Büyük Savunma Mitingi'nin ardından...
'Hem kazanılmış haklarımızı savunacak hem de mesleğimize ilişkin sorunlarımıza çözüm üretecek, mücadele örgütü haline dönüşmüş bir meslek örgütü istiyoruz.'

Türkiye Barolar Birliğinin çağrısıyla 27 Nisan'da Ankara'da yapılan ''Büyük Savunma Mitingi'' için Türkiye'nin pek çok ilinden binlerce avukat bir araya geldi. Avukatlık mesleğini neredeyse sürdürülemez hale getiren devasa sorunların, hukuk devletinin temel ilkelerinden olan adalete erişim ve adil yargılanma hakkını da tehdit eder boyuta geldiği ve avukatları ekonomik dar boğaza sürükleyen politikalara; "Sözlü ve fiziksel şiddete karşı meslek onurunu ve emeğimizi savunuyoruz" çağrısıyla yapılan miting, ülkede avukatların ilk kez kendi meslek sorunları için alana çıkması gibi bir özelliği de taşıyor.

Miting öncesi yürüyüş kortejinde bir araya gelen meslektaşlarla birbirimize sorduğumuz ilk soru ''Kaç kişiyiz?'' oldu. Bu merakın nedeni ise asıl olarak ''Büyük Savunma Mitingi''nin örgütlenme sürecinin, mitinge bir hafta kala baro odalarına asılan afişler, barolar ve TBB tarafından yapılan sosyal medya paylaşımları, üyelere gönderilen kısa mesajlarla sınırlı kalmasıydı.

Mitinge katılanların çoğunluğu genç ve kadın avukatlardan oluşuyordu. Genç avukatların esnek ve güvencesiz çalıştığı, avukatlara yönelik şiddetin arttığı, emeği sömürülen yoksullaşan avukatların bürosunu kapatmak zorunda kaldığı, Bağ-kur primini dahi ödeyemez hale geldiği bir dönemde 10 binlerin alanda olmaması, mitingin örgütlenmesindeki zayıflığın yanı sıra uzunca bir süredir avukatlar ile meslek örgütü olan barolar, TBB arasındaki bağın zayıflaması ve buraların meslek sorunlarına ilişkin çözüm bulma konusunda atıl kalmalarından kaynaklanıyor.

Özellikle mesleğin başındaki genç avukatlar için oldukça önemli olan CMK ücret tarifesinin yükseltilmesi talebinin görmezden gelinemeyecek bir vaziyet almasından sonra geçtiğimiz ocak ayında Barolar Birliği bir açıklama yapmıştı. Açıklamada CMK ücret tarifesi, birikmiş ve ödenmeyen adli yardım ücretleri ile avukatların genel ve ekonomik sorunlarına dikkat çekmek için bir ay süre ile CMK otomatik görevlendirme sisteminin (çocuk, kadın ve engellilere ilişkin görevlendirmeler hariç) kapatılacağı, Adalet Bakanlığı ile yapılacak görüşmeler sonunda çözüm için bir adım atılmazsa daha etkili kısıtlamalara gidileceği ve Ankara'da büyük bir savunma mitingi organize edileceği belirtilmişti. Ancak alınan bu karar birkaç baro dışında uygulanmadı, esnetildi. Sonuç olarak yapılması olumlu olmasına karşın sorunların çözümü noktasında yetersiz, ancak bir başlangıç olabilecek olan Savunma Mitingi 27 Nisan'da Ankara'da gerçekleşti.


YARGIDA CİNSİYET EŞİTSİZLİĞİ SÜRÜYOR

Mitingte kadın avukat katılımı fazla olmasına rağmen yürüyüş kortejinde yer alan hukuk örgütlerinin ''İstanbul Sözleşmesinden vazgeçmiyoruz'', ''Yargıda Cinsiyet Eşitsizliğine Hayır'' gibi dövizleri dışında kadın avukatların öznel sorunlarına ve taleplerine ilişkin dövizlerin sınırlılığı dikkat çeken başka bir nokta oldu bizler için. Bu sınırlılığın nedeni, TBB tarafından alanda dağıtılan dövizlerin -''Eşit işe eşit ücret'' haricinde- genel meslek sorunları ve ekonomik taleplerle sınırlı olmasıyken bir diğeri ise barolarda kadın avukatların yaşadığı taciz, şiddet, ayrımcılık gibi sorunların ortak bir sorun olarak görülmemesi ve yeteri kadar sahiplenilmemesi olabilir.

TBB verilerine göre 2022 yılı sonunda Ankara, İzmir gibi büyükşehirlerde kadın avukatların sayısı erkeklerle neredeyse aynı düzeye ulaştı, avukat ve hakimler arasında kadın ve erkek çalışanların sayısı arasındaki fark önemli ölçüde azaldı. Ancak savcılık gibi erkeklere daha "uygun" olduğu düşünülen yargısal görevlerde erkek egemenliği hala hakim ve karar mekanizmalarında cinsiyet eşitsizliği devam ediyor. Örneğin Anayasa Mahkemesinin kuruluşundan bu yana AYM'nin sadece tek kadın başkanı oldu. Aynı eşitsiz durum, baroların yönetim ve karar mekanizmaları için de söz konusu.

Çalışma yaşamında da cinsiyet ayrımcılığı devam ederken kadın avukatlar daha yoğun emek sömürüsü, taciz, ayrımcılık gibi pek çok sorunla karşı karşıya. Ücret karşılığı başka bir hukuk bürosunda ya da avukatın yanında çalışmak zorunda olan ve yoğun emek sömürüsüne maruz kalan kadın avukatların emeğinin erkek avukatlara göre daha az görünür kılındığı, daha düşük ücret aldığı, icra memurundan ''rica''da bulunmak için kadın avukat yönlendirilirken hacze erkek avukatın yollandığı, ceza hukuku alanının kadınlar için "uygun olmadığı" ama aile hukuku alanında çalışmasının daha kolay olacağı gibi anlayış ve uygulamalarla cinsiyet eşitsizliği sürdürülüyor. 


MÜCADELE EDEN MESLEK ÖRGÜTÜ İSTİYORUZ!

Ancak kadın avukatlar olarak bu eşitsiz tabloyu kabul etmiyoruz. Haklarımıza ve emeğimize sahip çıkıyor, sorunlarımızın çözümü için mücadele ediyoruz. Yargıdaki erkek egemenliğine karşı şekli değil gerçek eşitlik istiyoruz. Cinsel saldırıya, tacize, mobbinge ve ayrımcılığa maruz kalan kadın avukatlar için cinsel şiddete karşı destek ve dayanışma birimlerinin oluşturulması istiyoruz. Çocuk bakımına ve ev içi angaryaya dair çözüm bulamayan kadın avukatlar, belirli dönemlerde mesleğini aktif olarak sürdüremiyor. Bu nedenle adliye binalarında ya da yakınlarında kreş, çocuk bakım alanları, emzirme odaları gibi alanlar yaratılmasını istiyoruz. İktidarın İstanbul Sözleşmesi, Medeni Kanun, nafaka gibi kazanılmış haklarımıza yönelik saldırıları, kadınlara yönelik ayrımcı söylemleri devam ederken hem kazanılmış haklarımızı savunacak hem de mesleğimize ilişkin sorunlarımıza çözüm üretecek, mücadele örgütü haline dönüşmüş bir meslek örgütü istiyoruz.

Ankara'da gerçekleşen Büyük Savunma Mitingi'nde yan yana gelen binlerce genç, kadın, stajyer avukat gösteriyor ki barolar, mesleğin içinden geçtiği zorlu koşullara karşı mücadele eden ve bunun için meslektaşlarıyla birlikte çözüm arayan meslek örgütleri olmak zorunda. Ancak böyle hareket eden bir meslek örgütü hem kendi sorunlarının hem de adalete erişim ve adil yargılanma hakkı engellenenlerin sesi, savunucusu olabilir. Haklarımızı kazanmak için dayanışmak ve mücadele etmek dışında bir yol olmadığını en iyi biz kadın avukatlar biliyoruz. Bağımsız yargı ve gerçek adalet ve yargıda cinsiyet eşitliği için; emeğimizi, hak ve özgürlüklerimizi savunmak için mücadele etmeye, alanlarda olmaya devam edeceğiz.

Fotoğraflar: Burcu Yıldırım

İlgili haberler
Avukatlar Büyük Savunma Mitingi için buluştu

TBB'nin çağrısıyla barolar ve avukatlar avukatlara yönelik şiddetin son bulması, CMK ücretlerinin ar...

8 Mart'a giderken stajyer kadın avukat anlatıyor:...

‘Hukuka ve adalete güvenin zedelendiği, belirsizliğin, güvencesizliğin ve korku ikliminin palazlandı...

Kadın avukatlar cinsiyet körü olmayan bir baro ist...

Kadın avukatlar, erkek egemen olmayan bir baro ve eşitlik için buluştu. Kadın avukat olarak yaşadıkl...