Adana'nın Aladağ ilçesinde 11'i öğrenci 12 kişinin yaşamını yitirdiği ve 24 çocuğun yaralandığı yurt yangını ile ilgili açılan davanın dördüncü duruşması başladı.
Kamu görevlileri hakkındaki iddianamenin dava iddianamesiyle birleştirilmesiyle kamu görevlileri ilk kez hakim karşına çıktı. Böylece sanık sayısı 12'ye çıktı. Kozan Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davada 5'i tutuklu 6 sanık ile davanın kamu görevlisi 6 kişi yargılanıyor.
DENETİM YAPAN MEMUR YANGIN EĞİTİMİ ALMAMIŞ
Yurtta denetim yapıp rapor hazırlayan kamu görevlilerinden Bayram Aydın, ifadesinde kaymakamlıkta görevli olduğunu yangın ya da iş güvenliği konusunda eğitim alamadığını söyledi. Aladağ Özel kız öğrenci yurdunda 2014 ve 2015 yıllarında Kaymakamlık görevlendirmesi ile sanıklar arasında bulunan ilçe Milli Eğitim Şube Müdürü Ramazan Arı ile denetim için yurda gittiğini belirterek, “İlçe Milli Eğitimin verdiği 45 maddelik formu evet, hayır diye cevaplandırarak denetimi gerçekleştiriyoruz. Herhangi bir yangın denetimi olduğunu bile bilmiyordum. Bu konuda eğitim de almadım” dedi.Yangınla ilgili neye bakması gerektiğini kimsenin söylemediğini ifade eden Aydın, “Yangın levhaları, yangın tüpleri olduğuna bakıyorduk. Formda olmadığı için yangın tatbikatı olup olmadığını sormadık” dedi. Yangın merdiveni olup olmadığına baktıklarını ifade eden Aydın denetim sırasında kapıların açık, kullanılır durumda olduğunu belirterek kapıların hangi maddeden yapıldığını hatırlamadığını söyledi.
Kendileri denetimi yaptıktan sonra İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünün ne yaptığını bilmediğini ifade eden Aydın, “Soruşturmada İl Milli Eğitim müfettişleri denetleme raporundaki 44'üncü maddede yer alan birkaç hususu ne için işaretlediğimizi sordu. Çünkü bu maddeler yurdun kapatılmasına neden olacak maddelermiş. Bize şu hususa dikkat edin diye belirtmedi. Yangın ikaz butonu gördüğümü hatırlıyorum. Girişte merdivenin sağında olması lazım” dedi. Aydın, çocukların olmadığını söylediği kapı kollarının olduğunu da iddia etti.
MEB DENETİM YAPMIŞ!
Kaymakamlıkta bilgisayar işletmeni olarak görev yaptığını, Şube müdürü Davut Gökçe ile birlikte denetim yaptığını ifade eden Cihan Ünal, özel yurtlar yönetmeliğine göre denetim yaptıklarını belirterek bu konuda bir eğitim almadıklarını söyledi. Yangın merdivenlerinin açık olduğunu iddia eden Ünal "Kapıların demirden olması gerektiğini bilmiyordum. Teknik olarak bir şey bilmiyordum. Göstergelerin fosforlu olması gerektiği, yangın merdiven kapılarının içeriden açılması gerektiğini bilmiyordum. Bu konuda bir eğitim almadım. Genelde şube müdürümüz formu dolduruyordu. Ben sadece altına üye olarak imza atıyordum. İmza attıktan sonra şube müdürü alıyor. Oradan sonra raporun nereye gittiğini bilmiyorum. Bizden önce yapılan denetimde de basit olarak sivil savunma planı hazırlanması, yangın tüpü, yangın merdiveninin olmasına dikkat ediyordu" dedi.Denetimlerde görev alan İlçe Milli Eğitim Şube Müdürü Davut Gökçe, denetimlerin Özel Öğrenci Yurtları Yönetmeliğine göre yapıldığını belirtti. Yurt binasında aranan şartlar başlığı altında mevzuata uygun yangın merdiveni ve yangın söndürme cihazı bulunup bulunmadığı hususuna baktıklarını ifade eden Gökçe, her katta son kullanma tarihi geçmemiş yangın tüpleri olduğunu söyledi. Yangın merdiveni kapılarının kilitli olmadığını iddia eden Gökçe, "Işıklı olmamakla birlikte duvarda ikaz levhalarının olduğunu hatırlıyorum" dedi. Gökçe yurtta yeterli görevli olmamasına rağmen yangın söndürme ekibinin hazır olduğunu iddia etti. Kendilerinden önce MEB'in yaptığı denetime dayanarak yangın tatbikatı yapıldığını ifade eden Gökçe, raporu İl Milli Eğitim Müdürlüğüne gönderdiklerini, müfettişlerin belirlediği eksikliklerin giderilmesi konusunda yurt ile yazışmalar yaptıklarını dile getirdi. Gökçe, “Bunların giderilip giderilmediğini görevim olmadığı için bilmiyorum. Yangına kadar yurtların yönergenin yangınla ilgili görevin kime ait olduğu yazıyor. Mülki amirlerin belirleyeceği heyetle sivil savunma ve maarif müfettişlere ait. Benim yaptığım denetim özel yurtlar yönetmeliğine göre yapılmış denetim. Ben teknik eleman değilim" dedi. Gökçe, denetim yaparken yanlarında eğitimli kişi olmamasıyla ilgili soruya "Yanımıza kişi seçme hakkımız yok" dedi.
İLÇE MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRÜ İL MİLLİ EĞİTİM'İ SUÇLADI
İlçe Milli Eğitim eski Müdürü Mehmet Aktaş, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünün yurtları açma ve kapama ile ilgili sorumluluğunun olmadığını, raporlarına cevap vermeyen Milli Eğitim İl Müdürlüğünün sorumlu olduğunu söyledi: “Biz kapatmakla yükümlü değiliz. Gözlemlemekle yükümlüyüz. İl Milli Eğitim'den bize olumsuzluklara dair bir dönüş olmadı" dedi.Yangında kızını kaybeden Ahmet Yetim, Aktaş'ın kendisine "En uygun yurt burası" diyerek kendilerini yanan yurda yönlendirdiğini ifade etti.
YANGINDAN SONRA OLUŞTURULAN ‘YANGIN DENETLEME KOMİSYONU’
İlçe Milli Eğitim Şube Müdürü Ramazan Arı da eksiklerin giderilmesi ile ilgili yaptırımları yapma görevinin ilçe Milli Eğitim Müdürlüğüne ait olmadığını söyledi. Valilik bünyesinde 15.12.2016 tarihinde oluşturulan, içerisinde 7 tane teknik elemanın da olduğu Yangın Denetleme Komisyonunun yangından sonra yapılan denetimi yapılan 5 yurttan 4'ünün kapatıldığını dile getiren Arı, "Bu denetim yurt kapatılmadan önce yapılsaydı, bu yurt da kapatılacaktı" dedi.Birleştirilen dava ile ilgili beyanı alınan müşteki Mustafa Avcı "Yurt kapanacaktı. Mehmet Akdağ, Yunus Demircioğlu, okul müdürü, muhtar, yurt kapanmasın diye çocuklarımızı oraya yerleştirdiler" dedi. Yangında çocuğunu kaybeden Yurt müdürü Cuma Ali Genç'in eşi Ayşe Genç, dernek ve yurt yetkilileri ile şikayetçi olmadığını ancak kamu görevlileri hakkında şikayetçi olduğunu dile getirerek ailelerin çocukları kendi rızalarıyla yurda verdiğini iddia etti. Olayı taktiri ilahi olarak değerlendiren Genç, diğer ailelerden tepki aldı.
"SANIK BEYANLARI KESİN KASIT OLDUĞUNU GÖSTERDİ"
Müşteki avukatlar adına beyanda bulunan Av. Evren İşler, denetim sırasında olan kapı kolunun denetimden sonra olmamasının açık kasıt olduğunu belirterek "Olası kasıt diyorduk. Kamu görevlilerinin beyanları doğru ise açık kasıt vardır" dedi. Tutuklamanın tüm şartlarının mevcut olduğunu ifade eden İşler, "Sanıkların kaçma şüphesi ve delilleri karartma şüphesi vardır. Aslında her kurum biliyormuş. Sorumluluklarını inkar ediyorlar. Bildikleri bilmekle yükümlü oldukları hususlarda önlem almadılar. 2010'dan beri kamu görevlileri ile birlikte ne kadar organize ve düzenli olarak hareket edildiği yeni bayanlarla birlikte ortaya çıkmıştır. Sevk maddesi TCK 81 veya 83 olmalı tutuklu sanıklar açısından. Sanıkların tutuklu yargılanmasını talep ediyoruz" denildi.SAVCI SANIKLARIN TUTUKLULUKLARININ DEVAMINI TALEP ETTİ
Savcı tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesini talep etti. Savcılığın mütalaasına karşı savunma yapan sanıklar diğer duruşmalarda olduğu gibi facianın sorumlusunu itfaiye olarak gösterip kendilerinin suçsuz olduğunu söyleyerek tahliyelerini talep etti.Mahkeme heyeti, tutuksuz sanıkların tutuklanma talebinin reddine; tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verip duruşmayı 26 Şubat 2018'e erteledi.
İlgili haberler
Yokluğun, yoksulluğun çocukları ölüme götürdüğü ye...
Tek seçenek olan cemaat yurtlarına bilmeden evlatlarını gönderen ana, babaların yüreği yandı Aladağ’...
Aladağ’da hâlâ okul yok, öğretmen yok, yol yok, ad...
Aladağ’da 11’i öğrenci 12 kişinin öldüğü yurt yangının üzerinden bir yıl geçti. Aileler çocukları iç...
Aladağ davasında 4. duruşma 11 Aralık’ta
Adana’nın Aladağ ilçesinde Süleymancılara ait kız öğrenci yurdunda 11’i çocuk 12 kişinin yaşamını yi...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.