Çocuk istismarı gerek yaşanan örnekler gerekse de yargının yaklaşımıyla yakıcı bir gündem olmayı sürdürürken, hükümet ilgili yasa konusunda kapalı kapıların ardında bildiğini okuyor.
Geçtiğimiz hafta, önce Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, ardından Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ, son olarak da Adalet Bakanı Abdulhamit Gül peş peşe açıklamalar yaparak çocuk istismarı konusunda bir yasa hazırlığı içinde olduklarını, hazırlıklarda sona gelindiği, yasanın imza için önümüzdeki günlerde Meclise geleceğini açıkladılar.

Hükümet ayrıca bu kadar önemli ve herkes tarafından beklenen bir yasayı çocuk hak örgütlerinin ve konunun uzmanlarının fikir önerilerine başvurmadan kapalı kapılar ardında hazırlıyor. Hükümet yetkililerinin “uzlaşı tamam” dediği yasa için sadece CHP ve MHP ile görüşmeler yaptığı ve hazırladıkları taslağı şifahen anlattığı, HDP ile görüşme bile yapmadığı ortaya çıkmıştı.
Hükümet bunun dışında da konuya ilişkin raporlar hazırlayan, çalıştaylar düzenleyen, alanda önemli deneyimleri olan kurumlardan da fikir almadı. Hükümetin görüşlerine başvurmadığı kurumlar önerilerini Ekmek ve Gül’e anlattı.

TIKLAYIN - Çocuk istismarında ‘oldubitti’ yasası

TTB: ÇOCUĞU KORUYACAK BİR DÜZENLEME ESAS OLMALI

TTB Merkez Konsey üyesi Dr. Selma Güngör, hükümet tarafından görüşleri sorulsaydı öncelikle şunları dile getireceklerini açıkladı: “Hadım ve idam cezası gündemde olduğu için ilk olarak şunu konuşmak isterdik; insanın yaşamına son verme ya da beden bütünlüğüne yönelik cezalandırılmalardan vazgeçilmesi gerektiğini vurgulardık. İkincisi bu kadar ağır cezalandırma hayat içinde yasayı uygulayan kişilerce uygun bulunmadığı için cezasızlıkla karşılık buluyor ve olayla karşılaşıldığında ya idam ya beraat verecek ikilemi arasında kalacak ve cezasızlıkla sonuçlanacak. Dolayısıyla bildik ceza yöntemlerinin ama çocuğu koruyacak ve faili cezalandıracak biçimde, aynı zamanda yasal olarak çocuğu nasıl koruyacağının da tanımlandığı biçimde düzenlenmesi gerekir. İlk söyleyeceklerimiz bunlar olurdu.”
Öte yandan TTB, aralarında çocuk hak örgütleri, psikolog, sosyal hizmet uzmanı, hukukçuların da olduğu 13 kurum ile birlikte ayrıntılı bir kanun teklifi hazırlamıştı.
Hazırlanan rapora BURADAN ulaşabilirsiniz.

TKDF: ASIL HEDEF ÇOCUĞUN MAĞDURİYETİNİN GİDERİLMESİ OLMALI
Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü de temel olarak tartışılması gerektiğini düşündükleri noktaları şöyle sıraladı: “Ciddi anlamada çocuğun elini tutabilecek, istismar olduğunu anladığında onu rehabilite edecek ve yargı sürecini kısaltacak bir önlem alınmalı.
Yani buradaki yargıya intikal eden bir çok olayda yargı süreci çok uzadığı için, 6 ay, 8 ay, 3 yıl... pes edip geri döndürülüyor. Burada bu sürecin kısalması lazım öncelik.
İkinci olarak da toplumsal cinsiyet eşitliği eğitimleri verilmeli, okullarda cinsel kimliğe ilişkin eğitimler düzenlenmeli, erken yaşta evliliklerin önüne geçilmeli.”

HDP: ÖNCELİK ÇOCUKLARIN GÜÇLENDİRİLMESİ OLMALI

HDP Milletvekili Filiz Kerestecioğlu da bu sürece etkin olarak katılmalarının önü kesilmeseydi yasaya ilişkin önerilerinin esas noktalarını şöyle anlattı: “Öncelikle çocukların güçlendirilmesi için yapılması gerekenler konuşulmalı. Çocuk istismarını önleyecek olan şey ilk başta çocukların eğitimi ve onların gücüdür.
Bu alandaki eğitim çalışmalarını, bu alandaki sözleşmeleri çok önemsiyoruz bunların hayata geçirilmesi içinde çocukların güçlendirilmesi gerektiğini düşünüyoruz.
İyi, kötü dokunuş nedir gibi pek çok konunun çocukların bulunduğu her alanda yani hayatın her alanında çocukların dikkatini çekecek biçimde planlanması gerekir.”

YASADA NELER OLACAK? 
Şimdiye kadar yapılan açıklamalardan anlaşıldığı kadarıyla hazırlanan yasada şu maddelerin yer alması bekleniyor:
- Danıştay tarafından iptal edilen “kimyasal hadım” bir ceza yöntemi olarak “belirli şartlar altında uygulanmak” koşulu ile yasada yer alacak.
- Çocuklara yönelik cinsel istismar suçunda ceza artırımları söz konusu olacak.
- 12 yaşından küçük çocuklara yönelik istismarda daha ağır cezalar verilmesi sağlanacak.
- Çocuk İzlem Merkezleri yaygınlaştırılacak.
- Çocuk istismarı suçundan daha önce hüküm giymiş sabıkalıların çocuklarla ilgili alanlarda çalışması yasaklanacak.