Mekan: KYK Kız Öğrenci Yurdu.
Saat: Bizim için çok önemli!
Arkadaşlarımızla ne kadar oturacağımıza, kütüphaneden saat kaçta ayrılacağımıza kadar tüm planımızı 23’te yurtta olmak üzere ayarlamak zorundayız. Zorundayız yoksa uyarı alırız yurt memurları tarafından. Önce iki defa uyarılır ardından müdire ile aşırı gergin geçmesi öngörülen bir sohbet yaşarız. Bunların yanı sıra iki gıdım kullanabildiğimiz internetimiz kesilir geç kalırsak. Aman ha bir yerde kalmaya karar verip de izin almayı unutalım, kıyametler kopar. İzni almak için de en geç 22’ye kadar vakit var.
Bir işte çalışıyorsanız ve bu yüzden yurda geç girmişseniz bu sebep de “geçersiz bir bahane” olarak görülecektir. Saatleri “uygun” olan bir iş seçmeliyiz; ama okulu da aksatmamalıyız, dersimizi de çalışmalıyız ha bir de ailelerimize de destek olmalıyız. Paraya ihtiyacınızın olması, günlük bir işte çalışıp yalnızca bir iki defa geç kalacak olmanız... Hiçbiri önemli değil, önemli olan bir şey var; paran olmasa da yurt ücretini ödemelisin:Gecikmeden ve amasız! Yurtta kalan bizlerin ekonomik durumu az buçuk belli zaten, ya sev ya terk et mantığı ile bu yurtlara mahkum kalıyoruz. Böyle yazınca komik geliyor da ağlanacak hal aslında. Anlayacağınız öğrenciyseniz bir de cinsiyetiniz kadın ise neredeyse her gün bu stresi yaşamak zorundasınız. Erkek öğrenci yurtlarında durum böyle işlemiyor tabii; yurda istedikleri vakitlerde dönebiliyor ve istedikleri yerde istedikleri saatlere kadar kalabiliyorlar. Peki neden? Neden erkekler istedikleri vakitlere kadar dışarıda kalabiliyorken, kadınlar neden en geç saat 23’te yurtta olmak zorunda oluyorlar?
Genellikle kadın yurtlarının merkezden çok uzak, ıssız yerlerde yapılması; yurt yollarının ışıklandırılmasının zayıf olması... Hepsi kadın için dış dünyayı daha da korkunç hale getirmenin yollarından biri mi?
Tüm bunlar yurt memurlarının oturup kendi başlarına karar verdiği bir şey olmadığına göre, aslında yurtlarda yaşananlar da toptan hükümetin kadın politikaları ile bağlantılı, bilinçli izolasyon çalışmaları. İşte bu yüzden biz kadınlar korkunç bir dünya karşısında ondan korkup ona göre hareket etmek yerine bu dünyayı yaratanlara karşı mücadele etmeliyiz. Kabul etmemeliyiz bu eşitsizliği, her fırsatta dile getirmeli sorunun kaynağını görmeliyiz. Üstelik bunu tüm kadınlar olarak yapmalıyız. “Ben zaten yurda vaktinde giriyorum, bana göre hava hoş” demeden, hep birlikte karşı çıkmalıyız.
İlgili haberler
Bir diğerimizin cesareti olalım...
‘Hepimiz diğerimizin cesareti, yoldaşı, eli, kulağı ve yüreği olalım. Kapıyı çarpıp çıktığınızda dış...
Varız, varolmaya devam edeceğiz
İktidarın, iktidarın politikalarıyla beslenen erkeklerin kadınları eve hapsetmesine, kadınları ikinc...
Yurt çalışanlarının ağır iş yükü...
Yurt personelinin ve kat görevlilerinin insanca şartlarda çalışabilmelerinin sağlanması için bütün y...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.