Ekonomik kriz ile boğuştuğumuz, pandemi ile evlere tıkılı kaldığımız, İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanması için bulunduğumuz her alanda haklarımız ve hayatlarımız için mücadele etmek zorunda kaldığımız bir seneyi daha geride bıraktık. İnönü Üniversitesi’nde okuyan genç kadınlarla 2020’nin nasıl geçtiğini ve yeni yıldan beklentilerini konuştuk.   

UZAKTAN EĞİTİM “TUZAKTAN EĞİTİM” OLDU

Berivan Aydemir İnönü Üniversitesi Gazetecilik bölümü 1. Sınıf öğrencisi, “Ben normalde İstanbul’da yaşıyordum, pandemi sürecinde Malatya’da ilçeye taşındık. Pek adaptasyon sağlayamadım henüz, küçük bir yer. Okullar da kapalı olduğu için sosyalleşecek bir alan da bulamıyorum. Eve tıkılı kaldım. Pandemiden önce kitapçıları gezerdim en azından, şu an sadece internetten alışveriş yapabiliyorum” diyor.

Uzaktan eğitimi “tuzaktan eğitim” olarak nitelendiren Berivan “Ülkenin altyapı sistemi bu iş için yetersiz, yani üniversitesinden tut da ilkokula kadar. Ben yüz yüze eğitimde de bazı şeyleri tam anlamıyla alamazdım, ki zaten Türkiye’de özel okullar ve devlet okulları diye ayrım var, şimdi eğitim tamamen eşitsiz oldu. Eğitimde tamamen para önem kazandı. Kırsalda yaşayan bir çocukla metropolde yaşayan bir çocuğun internete erişim imkanı aynı olmuyor ama bu çocuk aynı şekilde yarıştırılıyor.”

Yaşanan kadın cinayetlerinin normalleştirdiğini söyleyen Berivan, “Ben artık kadın cinayetlerinin kanıksandığını düşünüyorum. Sadece 2020 yılı için değil bütün yıllar için konuşmak gerekirse ben bu ülkede kadına saygı olmadığını düşünüyorum. Çünkü olsaydı, kadınlar kadın erkek eşitliğini savunmak zorunda kalmazdı. Tek seçenek şu an örgütlü bir kadın mücadelesi. Ben herkesin mutlu olduğu bir 2021 diliyorum. En azından şu hastalığın bitmesini istiyorum. Emeklilerin emekli maaşları için talep ettiği artışın olmasını istiyorum. Kendim için ise her şeyin bir rayına oturup okulların açılmasını istiyorum”

Merve-Berivan

KAHKAHA ATMAK BU KADAR ZOR OLMAMALI!

Gazetecilik bölümü öğrencisi Merve Gök de üniversiteyi bu yıl kazanıp henüz okulunu göremeyenlerden. “Sosyal hayatım da kalmadı. Hiçbir arkadaşımla eskisi gibi bir yerde oturup kahve içip sohbet edemiyorum yani açıkçası bu 2020 benim için çok kötü geçti diyebilirim” diyor. 2020’yi ise kadınların haklarının hedef haline getirildiği bir yıl olarak anımsayacağını söylüyor. “Kadın haklarını devletin koruyamadığını düşünüyorum. Biz kadınlar haklarımızı ancak birlik olarak, mücadele ederek koruyabiliriz. 2021’den beklentim ise artık kadınlara yönelik fiziki ve psikolojik şiddet olmasın, çocuk istismarları son bulsun. Artık biz kadınlar sokağa çıktığımızda bile rahatça yürüyemiyoruz, istediğimiz gibi gülemiyoruz, kahkaha atamıyoruz, her anlamda kısıtlanmış durumdayız. O kadar çok baskıya maruz kalıyoruz ki, bu yüzden sürekli tedirginlik yaşıyoruz. Artık kadınların hakları güvence altına alınmalı, umarım 2021’de İstanbul Sözleşmesi uygulanmaya başlanır.”

Foto kaynak: freepik