Antalya Ekmek ve Gül grubu olarak bir araya geldiğimiz buluşmada kadınların anlattıkları, krizin ve işsizliğin kadınların yaşamına nasıl yansıdığının bir özeti adeta. Görüştüğümüz kadınlar genellikle hizmet sektöründe çalışan, ev kadını ve işsiz kadınlardı.
Bir araya geldiğimiz kadınlardan 46 yaşındaki Fethiye’nin üç çocuğu var ve bir kızı Down Sendromlu. Eşi inşaat işçisi fakat özellikle krizden dolayı çoğu zamanını iş arayarak geçiriyor. Down Sendromlu kızına baktığı için eve giren tek ücret devletten aldığı 600 lira. Evlerindeki sobayı bile komşuların yardımıyla alabilen Fethiye odun ve kömür alamadığından dolayı o sobayı yakamıyor bile. Mecburen küçük bir elektrikli soba ile ısınmaya çalıştıklarını anlatıyor. Down sendromlu kızının eğitimi için onu elinden geldiği kadarıyla her yere götürmeye çalışıyor, ama yetmiyor. Pazar ve market alışverişlerini unuttuğunu ise şöyle anlatıyor: “Oralara gidecek paramız zaten çoğu kez yok. Fakat, nerelerden yardım alabilecek isem ben oraları gide gele aşındırdım. Utanacak ve onur meselesi yapacak durumda değilim artık az da olsa erzak yardımı alıyorum yoksa çocuklar aç kalır.”
Böyle bir yaşamın içinde Fethiye’nin de aklına intihar geliyor: “Bazen büyük oğluma ‘bak oğlum bir gün uyandığında ben olmaz isem, kardeşlerin sana emanet’ diyorum ama o da zaten henüz 12 yaşında. Gideyim kendimi bir yerden atayım diyorum bazen. Ama çocuklarım aklıma gelince, onlara sıkıca sarılıyorum”.
İŞ GÖREMEZ HALDE OLMALARINA RAĞMEN ÇALIŞIYORLAR
Yaşlı bakımında çalışan Türkan ise 51 yaşında. Konuşurken gözleri dolarak anlatıyor. Eşi malulen emekli edilmiş, daha sonra engelli raporunun oranı az verilince kendileri borçlu çıkmış devlete! Şimdi maaş alamıyorlar. Kendisinin de sağlığı iyi değil. Fakat, eşi zaten çalışamaz durumda olduğu için yoksulluk canına tak edince yaşlı bakımı yapmaya başlamış.Ev emekçisi olan bir kadın ise, kollarının ve ellerinin çalışmaktan ötürü iş göremez hale geldiğini ama yine de iş aradığını ve çalışmak zorunda olduğunu aktardı.
Bütün bu yaşadıklarımız ve sorunlarımız için hep birlikte sorunlarımızı haykırmamız ve birlikte çözüm yolları aramamız gerektiğini daha iyi anlıyoruz bu tablo karşısında.
YOKSUL MAHALLELERDE YAŞAMAK...
Kadınlar yoksul mahallelerde yaşadıkları için çokça yerel sorunlar yaşadığını da aktardı. Örneğin gecekondu mahallelerinde yaşayan kadınların en büyük derdi fareler. Mahallelerinde sağlıklı temizlik hizmeti alamadıklarını aktaran kadınlar, logar ilaçlamaların yapılmadığından dolayı büyük farelerin cirit attığını ve sağlıklarını tehdit ettiklerini söylüyor.
Kadınlar çocuklarının güvenlikleri konusunda da endişeli. Özellikle okul yolunda hız kontrolü ve ikaz lambalarının olmaması gibi sorunlar ile kadınlar yollarda can güvenliği endişesi yaşadığını ifade etti. Bu konuda muhtar dahil birçok yere başvurmalarına rağmen çözüm getirilememiş. Kadınlar okul çıkışı eve gelen çocuklarının can güvenliği için de endişe duyuyor.
Yakınlarındaki baz istasyonunun da sağlıklarının tehdit ettiğini ve bu konuda da bütün uğraşılarının boşa düştüklerini hatırlatan kadınlar, bütün bu sorunlar karşısında, “çözüm için neler yapabiliriz” arayışında. Kadınlar artık yoksul mahallelerinde kadınların yaşamlarındaki türlü zorlukların görülmesini ve çözüm bulunmasını istiyorlar.
İlgili haberler
Esenyalı Kadın Dayanışma Derneğinden 8 Mart etkinl...
8 Mart Dünya Emekçi kadınlar Günü dolayısıyla Esenyalı’da kadınlar Esenyalı Kadın Dayanışma Derneğin...
Pendikli kadınlar 8 Mart’ta kahvaltıda buluşuyor
‘Krize, şiddete, eşitsizliğe ve savaşa karşı Gücümüz Birliğimiz’ diyen Pendikli kadınlar 8 Mart’ta P...
8 Mart’a kadar yapacak çok işimiz var!
Mudanya Alevi Kültür Derneğinde kadınlarla bir araya gelen Bursa Ekmek ve Gül Grubu, sadece sorunlar...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.