Deprem sonrası dayanışma umudu artırdı
'Yardımlar dört gün sonra geldi. Kendi çabamızla hayatta kalmaya çalıştık. Enkaz kaldırma bir ay sonra başladı'

Maraş merkezli deprem birçok yaşamı derinden etkilerken, geleceğe yönelik kurulan hayallerin ertelenmesine neden oldu. Depremin etkilediği illerden zorunlu göç birçok aileyi yaşadığı yerden bilmedikleri, ilk kez gördükleri yerlere savurdu.

Göç ettikleri illerde nelerle, kimlerle karışılacaklarını bilmeden, bir bilinmez içinde çıktıkları yolculukta, depreme biri Maraş’ta diğeri Antakya’da yakalanan iki depremzede ailenin yolu Bornova’nın Kızılay Mahallesi’nde kesişti. Yeni yaşamlarına alışmaya çalışan Gülsüm Yiğit ve Aliye Sakarcıoğlu ile deprem ve sonrasındaki yaşadıklarına ilişkin sohbet ettik.

‘YAŞAMAK ÇOK ZORLAŞTI’

Maraş’ın Elbistan ilçesi Küçükyapılar köyünde 6 Şubat depremine yakalanan Gülsüm Yiğit, tek kat müstakil evleri orta hasarlı olduğu için doğdukları, yaşadıkları yeri geçici de olsa terk etmek zorunda kalmışlar. Yiğit Ailesi geride komşularından, yakınlarından kaybettiklerini toprağa vererek, acılarını, gözyaşlarını ve hasta eşini de yanına alarak yola düşmüş. O günleri Gülsüm Yiğit, “Devletten önce insanlarımız yardımımıza koştu. Bir hafta susuz kaldık. Karı eritip su içtik. Köyümüze uzun süre gelen giden olmadı. Enkaz kaldırmaya ancak bir hafta sonu gelebildiler. Elektriğimiz yoktu. Doktor yok, yol yok… Yaşamak çok zorlaştı” diyerek anlatıyor.

‘AYNI FELAKETLERİ YAŞIYORUZ’

İlk geldiklerinde çekingenlik yaşadıkları mahallede bir süre sonra Kızılay Mahallesi Koruma ve Yaşatma Derneği’ndeki gönüllülerinin dostluk ve dayanışma eli tüm sıcaklığıyla onları kucaklamış. Bir süre sonra kendilerine yardım eden, onlara dostluk eli uzatan derneğin kundaklanması onları da çok üzmüş. Yiğit, “Bu kadar güzel çalışmalar yapan bir yeri kim yakmaya çalışır. Geldiğimizde yatağımız, yorganımız yoktu, kabımız kacağımız yoktu. Bize devletin vermediği desteği bu dernek verdi. Biz bugün aynı üzüntüyü savaşları görünce de yaşıyoruz. Çünkü biz de benzer felaketi depremde yaşadık. Bizim yaşadıklarımızı onlarda yaşıyorlar” diyerek, tepki gösteriyor.

Eşinin 7 bin 500 lira emekli maaşının 3 bin 500 lirasını kiraya veren Yiğit, kalan parayla ise geçinmeye çalıştıklarını söyledi. Yiğit, “Oraları toparlansın, doktorlar gelsin, yollar yapılsın geri gideceğiz” diye ekliyor.

‘ÇARESİZLİK ÇOK ZOR’

Aliye Sakarcıoğlu, 6 Şubat depremine Antakya’nın Üzümdağı Mahallesi’nde eşi ve çocuklarıyla birlikte yakalanmış. Deprem sabahında yağan yağmur ikinci mağduriyeti yaşamalarına neden olmuş. Çaresizlik bir kere daha karşılarına çıkmış. Hatırlamak istemediği o günü Sakarcıoğlu, “Herkes çaresiz bir şekilde ne yapacağını bilmeden yağmur altında kalmıştı. Enkaz altında kalanların çaresizliğine kendi çaresizliğimize eklenmişti. Telefonlar çekmiyordu. Her yer hâlâ sallanıyor, evler yıkılıyordu. Elimizden gelen bir şey yoktu” diye anlatıyor.

“Yardımlar dört gün sonra geldi. Kendi çabamızla hayatta kalmaya çalıştık. Enkaz kaldırma bir ay sonra başladı” diyerek devam eden ederken, hep aynı noktada kesişiyor anlatımlar. Onlarda Yiğit Ailesi gibi İzmir Bornova’ya Kızılay Mahallesine gelmişler. Sakarcıoğlu, “İlk gün geldiğimizde önce çok korktuk. Sonra mahalleliyle tanışıp, dayanışma gördükçe korkularımız, kaygılarımız ortadan kalktı. Devlet kurumlarından göremediğimiz dayanışmayı Kızılay Mahallesi Koruma ve Yaşatma Derneği’nden gördük. Eşim geldikten sonra bir süre iş bulamadığı için çalışamadı. O zaman hep derneğin dayanışmasını gördük” diyor.

ZERRİN BEBEK YAŞAMA TUTUNMUŞ

Depremde dört aylık hamile olan Sakarcıoğlu, en çok karnındaki bebek için telaşlanmış. İzmir’e geldikten sonra dünyaya gelen bebeğe Zerrin adını vermişler. İzmirli Zerrin bebek olmuş, şimdi o da tüm depremzedeler gibi yaşama tutunmaya çalışıyor. Sakarcıoğlu’nun, “Beraber ağladık, beraber güldük. Bu sadece benim için değil herkes için” dediği Dernek yöneticisi Besra Girgör onlar için dayanışmanın sembolü olmuş.

Birçok insan enkaz altında yaşama veda ederken, hayatta kalanlar için yaşam devam ediyor. Bugün yaşanan yaralar kanamaya devam ederken, bu yara ancak dayanışmayla sarılacak.

Fotoğraf: Ekmek ve Gül

İlgili haberler
Uyku bozukluğu üzerine notlar: Depremin sebep oldu...

Yaşanan deprem sonrasında stres, kaygı ve korkunun, bölgede ve dolaylı olarak etkilenmiş kişilerde u...

Depremzede Çocukların 23 Nisan’ı raporu: Eğitim yo...

Depremzede çocuklar 23 Nisan’ı yoksulluk içinde, risk altında karşıladı. Depremzede çocukların yaşad...

Defne’de depremzedeler hâlâ elektriksiz

Defne, Harbiye Mahallesi’nde gönüllülerin dayanışmasıyla kurulmuş olan 30 kadar çadırda yaşayan depr...