Geçtiğimiz günlerde meydana gelen değerli sağlık emekçisi Ömür Erez’in katliamı beni hem bir kadın hem de bir tıp öğrencisi olarak derinden yaraladı, yine mi kadına yine mi sağlıkçıya şiddet dedirtti. Bu olayların artık alışılagelmiş olmaya başlaması gerçekten çok üzücü. Yıllardır kadının can güvenliğinin olmayışını, sağlık çalışanlarına yapılan haksızlıkları izlemek ise can sıkıcı. Şiddeti ve cinsiyet eşitsizliğini önleme araçlarından olan İstanbul Sözleşmesi’nin de feshedilmesiyle şiddetin toplumun bir parçası haline getirilmeye çalışılmasının karşısında bütün bir karar ve azimle mücadeleye devam edilmeli. Toplum içerisinde özgür iradesiyle hiçbir yönden zarar görmeden var olmak bir bireyin en doğal ihtiyacı ve korunması gereken bir haktır. Bu bağlamda kadınları ve sağlıkçıları koruyan veya koruyamayan yasalar denetlenmeli, şiddet mağduru her çalışanın hakkını gözeterek, bu olayların tekerrür edemeyeceği bir adalet düzeni oluşturulmalıdır.
Görsel: Rawpixel
İlgili haberler
Sağlık emekçileri sağlıkta şiddeti ve kadına yönel...
Sağlık emekçisi kadınlar pandemi dönemiyle artan sağlıkta şiddete ve kadına yönelik şiddete dair dü...
Sistemin sorunlarını emekçilere, çözümü ‘vicdan’a...
Sağlıkta şiddetin en önemli nedenlerinden biri yanlış sağlık politikaları. Kadınlar sağlık hizmetind...
Çürüyen sağlık ve adalet sisteminin getirdiği: Sağ...
Sağlık emekçisi kadınlar, iktidarın, sağlıkta dönüşüm politikalarının bir sonucu olarak yaşanan sağl...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.