58 yaşındaki Tekstil İşçisi Sultan: Emekli olabilmek için yeniden çalışmaya başladım
Sultangazi’deki bir tekstil firmasında çalışan Sultan 3 yıl sonra emekli olmanın hayalini kuruyor. Aynı işyerinde çalışan Ayten de yaşlı pek çok insanın artık tekstilde çalıştığını anlatıyor.

Sultangazi’de Zara’ya üretim yapan bir tekstil firmasında çalışan Ayten’le aynı fabrikada çalışan Sultan’ın evinde bir araya geliyoruz.
Sultan 58 yaşında, tekstilde 1 yıldır çalışıyor. Evde depo işçisi oğlu ve eşi de var. Adana’da 25 yıl yaşadıktan sonra İstanbul’a yerleşmişler. Adana’dayken tarım işçiliği yapmış Sultan, o zaman Bağ-Kur’a giriş yaptırmış kendi adına. “Tarımda çalışana sigorta yapmazlar” diyor.

Yedi çocuk sahibi Sultan’ın eşi ise yıllarca inşaat işçiliği yapmış ama hiç sigortası olmamış. Şimdi oturdukları evi beş oğlu ortak almış. Çocuklarının evi satmayı düşündüğünü söylüyor. Yakın zamana kadar evli olan iki oğlu, gelinleri torunları ve bekar oğluyla birlikte kalıyorlarmış bu evde. Şimdi sadece bekar olan depo işçisi oğlu var yanlarında.

Asgari ücret alan Sultan’ın emekliliğine 3 yıl var. Emekli olabilmek için yeniden çalışmaya başlamış. Çalışma koşullarından şikayetçi; çok yorulduğunu, ayaklarının altının ağrıdığını söylüyor. “Doğru düzgün yemek yapamıyorum evde, bazen kahvaltı yapıyoruz. Hafta sonu da evin temizliği ile uğraşıyorum” diyor.

‘BİZİM ORA SANIRSIN HUZUREVİ’
Ayten de yıllardır tekstil işçiliği yapıyor, makineci olarak. Fabrikaya son yıllarda özellikle ileri yaşta kadınların çalışmaya geldiğini söylüyor. “Bizim oraya gelsen görörsün. Sultan teyzenin yaşında çok çalışan var. Sanırsın huzurevi! Özellikle son bir buçuk senedir yaşı ileri insanlar çalışıyor. Mesela bir çırağım var, çok yaşlı. Bana cep çeviriyor ama, ben iş bile isteyemiyorum. Bir bakıyorum uyuyor. Ben ona nasıl ‘Şu işi al gel’diyeyim, diyemiyorum ki... O yaştaki insandan nasıl isteyeyim” diyor.

Sultan söze girip genç bir erkek işçinin “İş ver bana teyze” diye kendisine bağırdığını, onu zorladığını, hatta bu yüzden ağladığını anlatıyor. Gerçi iş arkadaşları uyardıktan sonra genç işçi daha dikkatli davranmaya başlamış ama “Bir insan bana bir şey söylese hemen ağlamaya başlıyorum” diyor Sultan.

‘USTABAŞILARIN GÜCÜ KADINLARA YETİYOR’
Sultan’ın “Bugün Ayten’in başından bir olay geçti” demesi üzerine Ayten ustabaşı ile yaşadığı tartışmayı anlatmaya başlıyor: “Acemi bir makineci getirdiler, bir süredir ona yardım ediyorum ki fırça yemesin. Bugün de ustabaşı gelip usta makineci olan kişiye yardım etmemi istedi. Ben de onun işi bildiğini, ona yardım etmeme gerek olmadığını söyledim. Bana ‘Yapıyorsan yap, yapmıyorsan kalk git’ dedi. ‘Kalkar giderim’ deyip çıkışımı vermeye gittim ben de. Arkadaşlar arkamdan geldiler. Ustabaşları hep böyle, başkalarına sinirlenip acısını bizden çıkartıyorlar. Erkeklerle karşı karşıya geldiler mi hemen kavgaya tutuşuyorlar, ancak güçleri kadın işçilere yettiği için en ufak şeyde çık git diyebiliyorlar...” Sultan da “Çok bağırıyor o usta” diyerek Ayten’in anlattıklarını destekliyor.

EMEKLİ OLACAK YAŞTA MECBUREN ÇALIŞIYORLAR
Geçmişte Türkiye’nin pek çok ilini gezip tarım işçiliği yapmış Sultan. “Pamuğa gittim, çam dikmeyi yaptım, mandalinaya, portakala, domatese, bibere gittim. Ne varsa her şeyi yaptım” diyor. Tarım işçiliğinin tekstil işçiliğinden daha zor olduğunu düşünüyor. “Tekstilde yağmur yok, çamur yok. Tarlada o yağmur çamur içinde çalışıyorsun. Un torbalarını yıkayıp dikip çadırın üstüne atıyordum. Üstüne de naylon atıp naylonda yatıyorduk. İçeride soba bile yakıyorduk. Çok çektik biz.”
Ayten ise tarımda çalışmaktansa tekstil gibi yemeği, servisi olan bir yerde çalışmanın ileri yaştaki insanlara daha kolay geldiğini ama asıl sorunun belli bir yaştan sonra emekli olması gereken insanların geçim derdi nedeniyle düşük ücrete çalışmak zorunda kalması olduğunu dile getiriyor.

ESKİDEN HAFTADA BİR ET ÇIKARDI, ŞİMDİ O DA YOK
Kriz nedeniyle her şeye yapılan yüksek zamlar, bütün emekçileri olduğu gibi Sultan ve Ayten’in de hayatlarını giderek zorlaştırmış. Zamların evin geçimini çok etkilediğini söylüyor Sultan, doğalgazın yüksek geldiğini, faturaların zar zor ödendiğini belirtiyor.
“Peki, krizle birlikte fabrikanın koşullarında değişen şeyler var mı?” sorusuna yanıt Ayten’den geliyor: “Bize bir aydan beri 10 bin tane iş geliyorsa 5 bin tanesini biz yapıyoruz, 5 binini de üstteki firma yapıyor. İki yer de Zara’ya çalışıyor. İki yerin de işsiz kalmaması için işi bölüştürüyorlar. Birkaç günlük maaş gecikmesi dışında bizlere şimdilik yansıyan çok ciddi bir şey yok. Ancak yemekhanedeki yemekler artık daha kötü çıkıyor. Malzemeden kısıyorlar, eskiden haftada bir et çıkardı şimdi o da yok. Genelde patates ağırlıklı yemekler çıkıyor. Bazen haftada üç kez makarna çıkıyor, iki güne de pilav koyuyorlar...”

İlgili haberler
Tekstil işçisi Oya günde 12 saat makine pedalına b...

Tekstil işçilerinin şikayetlerinin başında bel, boyun ve bacak ağrıları geliyor. Uzun saatler oturar...

Emeklilikte yaşa ve AKP’ye takılanlar

Emeklilikte yaşa takılanlar için AKP dışındaki partilerin Meclise sunduğu çok sayıda yasa teklifi va...

Emeklilikte yaşa ve AKP’ye takılan kadınlar

Türkiye’de bugün 50’li yaşlardaki birçok kadın emeklilik için gereken yaşı doldursa bile primleri ek...