Patricia Highsmith 19 Ocak 1921’de Teksas’ta doğdu, 1927’de ailesiyle New York’a taşındı. Üniversite eğitimini burada, Barnard Kolejinde tamamladı. Küçüklüğünde annesi onu doğurmak istemediğini söyleyince annesiyle ömür boyu girdiği çatışma, polisiye romana yönelmesine yol açtı. Ateist olan Highsmith, Amerika’nın demokratik ideallerine inanırdı ancak ülkenin 20. yüzyıldaki kültürel yapısını ve dış politikasını da şiddetle eleştirdi. ABD’nin Vietnam, Çin Hindi, Latin Amerika, Küba politikasını eleştirdi. Edith’in Günlüğü kitabında Edith üzerinden bir genç kadının hayalleriyle gerçeklik arasındaki farklı görüşünü; “Hayallerle gerçekleri arasındaki fark gerçek cehennem.” sözleriyle ifade etti. Suç işleme psikolojisini, çift kişilik sorununu işleyerek çarpıcı romanlar kurgulayan Highsmith çok sayıda ödül aldı. İlk romanı Trendeki Yabancılar, “Ripley” serisi ve başka yapıtları birçok defa sinemaya uyarlandı. 1991 yılında yazdığı Su Altında Bir Ripley Serüveni adlı kitabını, Filistin intifadasına ve Kürtlerin mücadelesine adadı. İthaf sayfasına şu notu düştü: “İntifada’nın ve Kürtlerin ölülerine, ölenlerin, hangi ülkede olursa olsun baskıyla mücadele edenlere, yalnızca sayılmak için değil de vurulmak için ayağa kalkanlara...” Ne yazık ki, bu ithaf yazısı İsrail ve Türkiye edisyonlarında yer almadı. Diğer eserlerinin arasında Carol, Ocak Ayının İki Yüzü, Edith’in Güncesi, Küçük g: Bir Yaz Masalı ve Bir Kadın Düşmanından Öykücükler sayılabilir. Küçük hayvanların kendilerine işkence yapan insanlardan aldığı intikamları anlatan öykücükleri, hayvanseverler tarafından yüksek övgü aldı. Highsmith, ömrünün son on iki yılını geçirdiği İsviçre’nin Locarno kentinde 4 Şubat 1995’te lösemiden hayata veda etti. 

Fotoğraf: Wikipedia