Resmi Gazete’de yayımlanan karara göre İstanbul 8. Aile Mahkemesi, “Kadın, evlenmekle kocasının soyadını alır; ancak evlendirme memuruna veya daha sonra nüfus idaresine yapacağı yazılı başvuruyla kocasının soyadı önünde önceki soyadını da kullanabilir. Daha önce iki soyadı kullanan kadın, bu haktan sadece bir soyadı için yararlanabilir” düzenlemesinin iptaline karar verilmesi talebiyle AYM’ye başvurdu.
Anayasa Mahkemesi (AYM), Medeni Kanun’da “kadının evlilikten sonra bekarlık soyismini ancak eşinin soyadının önünde kullanabilmesine” imkan veren hükmünü eşitliğe aykırı olduğunu belirterek iptal etti.
Mahkeme, iptal talebinin gerekçesinde, erkeğin doğumla kazandığı soyadını ömrü boyunca kullanması mümkünken, aynı hakkın kadına tanınmamasının eşitlik ilkesine aykırı olduğu belirtildi.
Başvuruyu değerlendiren Yüksek Mahkeme de Medeni Kanun’un 187. maddesinde bulunan düzenlemeye ilişkin hükmü iptal etti. AYM kararında, Anayasa’ya göre kadın ve erkeğin eşit haklara sahip olduğu, ailenin de “eşler arasında eşitliğe dayandığı” ifade edilerek, “Erkek, evlenmeden önceki soyadını evlendikten sonra da tek başına kullanabildiği halde, kuralla kadının evlenmeden önceki soyadını evlendikten sonra ancak kocasının soyadının önünde kullanabileceği öngörüldüğünden karşılaştırmaya müsait şekilde benzer durumda olan eşler arasında cinsiyet temelinde farklı muamelenin yapıldığı açıktır” denildi.
Anayasa Mahkemesi (AYM) kararında, kadının evlendikten sonra kocasının soyadını almasının ailenin ortak bir soyadına sahip olmasını mümkün kılan tek seçenek olmadığı belirtildi. Kararda, “Bu bağlamda ortak soyadının eşlerin evlenmeden önceki soyadlarının birleşiminden oluşacağının öngörülmesi de mümkündür” dendi.
Resmi Gazete’de yayımlanan AYM’nin bu kararı uyarınca kadınların evlilik öncesindeki soyisimlerini tek başına kullanabilmeleri için dava açmasına gerek kalmayacak. Uygulama 28 Ocak 2024’ten itibaren yürürlüğe girecek.
AYM ÜYESİ HAKİM: KADIN/ERKEK EŞİTLİĞİ MODERN HURAFE
AYM’nin iptal kararında karşı oy kullanan AYM üyesi Muammer Topal, kadınla erkeğin yaratılış gereği eşit olmadığını söyleyerek karşı oy kullandı. Hakim Topal kararını şöyle gerekçelendirdi:
“Kadın ve erkeğin anatomik, fizyolojik, psikolojik ve cinsiyet farklılıkları sosyal anlamda da eşitliği imkansız kılan bir özelliğe sahiptir. Kısacası kadın erkek arasında yaratılış gerçekliği olarak yapısal eşitsizlik vardır. Bu durum genel olarak toplumda konumları itibarıyla kadın ve erkeğin eşitliğine engel olarak görülmektedir. Dolayısıyla üzerinde söz söylemeye fırsat bile verilmeden kabullenilmesi gereken dogmatik bir değer olarak öne sürülse de kadın/erkek eşitliği, modern hurafelerden birisidir ve ne ailede ne de toplumda huzuru, adaleti ve mutluluğu sağlayabilecek bir özelliğe sahiptir.”
AVUKAT SEVİL ARACI: ÖNEMLİ VE SEVİNDİRİCİ BİR KARAR
Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararını Ekmek ve Gül’e değerlendiren Avukat Sevil Aracı bu kararın oldukça gecikmiş bir karar olduğuna dikkat çekti. “Zira daha önce de kadınlar aynı iddialar ile mahkemeye başvurarak eşlerinin soyadını kullanmama hakkını kazanabiliyordu” diyen Aracı şöyle devam etti: “Düzenlemenin eşitliğe aykırı olduğu defalarca kez mahkeme kararları ile kanıtlanmıştı ve AİHM’in de bu yönde kararları mevcuttu. Anayasa Mahkemesi kararı tüm kadınların mahkeme kapılarında beklemeden bu hakkı kullanabilmesini sağlayacağı için önemli ve sevindirici bir karar.”
MUHALEFET ŞERHİNDE GERİCİ VE BAĞNAZ ZİHNİYET KENDİNİ AÇIKÇA GÖSTERİYOR
Kararda dikkat çeken bir diğer hususun ise 5 üye tarafından konulan muhalefet şerhi olduğunu söyleyen Aracı, “Muhalefet şerhinde kadını yok sayan, kadın erkek eşitliğini kabul etmeyen, gerici ve bağnaz zihniyet açıkça kendini gösteriyor. Aile birliğinin toplum yapısının korunması için çok önemli olduğuna vurgu yapan muhalefet şerhinde, yasa koyucunun aile soyası için tercihi erkekten yana kullanmasının eşitliğe aykırı olmadığı iddia ediliyor. Oysa Anayasa Mahkemesi kararında da vurgulandığı üzere aile bağlarını korumanın tek yolu erkeğin soyadının ortak soyadı olarak seçilmesi değildir. Ortak bir soyadı taşımak birliğin sağlanmasının temel koşulu olarak ifade edilemez. Kadının evlenmeden önceki yaşamını hiçe sayan, kadına evlilik ve evliliğin sonlanması durumlarında farklı soyadları ile kendini tanıtma, bildirme zorunluluğu getiren bu hüküm açıkça kadın erkek eşitliğine aykırıdır. Bu anlamda Anayasa Mahkemesinin bu kararı tüm kadınlar için müjdeli bir haberdir. Darısı nüfus kayıtlarına yönelik diğer eşitliğe aykırı hükümlerin kaldırılmasına” dedi.
Fotoğraf: Onur Kavak/Ekmek ve Gül
İlgili haberler
Avukatınız cevaplıyor; Boşandıktan sonra eşimin so...
Kadınlar soruyor Avukat Devrim Avcı yanıtlıyor...
Avukatınız cevaplıyor; Evlendiğimde kendi soyadımı...
Kadınlar soruyor Avukat Devrim Avcı yanıtlıyor...
Yargıdan önemli karar: Çocuk iki ebeveynin de soya...
Evlendikten sonra kendi soyadını kullanma davasını kazanan Remziye Selin Karakatal, yeni bir kazanım...
Kadının soyadı yok!
‘Sadece yaşamak değil; insanca, adımızla, varlığımızla, her alanda eşit haklarımızla yaşamak hakkımı...
Boşanan kadın çocuğuna soyadını verebilecek
Kadınlar, velayeti kendisine verilen çocuğa kendi soyadını verebilecek. Yargıtat verdiği kararda, ço...
Tam eşitlik hakkımız, olmazsa olmazımız
Anlatacağımız, “iktidar” denen şeyin “kimin” eline geçtiğine bağlı olarak kadınlar açısından nasıl “...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.