Ekmek ve Gül Ocak 2020

‘İnsanın yeşil parka alası geliyor’

Şimdilik dört işim, günlük giderlerim ve 10 bin TL borcum var. Kendimi bir parodi dizisinde hissediyorum. Çözümü de belli aslında...

Mağaza çalışanları örgütleniyor

AVM işçisi bir kadın: Anayasal hakkımızı kullanarak sendikalaşıyoruz. İşten atmalara, mobbinge karşı ve çalışma koşullarımızın iyileştirilmesi için haklara sahip olup güvenceli yaşamak istiyoruz.

Sosyalizmde sağlık: Önce çocuklar ve kadınlar!

Sovyetler Birliği, sağlık hizmetlerinin nüfusun tamamına ulaşmasını hedefleyen ve tüm hizmetlerin ücretsiz verildiği ilk ülkedir.

Türk Metal üyesi kadınlar: Eylemler güzel ama konu mankeni değiliz

Metal işçisi kadınlar sözleşme için yapılan eylemlerde ön safta olmaktan mutlu. Ancak sendikanın fabrikada yaşadıkları günlük sorunlarda kendilerini yalnız bırakmasından şikâyetçi.

Bir yanda kayyum bir yanda kriz

Kayyumların ve kriz etkisini derinden hissettiren Diyarbakır’da bir kadın, ‘Yani bu kayyum gelmiş hep fakirlere zahmet oluyor. Fakir daha fakir zengin daha zengin...’ diyor.

Vay be ne jest ama!

Kadın işçiler asgari ücrete yapılan zamma şaşkın değil. ‘Jest yapacağız’ diyen Cumhurbaşkanına da, ‘işvereni de düşünmeliyiz’ diyen bakana da, göstermelik tepkiler veren sendikacılara da öfkeliler.

‘Çocuklarımı düşünmeyeni ben de düşünmem’

Ankara Onkoloji Hastanesinde çalışan kadın işçilerin gündemi asgari ücret. Hükümete öfkeli olan işçilerden Filiz, ‘Çocuklarımı düşünmeyeni ben de düşünmem’ diyor.

‘Bize daha fazla jest yapmasınlar’

‘Önceden 50 lirayla pazara giderdim, 15 lira artardı. Şimdi gidiyorum 70-80 lira tutuyor. Onların enflasyonuyla bizimki bir değil.’

Benim bu yaşadıklarımı hangi milletvekili, hangi bakan yaşıyor?

Asgari ücretlinin hali: Sadece barınma ve hayatta kalma ihtiyacımızı karşılıyoruz. Çocuğum kaynanamda diye evde ne doğal gaz ne elektrik kullanıyoruz.

Kaşığın ucuyla bize, kepçeye kendilerine...

Bizim gibi evine bakan insanları sefalete sürükleyen devlet vekilleri, bizim aldığımız maaşla kaç gün geçinebilecekler acaba?

2020’den dileğim endişelenmeden yaşamak

‘Son yıllarda kadına, çocuğa, hayvana yönelik şiddet işyerinde, sokakta, evde her yerde gittikçe arttı. Korkuyoruz, endişeliyiz. Çocukların ve kadınların ölüm haberlerini almak istemiyoruz artık.’

Korkarak yaşamak istemiyoruz!

Ataşehir Öğrenci Yurdundan genç kadınlar yazdı: Geçen günlerde bir akranımızı daha kaybettik, Ceren’i. Ceren ne ilk ne son; acısı ne daha çok ne daha az. Biz bu haberlere alışmak istemiyoruz!

Yeni yılın kararı kendini sevmeyi öğrenmek olsun mu?

Ekmek ve Gül ile tanışmam çok tesadüf oldu ve dergiyi okudukça kendimi daha güçlü hissettim. Kadınların yanyana ve dayanışma için de olmalarının önemini çok daha iyi kavradım...

Atlantik: Bir hayalet hikâyesi

Aileler düğün dernek kurar, gerdek yatağına kadar her şeyi hazır eder. Fakat düğün gecesi beklenmedik olaylar silsilesinin ilk fitili atılır. Beyazlar içindeki yatak odasının yatağı ateşe verilmiştir.