Baroların bağımsızlığına neden sahip çıkmalıyız?
‘Kadın ve çocukların bağımsız barolara ihtiyacı var! Baroların bağımsızlığı yok olursa, vatandaşa sunulan adil yargılanma, ücretsiz avukatlık ve danışma hizmetleri de yok olur.’

Cuma gününden bu yana 44 Baro Başkanı bulundukları illerden yola çıktılar, Ankara’ya yürüyorlar. Barolara dair yasal düzenleme yapılacağı ilanı, buna ilişkin Cumhurbaşkanı talimatıyla yürütülen süreç Baroları yollara döktü. 

Baro yönetimlerinin ve üst birlik Barolar Birliği’nin nasıl belirleneceğine dair seçim usullerinde bir değişiklik konuşuluyor. Hatırlatmak gerekir bu değişiklik bizzat Cumhurbaşkanı tarafından gündeme getirildi. Açıkça Baroların siyasal iktidar gibi düşünmüyor oluşu, muhalefet etmekte ısrar etmeleri, hukuksuzlukları karşı durmaya çalışmalarından duyduğu rahatsızlığı ifade etmiş, AKP’lilerin Baro yönetimlerinde yer almalarına olanak sağlayacak bir değişikliğe ihtiyaç olduğunu ilan etmekten bir çekince duymamıştı.

Tartışılan ve Baroları Ankara yollarına düşüren yasa böylesi bir düzenleme işte. Yargının her bir ayağının iktidara tamamen bağımlı olmasını istediklerini gizleyip saklamıyorlar. Hakimler, savcılar talimatla çalışıyor, iktidarın beğenmediği kararları veren yargıçlar görevden alınıyor, her HSK kararnamesi pek çok hakim savcı için sürgün anlamına geliyor. Bunun sonuçları ağır hukuk ihlalleri, sorgusuz sualsiz gözaltılar, haksız ve dayanaksız yıllarca süren tutuklamalar ve en önemlisi topluma verilen gözdağı…

Şimdi avukatları ve onların örgütlerini de teslim almak, tamamen talimatla çalışan Barolar yaratmak istiyorlar. Bunu bu kadar zamandır yapamıyor olmaktan duydukları rahatsızlıkları hiç gizlemiyorlar. Açıkça diyorlar ki normal biçimde alamıyorsak Baroları, o zaman yasa değiştirilelim öyle alalım!

Mesele sadece Barolar, avukatlarla ilgili asla değil. Bütün bir ülkenin adil yargılanma hakkı söz konusu olan. Bu baskı ve zorbalık düzeni içinde ihtiyacın olduğunda hukuki desteğe sahip olabilmekle ilgili, seni özgürce savunacak, hiçbir baskıya göre davranmayacak birilerini, avukatları bilmekle ilgili.

Sonra kadınlar, çocuklar, hayvanlar, ağaçlar, talan edilen doğayla ilgili. Kadınların ücretsiz avukata, hukuki yardıma ulaşabilmesi ile ilgili. “Kocan bu sever de döver de sen evine git” demeyecek Kadın Hakları Merkezleri ile ilgili. “Sen zaten 15 yaşındasın bu tecavüz değil, sen bu adamla evlenmelisin” demeyecek Çocuk Hakları Merkezleri söz konusu olan.

Baroların bağımsızlığı yok olursa, siyasal iktidar yönetirse Baroları, vatandaşa sunulan adil yargılanma ve ücretsiz avukatlık ve danışma hizmetleri yok olur. Şöyle düşünün iktidar gibi kadın erkek eşitliğine inanmayan, İstanbul Sözleşmesinin kaldırılması gerektiğini düşünen, 6284 Sayılı Kanunun kadınlar tarafından kötüye kullanıldığı kanaatinde olanlar tarafından yürütülen Kadın Hakları Merkezleri, Çocuk hakları Merkezleri faaliyetleri, bu merkezlerin sunduğu ücretsiz hizmetler ne hale gelir?

KADIN VE ÇOCUKLARIN BAROLARA İHTİYACI VAR!

Bu ülke kadınların kanıyla katilinin adını yazdığı bir ülke bunu unutmayalım. Birkaç gün önceki haber ve görüntü gözlerimin önünden gitmiyor benim. Sizin de gitmesin. Nurtaç Canan, yıllardır ayrılmak istediği kocası tarafından vurulduğunda yazdı son sandığı sözlerini. Hem kendisini vuranın kocası olduğunu söyledi hem de daha kötüsü öleceğini düşündüğü için “kurtuldum” yazdı. Düşünün Nurtaç artık bitti kurtuldum diye düşünmüş o anlarda, bir şekilde bitmişti, şiddet, işkence canı pahasına da olsa…

O yüzden bu ülkede kadınların, çocukların ücretsiz, hızlı, adil hukuki hizmete ve bunları sağlayacak Barolara ihtiyacı var. Şimdi siyasal iktidarın yok etmeye çalıştığı bu.

Kirazlıyayla’daki kadınların da ihtiyacı var sonra. Bursa Kirazlıyayla’da kadınlar haftalardır maden tesisine karşı mücadele ediyor. Doğayı, topraklarını korumaya çalışıyorlar. Bunun karşılığında gözaltına alındılar, türlü çeşit eziyetlere maruz kaldılar. Ankara yürüyüşünde olan Bursa Barosu Başkanı Gürkan Altun köylülerle buluşmak istedi, ancak kadınlarla Baro Başkanın buluşmasına engel olunmak istendi, köylülere evden çıkmayın demiş Jandarma, kadınlar söylüyor, görüntüler var. İşte Kirazlıyayla’nın ve ülkenin talan edilen bütün doğası için Baroların bağımsızlığını savunmalıyız.

Her şeyin kendilerine bağlı olmasını isteyen bir iktidar bu. Tek ses olsun, kimse karşı çıkarmasın, herkes onlar gibi düşünsün, düşünmüyorsa sussun, sessiz kalsın, yalnız kalsın istiyorlar.

ADALET İKTİDARIN SOPASI, NASIL İSTERSE ÖYLE SALLIYOR

Adalet çığlıkları geliyor ülkenin dört bir yanında. Özellikle son beş on yıl içinde bu ülkede ne yok diye sorsak en çok adalet yok cevabı alırız herhalde. En çok yoksulluklar, kadınlar, çocuklar, gençler, köylüler, işçiler için yok adalet. Adalet iktidarın sopası, nasıl isterse öyle sallıyor, böyle yaparak ömrünü uzatmaya çalışıyor.

Şimdi yargının teslim alınamayan son ve en önemli ayağına saldırıyorlar. Avukatların ve Baroların bağımsızlığını yok etmek istiyorlar, yargı her açıdan bağımlı olsun istiyorlar. Yurttaşın adalete ulaşmasına engel olmak istiyorlar. Bu o kadar vahim bir şey ki, bir gün başınıza bir şey geldiğinde hukuki destek alamayacağınızı bilmek anlamına geliyor ki korkunç bir şey. Hukukun tamamen yok edilmesi esasen ve yurttaşın en temel haklarından birinin yok edilmesi.

O yüzden Barolar, Baro Başkanları sadece avukatlarla ilgili bir mesele için yürümüyorlar. Bu ülkedeki her yurttaşın savunma hakkı için yürüyorlar, yargı bağımsızlığı için yürüyorlar, iktidara bağımlı olmamak için yürüyorlar.

Özetle kadınlar, çocuklar, ağaçlar, kuşlar, börtü böcek, hayvanlar dolayısıyla tüm bir ülke söz konusu olan. Baroların “teslim olmayacağız” sözüne sahip çıkalım, yalnız bırakmayalım, hepimizin mücadelesi bu.

Adalete, hukuka sahip çıkmak her birimizin görevi, ihtiyacı…


İlgili haberler
‘Baroların yapısı değişirse kadınların başvuracağı...

Avukat İlke Işık: ‘Yarın bir siyasal müdahale ile baroların yapısını değiştirmeye kalkarlarsa kadınl...

Baroların bağımsızlığının tehdidi kadın ve çocukla...

Kadınlar ve çocuklarla ilgili raporlar hazırlayan, hukuksuzluklara karşı mücadele veren baroların ka...

63 barodan ortak açıklama: İstismarın meşrulaştırı...

63 baro, istismar mağduru çocuğun, kendisini istismar edenle evlendirilmesi yoluyla istismar failine...