Adana Kadın Platformu, 20 Kasım Nefret Mağduru Transları Anma Günü için açıklama yaptı. Açıklamada, "Başka bir dünyanın mümkün olduğu inancıyla mücadele ve dayanışmayı büyütüyoruz" denildi.

NEFRET SUÇLARI ARTIYOR

Trans cinayetlerinin ve intiharların münferit değil, politik olduğuna vurgu yapılan açıklamada bu sistemde çeşitli cinsel yönelim ve cinsiyet kimliklerine sahip bireylerin sistemin meşruiyetini sarsma potansiyeliyle birlikte tehdit olarak görüldüğü ve LGBTİ'lerin bu yüzden kolektif bir düşman olarak belirlendiği ifade edildi. Trans Avrupa ve Orta Asya'nın (TGEU) küresel çapta toparladığı verilere göre 2024 yılında 350 trans kişinin öldürüldüğü belirtilen açıklamada "Elbette ki bu rakamlar, gerçekte yaşanan vakaların küçük bir kısmını yansıtmakta olup, her trans ve cinsiyet çeşitliliğine sahip cinayetin ölüm raporlarında bu şekilde tanımlanmadığı da bilinmektedir. Yine verilerin çoğunun izlemeyi yürüten trans ve Lgbti+ örgütlerinin güçlü ağlara sahip olduğu ülkelerden geldiği düşünüldüğünde gerçek tablonun bunun hayli üzerinde olduğu rahatlıkla görülmelidir" denildi. Açıklamada TGEU'nun verilerle birlikte hazırladığı bildiriye atıfta bulunularak özellikle anti-demokratik politikaları dayatmak adına LGBTİ'lerin araçsallaştırıldığına dikkat çekildi ve şu ifadeler kullanıldı: "Özellikle siyasi aktörler, dini liderler ve kamuoyuna mal olmuş kişilerin çevrimiçi ve çevrimdışı nefret söylemleri ile nefret suçlarının düzeylerinde tutarlı bir artışın olduğu, bu artışın cinsiyet kimliği ve ifadesini koruyan güçlü bir nefret suçu mevzuatının bulunmaması ve sosyal medya şirketlerinin bilgi bütünlüğünü sağlama konusunda hesap verme sorumluluğu eksikliğinden kaynaklanan manipülatif dezenformasyondan kaynaklandığı şeklindeki vurgular dikkate değerdir."

İKTİDAR LGBTİ DÜŞMANLIĞI ÜZERİNDEN KUTUPLAŞTIRIYOR

Türkiye'de iktidarın LGBTİ'lere yönelik söylemlerinin ve politikalarının her geçen gün daha sert bir hal aldığı belirtilen açıklamada seçim kampanyalarında dahi ayrımcılığın ve nefret suçlarının körüklendiği ve toplumsal kutuplaşmanın derinleştirildiğine değinildi. Onur Yürüyüşleri üzerindeki yasakların sürdüğü ve hak mücadelesi yürüten LGBTİ'lerin hukuki yaptırımlarla karşı karşıya getirildiği ifade edilen açıklamada aynı zamanda LGBTİ'lerin dayanışma mekanizmalarının da zayıflatılmaya çalışıldığı söylendi. Tüm bu politikaların LGBTİ'lerin başta yaşam hakları olmak üzere en temel hak ve özgürlüklerini ihlal ettiği vurgulandı.

'BAŞKA BİR DÜNYA MÜMKÜN'

Açıklamada Adana Kadın Platformunun baskıcı, ayrımcı, ötekileştirici ve şiddet üreten sistemi reddettiği vurgulanırken "Bu düzeni besleyen tüm ideolojik, kültürel ve yasal araçlara karşı direniyor, beden ve kimlik politikalarına karşı kendi bedenimiz, kimliğimiz ve hayatımız üzerindeki iradeyi ve söz hakkını kimseye bırakmıyor, toplumdaki her kesimin eşit, özgür ve onurlu bir yaşam hakkını savunuyor, başka bir dünyanın mümkün olduğu inancıyla mücadele ve dayanışmayı büyütüyoruz. Bir kere daha trans intiharları cinayettir, trans cinayetleri politiktir diyerek, 'Çekiyorsunuz ama yayınlamıyorsunuz! Sesimizi kimse duyamıyor!' dedikten sonra katledilen Hande Kader ile 'Yapamadım, bana izin vermediler' diyerek intihara sürüklenen Eylül Cansın şahsında yaşam hakları ellerinden alınan tüm transları anıyoruz" ifadeleri kullanıldı.

Fotoğraf: Evrensel