Birkaç on yıl öncesinde “Yeni bir yıl geliyor, neler bekliyorsunuz” diye sorsalardı cevabım farklılıklar gösterse de aslında aynı olacaktı. Aradan geçen birkaç on yılda ne değişti hayatımızda diye düşünüyorum. Kadına yönelik şiddet artmış, ama kadınlar daha da bilinçlenerek, bir araya gelerek güçlenmiş olarak çıkıyor şiddetin karşısına. İşsizlik, geçim sıkıntılarımız her geçen gün “iyi giden ekonomi” nedeniyle hızla yükseliyor.
Şimdi geldik 41 yaşa; 41 kere maşallah demek gelse de içimden koşullar maalesef maşallah dedirtmiyor. Bana göre 41 yaşında, 5 yaşında bir çocuk sahibi, genç mi genç bir anneyim. Ama işverenlere göre pek de genç değilim; hele bir de küçük çocuğum var ki eyvah eyvah!
Bir iş görüşmemi anlatmak istiyorum size;
- Kaç yaşındasınız?
- 41.
- Hımm... Yaşınız var, birkaç yıl sonra yeter deyip işi bırakabilirsiniz yani…
- Yooo, 58 yaşında emekli olacağım, mecburen çalışacağım diyorum.
- Yok yok, siz prim doldurdunuz mu çalışmazsınız, eşiniz bakar size.
- Tek kişi ile İstanbul’da yaşam zor. Mecburen çalışmak zorundayız, çocuğun eğitimi var, giderleri var. O dediğiniz zor...
- Hımm... Çocuğunuz çok küçük, siz işe giderken kim bakıyor, aileniz mi?
- Hayır kreşe veriyorum.
- Yani aldığınızı da kreşe vereceksiniz. Hadi onu da geçtik hasta olunca ona bakacak aile yakınınız var mı? Bizim işler yoğun, izin sıkıntılıdır.
Deneyimli olmama bakmadan, “Değerlendirmeye alacağız” dediler. Ben de taktım sepeti koluma, çıktım başka iş görüşmelerine...
Şimdi ben sorarım kademeli geçiş yasasını çıkaranlara; küçük yaşta işe başladık, primimiz doluyor ama yaştan dolayı emekliliği hak etmediğimiz için çalışmak zorundayız.
Mezarda emekli olmayı da göze aldık ama işverenler yaşımıza bakıp işini aksatacağımız için iş vermeyi göze alamıyor.
Sonra ne oluyor biliyor musunuz? Yıllardır çalışan bir kadını eve hapsedip ondan sağlıklı bir anne olmasını, çocuğunu iyi yetiştirmesini bekliyorsunuz.
Hadi bakalım evdeyiz... Bari sağlıklı çocuk yetiştirelim diyoruz, kreşe bile veremiyoruz, çünkü para yok. Devlet okulunda ana sınıfına verelim diyorsunuz, kayıtlar dolu zaten, “Evinizde siz öğretin” diyorlar.
Parkta kadınlarla konuşuyorum, herkes “devlet okullarında eğitim kalitesiz, dine yönlendiriyorlar” diye ya özel okula verme ya da daha iyi bir eğitim için farklı ilçelere, illere gitme telaşında. Eğitim aynı, müfredat aynı, gitsek ne olacak demeye kalmadan bir profesör çıkıp “Yerel seçimlerde kadın adaya oy vermeyeceğim” diyor. Nereden tutsan elinde kalıyor...
Bir umudum vardı dünden bugüne ve yarına; değişecek birgün bu kara düzen diye... Yine de umudum var yeni yıla/yıllara dair...
İlgili haberler
Kadınların yeni yıl dilekleri
Yeni yıldan yeni başlangıçlar isteyen de var, sigortalı iş, iyi bir eğitim, ev borcunun bitmesini is...
GÜNÜN MESAJI: Yeni yıl mesajınıza umut katmaya ne...
Yeni bir yıl biliyoruz ki yeni başlangıçlar da getirecek yaşantımıza. Belki daha kaygısız, daha umut...
Yeni yıla giderken çocuk yanımızı besleyelim...
Yeni bir yılı karşılamak üzereyken biraz daha sevgi, dayanışma için; aşımızı, işimizi çalanlara daha...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.