Yeni eğitim-öğretim yılının başlamasına az bir süre kala veliler okul alışverişinde her şeyin pahalı olduğunu söylerken, müfredat değişikliği nedeniyle çocuklarının geleceğinden endişeli. Veliler, “Çocuklarımızı okula mı, savaşa mı gönderiyoruz?” diye soruyor. 

‘ÇOCUKLARIMIN GELECEĞİNDEN ENDİŞE DUYUYORUM’

İki çocuğu olan İlknur Karabiber okul alışverişinden geliyor. Fiyatların beklediğinden yüksek olduğunu dile getiren Karabiber, "Eşim 2000 TL’ye yakın alıyor. Hayat pahalı, geçim sıkıntısı var. Ben ailemin desteği olmadan geçinemiyorum. Az önce 200 TL’ye alışveriş yaptım çocuğa, bakalım yetecek mi?" Çocuklarının geleceğinden endişe duyduğunu dile getiren Karabiber "Eğitim sistemini açıkçası beğenmiyorum. Son zamanlarda duyduğumuz Atatürk'ün müfredattan kaldırılmasına üzülüyoruz açıkçası. Hoş karşılamıyoruz. Eğitim ile ilgili cihat açıklamalarını kaygıyla takip ediyorum. Çocuklarımın geleceğinden endişe duyuyorum" dedi.

İlknur Karabiber

EĞİTİMİN NİTELİKSİZLİĞİ AİLELERE EK MASRAF OLARAK DÖNÜYOR

İki çocuğu olan Serpil ise, okul alışverişini daha yapmadığını dile getiriyor. Kendi durumlarının bir nebze olsun iyi olduğunu ifade eden Serpil, "Geçen yıl 600 lira okul harcaması yaptık. Bakalım bu yıl daha almadık. Bizim maddi durumumuz biraz iyi ama bu alışveriş asgari ücretliler için çok zor. Bir de kirada olduğunu düşünseniz daha zor" dedi. Eğitim kalitesinin git gide düştüğünden yakınan Serpil, “Ama çocuk zaten çalışkansa sorun yok. Ben çocuklarımı kursa göndermek zorunda kalıyorum mesela. Çünkü yeterli bir eğitim almıyorlar. Artarak yoğunlaşan din dersleri var” dedi.

Reyhan ise 3 çocuk annesi. Bir dönem ücretli öğretmenlik yaptığını, çocuklarına bakmak için bıraktığını dile getiren Reyhan, "Okul araç ve gereçleri masraflı. Eşim belediye personeli ona rağmen masraflar çok yüklü" dedi. Eğitimde en büyük yükü ailelerin taşıdığını ifade eden Reyhan, "Çocuklarımızı kurslara gönderdik, okuldaki eğitimler çok yeterli değil, hatta verilen kitaplardaki dersler bile kaynak olarak yeterli değil. Ek masrafı zaten o yüzden yapıyoruz. Dershanelere, etütlere tabii ki gönderiyoruz. Üniversiteye hazırlanan öğrencilere takviye yapmak şart artık. Yoksa kazanamaz" ifadelerini kullandı. Her sene değişen müfredattan yakınan Rayhan, "Her sene bir şey değiştirildi, her sene çocuklarımız bir değişim yaşadılar. Bunu ben iki çocuğumda da, üç buçuk sene arayla yaşadım. O yüzden eğitimi bilen biri gelsin başa, bu sistemi bir düzene soksun başka bir şey istemiyoruz" dedi.

Fatma

İKİ ÜNİVERSİTE BİTİRMİŞ, İŞSİZ!

Fatma ise bekar, iki üniversite bitirmiş ama işsiz. İş bulmanın her yerde torpille olduğunu dile getiren Fatma, "Eğitim batmış durumda ve gittikçe çıkılmaz bir hal aldı. Eğer okuyan iş bulamıyorsa sıkıntı büyük. Okuyanlar geleceğinden emin değil. İnsanlar okumuyor, değil okuyor. Üniversiteye de gidiyor. Ama iş yok. Sonra umudunu yitiriyor. Sadece belirli bölümlerin iş kaygısı yok" dedi.

'ÇOCUKLARI OKULA MI YOKSA SAVAŞA MI GÖNDERİYORUZ?'
Konuyla ilgili Kocaeli Ekmek ve Gül Dayanışma Derneği Başkanı Fatma Şahin'in görüşlerine de başvurduk. Ailelerin eğitim yılı başlangıcında yaşadığı ekonomik kaygılardan bahseden Şahin, "Derneğe gelen kadınların başta şikâyetleri ekonomik oluyor. Ayrıca her yıl değişen müfredatlar, konular ailelerin kafasını karıştırmakta. Her ailenin yaşadığı sıkıntılardan biri de; ‘çocuğumu hangi okula gönderirsem faydalı olur?’ karmaşası" dedi. AKP Eski MKYK üyesinin 'Cihat bilmeyen çocuk matematiği ne yapsın' sözlerine atıfta bulunan Şahin "Aileler bize soruyor; ‘Nedir bu Allah aşkına! Biz çocukları okula mı göndereceğiz, yoksa savaşa mı?’ Ben de bir anneyim 3 çocuğum var, ben de aynı soruları soruyorum. Biz çocuklarımızı eğitim alsın diye okula gönderiyoruz. Onların hedefi kindar ve dindar nesiller yaratmak. Bunun için ne yaptıklarının farkındayız’ dedi.

Kaynak: Evrensel Gazetesi