yoksulluk
İstanbul Tarlabaşı’nda hem sokakta hem de bir tekstil atölyesinde kadınlarla yan yana gelerek geçim derdini, yoksulluğu konuştuk...
İstanbul İstatistik Ofisi, 16-27 Aralık 2019 tarihleri arasında, 74 mahalle ve 1002 haneyle yüz yüze anket çalışmasının sonuçlarını paylaştı.
Sevgili Diyanet, akşam pazarına bizim buralarda zenginler gider. Biz öyle akşamları bile pazara gidecek kadar zengin değiliz ayol ne yaptınız, bak sonra halkı kin ve bilmem neyden dava açarlar...
EMEP Ankara İl Örgütünün sürdürdüğü ‘Çocuk istismarını aklatmayacağız’ kampanyasına Şentepe’de kadınlar da imza verdi. Çocuk istismarıyla ilgili konuşan kadınların tek sorunu bu değildi.
Son seçimlere kadar hep AKP’ye oy veren bir kadın Sevgi, yaşadığı ekonomik zorlukların gözünü açtığını ifade ediyor.
Evlerindeki sobayı bile komşuların yardımıyla alabilen Fethiye odun ve kömür alamadığından dolayı o sobayı yakamıyor bile.
Türkiye’de her 10 haneden 4’ünde hiç tam zamanlı ücretli çalışan yok. Yoksul hanelerde bu sayı 6’ya çıkıyor. Kadınlar tam zamanlı ücretli işlerde erkeklerden daha az çalışıyor ve daha az kazanıyor.
İstanbul Üniversitesi öğrencisi Sibel Ünli yaşamına son verdi. Ünli’nin yeni yıl dileğinin “iş bulmak” olduğu ortaya çıktı.
Çiğli'de yaşayan tekstil işçisi bir kadın: ‘2 aydır pazara gidemiyorum, çocuğumuzu okutmak için kredi çektik, yevmiyeli işlere, ev işlerine gidiyorum’ diyor.
Kamu-Sen'in araştırmasına göre, kasım ayında dört kişilik ailenin asgari geçim sınırı 6 bin 859 lira 47 kuruş, tek kişinin yoksulluk sınırı ise 3 bin 388 lira 32 kuruş oldu.
Önceden ‘bunca derdin bizi yönetenlerle bir ilgisi var’ dendiğinde ipler geriliyordu mahallede. Şimdi kadınlar ‘Bunlar bizim partiyi kötülüyor’ demiyor, hak veriyorlar…
Bursa’da işsiz ve bakacak durumu olmadığı için çocuğunu terk etmek zorunda kalan ve yargılanan Gamze Nur E: “İşsizim ve ailem yok. Çocuğumu bırakamıyordum. Çok zor durumdaydım” dedi.
Çaresizlik insan cinsinin yaşayacağı en korkunç duygu belki de. Ancak çaresizliğimizin müsebbipleri bizler değiliz. Bunu hatırlatmaktan bıkmayalım, usanmayalım, utanmayalım.
İstanbul’daki deprem sonrası evleri hasar gören kadınlar yaşadıkları zorlu süreci anlattı: Mecburen yerin altına taşınmak zorundayım.
Erken yaşta evin yükünü sırtlayan Leyla, evliliğinde de şiddetin yükünü taşımış. Bugün kızı için ikinci evliliğini yapan Leyla kadınlara şöyle sesleniyor: Kadınlar kendilerini korumak için savaşmalı.
Kayseri’de krizin hayatlarına nasıl yansıdığını konuşmak için buluştuğumuz kadınlar arasında öfkesini dile getiren ve ‘İnceldiği yerden kopsun’ diyen çok. Bu da, bıçağın kemiğe dayandığını gösteriyor.
Sincan Organize Sanayide çalışan işçi kadınlar art arda gelen zamlara tepkili, ancak işten atılma korkusu da yaşıyor. Kadınlar ‘Bunca yükün altından nasıl kalkacağız’ diye kara kara düşünüyor.
İzmir’de kadınlar, okul masraflarının bel büktüğünü anlatıyor. İçlerinde evinde elektriği kesik olduğu halde okuldan kayıt için lamba istenen dahi var. Kadınların hikayeleri ayrı isyanları ortak...
Kadınlar krizle birlikte sadece daha da yoksullaşmıyor aynı zamanda şiddetin her türlüsüne daha fazla maruz kalır hale geliyor.
Kanser hastası E.C. evliliği boyunca şiddet görmüş. Şiddete dayanamayarak çocuklarını alıp evden ayrılan E.C. hastalığı nedeniyle hem çalışamıyor hem tedavi olamıyor. E.C. dayanışma bekliyor.
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.