Her geçen gün artan çocuk istismarı, tacizler, tecavüzler, kadına yönelik şiddet ve emek sömürüsüne karşı yıllardır mücadele eden kadınlar bu 8 Mart’ı da mücadeleyle karşılıyor. Artan genç işsizliğe, çocuk istismarına ve hak gasblarına, emek sömürüsüne, şiddete, tacize, tecavüze, iş kazalarına karşı sesini yükseltecek kadınlar telepleriyle 8 Mart’ı karşılayacak.
Mahallelerde de 8 Mart hazırlıkları hummalı bir biçimde sürüyor. 8 Mart dolayısıyla işçi, eemekçi kadınlarla, ev kadınlarıyla bir araya gelen kadın dernekleri talepelerini hem yerellerde yapacakları eylem ve etkinliklerle taşıyacak hem de 8 Mart alanlarında olacak. Kadın dernekleriyle 8 Mart çalışmalarını ve hangi taleplerle alanlarda olacaklarını konuştuk.
KADINLAR DAHA İYİ YAŞAM KOŞULLARI İSTİYOR
Adile DOĞAN (Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği)8 Mart yaklaşırken birçok yerde kadınlar kendi talepleri etrafında düzenledikleri etkinliklerde söyleşiler ve panellerde buluşuyorlar. Biz de bu vesile ile birçok kadınla yan yana geliyoruz. Yaptığımız yerel etkinliğin çalışmalarını yürütürken; çocuklara yönelik istismar olayları ve kadınlara yönelik şiddet öne çıkan sorunlar arasında yer alıyor. Gerçekleştirdiğimiz buluşmalarda birçok kadının kendini genel bir mutsuzluk ve çıkmazda hissettiğini gördük. İşsizliğin kadınları büyük bir çıkmaza soktuğu, yaşı ilerlemiş ev kadınların iş aradığı; işçi kadınların uzun saatler çalıştığı ve ağır çalışma koşullarından yakındığı koşullarda 2018 8 Mart’ını kutlayacağız. Bir araya geldiğimiz kadınların ortak talebi çalışma koşullarının daha iyi hale getirilmesi, insanda yaşanacak bir ücret, çocuk istismarı ve kadın cinayetlerinde indirim uygulanmadan suçluların en ağır cezalarla yargılanmasıdır. Bu taleplerle 8 Mart alanlarında olacağız.
Gülten DOKUYAN (Gülsuyu Gülensu Kadın Dayanışma Evi)
Gülsuyu Gülensu Kadın Dayanışma Evi olarak bu sene 8 Mart’ın kadınlar için daha önemli olduğunu ve daha güçlü katılmamız gerektiğini söyleyerek kadınları alanlara çağırıyoruz. 11 Mart Pazar günü derneğimizde Yazar, Şair Gülsüm Cengiz’in katılacağı bir söyleşi gerçekleştirecegiz. İstanbul’da yapılacak merkezi miting için 4 Mart sabahı dernek önünde buluşarak taleplerimizle alanlarda olacağız. Gülsuyu Gülensu Kadın Evi olarak bütün kadınları talepleriyle birlikte alanlarda buluşmaya çağırıyoruz.
ÖNCE KENDİ MAHALLEMİZDE SONRA MERKEZİ MİTİNGDE OLACAĞIZ
Burcu AKTAŞ (Tuzluçayır Kadınları Dayanışma Derneği)8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’ne sayılı günler kala hazırlıklarımıza son sürat devam ediyoruz. Mamak’ta dokuzuncusu yapılacak olan yerel 8 Mart etkinliğinin çağrıcılarından biri olduk yine. Ülkenin içinde bulunduğu savaş koşullarına, tüm baskıya rağmen yine alanlarda olacağız önce kendi mahallemizde, sonra merkezi miting alanında.
Geçtiğimiz ay çok yakınımızda yaşanan 14 yaşında bir kız çocuğuna yapılan cinsel istismar vakası ana gündemimiz oldu 8 Mart için. Yerel bir kadın derneği olarak olaya müdahil olduk, çeşitli eylemlikler düzenledik. Gün geçtikçe artan cinsel istismar vakalarına karşı ne yapacağımızı konuştuk tüm bir araya gelişimizde. Yaşanan tüm bu karanlığa rağmen yüzlerce kadının sokağa çıkma azimleri umut oldu bizlere.
Her yıl olduğu gibi bu yılki 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde de taleplerimizle alanlarda olacağız. Yaşamın her alanında tam eşitlik için, kadın istihdamının artırılması için, çocuk istismarı, taciz,tecavüz ve şiddetin son bulması ve bu suçlarda iyi hal indirimlerinin ortadan kaldırılması için; savaşa, yoksulluğa hayır demek için alanlarda olacağız.
Nurhayat Farımaz (Kızkardeşim Kadın Dayanışma Derneği)
18 köy derneği ve kurumlarla, Tuzluçayır Mahallesi’ndeki iki kadın derneği olarak bir aylık çalışmayla 8 Mart’a hazırlandık. Köy derneklerin ve kurumlardaki kadın yöneticilerinin çalışmalara katılımıyla çoğaldığımız gerçeği gurur vericiydi. Mahallemizde ve ülkemizde çocuk istismarlarının artması; bu korkunç suçun kadınların gündeminde olması ve Mecliste tartışılmaya başlanması nedeniyle çocuk istismarlarının önlenmesi ve suçluların en ağır cezalarla cezalandırılması taleplerimizin ilki ve en önemlisi. Kadın cinayetlerinin son bulması; giyimimizden, sokakta nasıl gezeceğimize, eve kaçta gireceğimize kadar yaşamlarımıza müdahale eden zihniyete karşı, 3 Mart’ta mahallemizde, 4 Mart’ta da Sakarya Cadesi’nde 8 Mart eylemindeyiz. Her gün 8 Mart, her gün mücadele.
8 MART’IN TARİHİNDEN İLHAM ALIYORUZ
Sevil Erucu/Kayseri Kadın Dayanışma Derneği
Bir 8 Mart daha yaklaşırken Kayseri’de de hazırlıklar heyecanla devam ediyor. 8 Mart’ı fırsat bilip daha çok bir araya geliyoruz ve taleplerimiz birbiri ardına sıralanıveriyor. Geçimimizi sağlayacak ücret, güvenle adım atacağımız sokaklar, çocuklarımız için aydınlık bir gelecek…
Bizler biliyoruz ki bütün kazanımlarımızı mücadeleyle elde ettiğimiz gibi yukarıda saydığımız bugünkü taleplerimizin karşılanmasının yolu da 8 Mart’tan geçiyor. Eşitsizliğin sosyal alanda, iş alanında vb. pek çok noktada gün geçtikçe tırmandığı; şiddetin, tacizin adeta kaderimiz haline getirildiği; geçim sıkıntısının etrafımızı kuşattığı bir dünyada, başka bir hayatın varlığına olan inancımızı dile getireceğimiz gündür 8 Mart. tarihinden de ilham alarak mücadele ve dayanışmayı güçlendirmek için taleplerimizle alanlarda olmak, yarına güvenle bakabilmek için bir çıkış kapısı niteliği taşıyor.
TALEPLERİMİZİ HEP BİRLİKTE HAYKIRALIM
Hatice ÇORUK (Buca Evka 1 Kadın Kültür ve Dayanışma Evi)Her geçen gün artan çocuk istismarı, tacizler, tecavüzler, kadına yönelik şiddet ve emek sömürüsüne karşı yıllardır mücadele ediyoruz. Bundan sonrada mücadele etmeye devam edeceğiz. Her yıl olduğu gibi bu yılda 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde taleplerimizle alanlarda olacağız. Bizler bu yıl alanlarda artan genç işsizliğe, çocuk istismarına ve hak gasblarına karşı sesimizi yükselteceğiz. Biz diyoruz ki alanlara hep birlikte çıkalım taleplerimizi hep birlikte haykıralım.
TALEPLERİMİZ ACİL VE HAYAL OLAMAYACAK KADAR GEREKLİ
Fatma ŞAHİN (Kocaeli Ekmek ve Gül Kadın Dayanışma Derneği)
Derneğimize gelen, sokakta, parkta, pazarda karşılaştığımız kadınlar savaşa, OHAL’e, şiddete, istismara dur demenin zorunlu olduğunu dile getiriyorlar. Çocuklarının geleceği için kaygılanan, tek başına dışarı bile gönderemeyen hatta son patlak veren istismar vakalarından dolayı okula gönderirken bile tereddüt yaşayan kadınlar var.
İşçi kadınlar için de durum parlak değil, kadınlar ağır sömürü koşulları altında işlerini kaybetme korkusuyla çalışırken; ücretsiz kreş imkanı olmadığı için çocuklarını ya yakınlarına emanet ediyorlar ya fahiş fiyatlarla kreşlere gönderiyorlar ya da sübyan okullarına göndermek zorunda kalıyorlar. Savaşın bir sonucu olarak en temel tüketim maddelerine gelen zamlar en çok kadınları zora düşürüyor. Akşam tencerede ne pişeceğinin kaygısı düne göre daha artmış durumda. Derneğe gelen bir arkadaşımızın “Bir yıldan fazla oluyor evimize et girmiyor” demesi bu durumu özetliyor sanırım.
Bu tablo nasıl değişir peki? Savaş koşullarının bir an evvel değiştirilmesi, savaşa ayrılan bütçenin eğitime, sağlığa, kadın sığınma evlerine, ücretsiz kreşlere yeni istihdam olanaklarına ayrılması gerçekten bu kadar zor mu?
Peki kadınları çocukları koruyan yasaların düzenlenmesi, uygulanması ve takip edilmesi de mi zor? OHAL’in kaldırıldığı ve herkesin düşüncesini özgürce ifade edebildiği, kadınların özgürce yaşadığı çocukların güvenle büyüdüğü bir ülke sadece hayallerde mi var? Hayır öyle olmamalı, taleplerimiz acil, üstelik hayal olamayacak kadar gerekli. Bu 8 Mart’ta da sesimizi daha gür çıkarmak için alanlarda olacağız. Şarkıların bile yasaklandığı bu ülkede karanlığı ancak el ele omuz omuza olursak yırtabiliriz.
İlgili haberler
Bu hashtagde mücadele var: #8Mart
Geçen yılki uluslararası eylemlilik halinden bu yıla kadın mücadeleleri ne durumda, gündemler neler?...
8 Mart’a giderken 10 sorun 10 talep
Çalışma yaşamında karşılaştığımız 10 temel sorunu ve bu sorunlara ilişkin taleplerimizi bir araya ge...
İl il 8 Mart programları
8 Mart’ın 161. yılında dayanışma içerisinde, bütün kadınlar, binlerce kadın dokuma işçisinin 1857 yı...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.