Merhaba Ekmek ve Gül okurları.
Öncelikle kendimi tanıtayım. İki çocuk annesiyim, ev kadınıyım. Yaklaşık 15 yıldır İstanbul’da yaşıyoruz. Şartlardan dolayı memleketimizden ayrıldık, buraya yerleştik. Çocuklarımdan biri ilkokul 2’ye diğeri lise 1. sınıfa gidiyor. Benim de bir veli olarak söylemek istediklerim var. Eğitim, yaşamın en önemli unsuru. Biz de yaşadık öğrenciliği. Çocuk iyi bir eğitim almalı. Eğitim eşit olmalı, herkes aynı düzeyde eğitim alabilmeli, parasız olmalı diyoruz. Ama ülkemizde eğitim, iktidarlara bağlı. İktidar değiştikçe arkasından müfredat da değişiyor. AKP döneminde ise eğitim yap-boz tahtasına çevrilmiş durumda. Düz liselerin kaldırılması doğru bir yaklaşım değildi bana göre. Gençler için hayat uyumak, ders çalışmak, yemek yemekten ibaret değil. Sosyal aktivitelerden uzak kalınca, hele bir de ergenlik dönemi eklenince çocuklar iyice bocalıyor. Sistemin bu hale gelmesi binlerce öğrencinin boşta kalması, özel okullara ilgiyi artırdı. Özel okullardaki imkanlar maalesef devlet liselerinde yok. Ülkemizde eğitime harcanan para Avrupa’da harcananın dörtte biri. Okullarda çalışan personelin, velilerin desteğiyle sözleşmeli olarak alınması, dahası yeterince personel olmaması, çocuklarımızın sağlıklı bir ortamda eğitim görmemesi, devletin eğitime verdiği önemi ortaya koyuyor.
Ben de bir anne olarak devlet okullarındaki yetersizliklerden dolayı, istemeyerek ve zaruri ihtiyaçlarımızı kısıp imkanlarımızı zorlayarak çocuğumu özel okula göndermek zorunda kaldım. Bu durum da sınav sistemiyle çocukların bilgi ve birikimlerini birkaç saate sıkıştıran, binlerce öğrencinin birçok alanda sıfır çektiği sınavla övünenlerin eğitime verdiği değeri ortaya koyuyor. TEOG’u kaldırıp yeni sınav sistemi getirerek çocukların kafasının iyice karışmasına sebep oldular. Yeni sınav sistemini kimsenin doğru dürüst bilmediğini diğer velilerle görüştüğümde görüyorum. Kafaları çok karışmış durumda.
Son söz olarak ise şunu diliyorum: Herkese bilimsel, nitelikli, parasız bir eğitim.