Ne zamandır ayaklarınızı uzatıp kulaklıkla müzik dinlediğiniz, hiçbir şeyi düşünmediğiniz, rahat bir tatil yaptınız? Ya da kocanızın “Çocuk düşecek çok koşuyor, yemek de yemedi” diye tatilde bile çocukla sizi başbaşa bırakmadığı bir tatil!
Biz bu sefer kırdık zincilerimizi; yaklaşık 1 aylık uğraşlarımız sonucu kocalarımızı da ikna ederek, fabrikadan kızlarla tatile gittik. Çocukları da aldık ama kocaları bıraktık, bastık gittik bir tatil beldesine. Kendimize tanıdıklar aracılığıyla güzel, denize de yakın bir yerde havuzlu bir ev kiraladık. Tabii ucuza... Dört kadın, üç çocuk, her şeyi en ucuza getiren bir planla tam 10 gün doyasıya eğlendik. Çocukları çok düşünmediğimiz, genellikle sandviç, makarna gibi çabuk yapılan yemeklerle kendi haline bırakıp neredeyse hiç ev temizlemediğimiz bu tatilde, kendimizi sıcak kumlardan serin sulara attık. Çocukların güvenliğini sağlamak adına her gün biri onlarla oyun oynuyordu. Diğerlerimiz müzik dinleyip, yüzüp, dans ediyorduk.
Her zaman erkenden uyuyoruz diye gece gezmeleri yaptık. İlk defa birlikte kafa çektik. Otostop çekmek, sarhoş olup geceleri sokaklarda bağırmak, hepsi bunun içine dahil... Bir de yaptığımız her şeyin hesabını kocalara vermemek için telefonları açmamak, koca aradığı zaman telefonu “Al baban arıyor” diye çocuğa vermek... İşin kötü tarafları da vardı; sabahları ekmek alma sırası, çok içmenin verdiği rahatsızlık gibi, ama olsun hepsi de çok güzeldi.
Bir dahaki tatilimizi çocuksuz yapmak üzere çeşitli planlarımız var. Şimdiden çalışmalara başladık. Demem o ki çocuklar, ev, her şey çok önemli ama biz de önemliyiz. Birbirimizin elbiselerini giyip, makyaj malzemelerini kullanıp, saçlarını ördüğümüz, doyasıya dertleştiğimiz, güldüğümüz, oynadığımız günler bize gerçekten ka+dın olduğumuzu hatırlattı ve hayat boyu unutulmaz anılarımız oldu...
İlgili haberler
Mevzu bozuk psikoloji değil, bozuk çark
Kaybedecek sarayımız da yok, ejder suyumuz da. İster dış güç desinler, ister başka bir şey; Yoksullu...
Aynı sınıftan olmayan aynı gemide olamaz!
Ben açık bir kadınım, yan masamda çarşaflı bir kadın arkadaşım çalışıyor. Birlikte yiyor, birlikte i...
Önce kitap, şimdi rahip... Sahi bu kriz niye çıktı...
1600 TL ile geçinemiyoruz, yüzümüz hiç gülmüyor. Bir arkadaşımız, “Asgari ücretlinin geçinebileceği...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.