil bariyeri yüzünden onlarla iletişim kurmamız olanaklı olmadı.
Fotoğraf: Ekmek ve Gül
İlgili haberler
Maraş’ta depremden kurtulan bir yurttaş: TRT1’in y...
Maraş’ta depremden kurtulan 1 kadın TRT 1 yayınında konuşmak istediğini ancak yayını kestiklerini sö...
Bölge illerinde depremin 3. günü | Yurttaş enkaz a...
Maraş’ta meydana gelen 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremler 10 ilde yıkıma ve can kaybına sebep oldu,...
Antep'te depremin ardından yurttaşlar geceyi zor k...
‘Bu soğukta battaniye yardımı bile yapılmadı. Evden getirdik…’
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.