Almanya'da 'İstanbul Sözleşmesini uygula' eylemleri
Kendi ülkelerinde Sözleşme'nin tam olarak uygulanması talebiyle ve Türkiye'nin Sözleşme'den çekilme kararına karşı Türkiye'deki kadınlarla dayanışmak için Almanya'da kadınlar sokakta!

Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararı Almanya’da da protesto ediliyor. Avrupa basını gerek Türkiye'nin çekilme kararına gerekse gerçekleşen eylemlere geniş yer verirken Almanya'da kadın örgütleri de sosyal medya sayfalarından yaptıkları çağrılarla Türkiye'de şiddete karşı mücadele eden kadın ve LGBTİ örgütleriyle dayanışma içinde olduklarını dile getirdiler. Politikacılar ve kadın örgütleri açıklamalar yayınladı. Farklı şehirlerde protesto eylemleri düzenlenecek. Almanya da İstanbul Sözleşmesi'ni onaylamaya ve iç hukuk düzenlemelerini yapmasına rağmen Sözleşme'ye çekinceler koymasına kadınlar tepkili. Eylemler Almanya'da İstanbul Sözleşmesi'nin çekincesiz ve herkes için uygulanması talebiyle de gerçekleşiyor.

Almanya Göçmen Kadınlar Birliği yaptığı açıklamada kadına yönelik şiddeti önlemeyi ve şiddetle mücadele etmeyi amaçlayan İstanbul Sözleşmesi'nden Türkiye’nin çekilme kararını protesto etti. Sözleşmenin feshinin daha önce de birçok kez gündeme getirildiğine ve kadınların sokaklara taşan öfkesiyle geri alındığına değinilen açıklamada "Şimdi milyonlarca kadın bir erkeğin kararının sonuçlarından etkilenecek. Şiddet ve kadın cinayetleri artmaya failler ise cezasız kalmaya devam edecek" denildi. Bu kararın Avrupa ve dünya çapında geniş kapsamlı sonuçları olacağından endişe ettiklerini de dile getirilen açıklamada  "Türkiye'deki kadınlarla dayanışma içindeyiz ve kararı kınıyoruz. İstanbul Sözleşmesi tüm ülkelerde ve Almanya’da herkes için kapsamlı ve koşulsuz uygulamalıdır" denildi. GKB ve birçok farklı örgüt İstanbul Sözleşmesi fesih kararının geri çekilmesi, AB ülkelerinde de koşulsuz yaşama geçirilmesi talebiyle hafta içinde değişik şehirlerde eylem çağrıları yaptı.

DARMSTADT'TA ERDOĞAN'IN SÖZLEŞME'DEN ÇEKİLME KARARI ELEŞTİRİLDİ

Darmstadt’ta da DİDF’in çağrısıyla Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmesi protesto edildi. Yaklaşık 100 kişinin katıldığı eylemde çekilme kararı sert bir biçimde eleştirildi.

Fotoğraf: Ekmek ve Gül


KREFELD'DE TÜRKİYELİ KADINLARLA DAYANIŞMA EYLEMİ

DIDF Krefeld-Dayanışma Evi kadın grubunun girişimiyle 120'den fazla kişi İstanbul Sözleşmesi'nin korunması ve Türkiye'deki kadın hareketiyle dayanışma için eylem yaptı. Dayanışma Evi kadın grubu, Seebrücke, Barış İttifakı, DGB Kadın Komisyonu, Alman-Kürt Derneği ve Die Linke Partisi temsilcileri yaptıkları konuşmalarda Türkiye'de kadınların sürdürdüğü mücadeleyle dayanışma içinde olduklarını bildirdiler.


Fotoğraf: Ekmek ve Gül


STUTTGART: ENTERNASYONAL DAYANIŞMAYI BÜYÜTÜYORUZ

Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararı Stuttgart’ta protesto edildi. Aralarında DIDF kadın grubunun da bulunduğu 8 Mart Platformunun çağrısıyla gerçekleştirilen eyleme 150 kişi katıldı. Stuttgart şehir mekezi Schlossplatz meydanında saat 17.00'de başlayan eylemde yapılan konuşmalarda AKP'nin kadınları yok sayan politikaları sert biçimde eleştirildi. "Nerede bulunursak bulunalım günümüzde yapılması gereken enternasyonal kadın dayanışmasını büyütmek" dendi. Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu Kadın Kolu da eyleme katılarak destek verdi. 8 Mart Kadın İnsiyatifi adına yapılan konuşmada kadın hakları konusunda Almanya'da da farklı boyutlarda haksızlık ve eşitsizliklerin devam ettiğine vurgu yapıldı, "Hep birlikte kapitalizme, ırkçılığa ve kadınlara yönelik şiddete karşı mücadele edersek kazanımlarımız olacak" dendi.

Fotoğraf: Ekmek ve Gül


ESSEN: AKP İNSAN HAK VE ÖZGÜRLÜKLERİNE SALDIRIYOR

İstanbul Sözleşmesi’nin feshi Essen’de protesto edildi. Essen/DİDF tarafından organize edilen eylem, 22 Mart Pazartesi günü, saat 18:00’de, Willy-Brandt-Platz’da yapıldı. Essen DİDF adına yapılan konuşmada; AKP iktidarının başta HDP’ye açtığı kapatma davası olmak üzere, demokrasi insan hak ve özgürlüklerine karşı sürdürdüğü gerici ve faşizan saldırılar protesto edildi. Türkiye’deki kadın mücadelesiyle dayanışma içinde olunacağı vurgulandı. Ardından Essen Barış Forumu, Uluslararası Birlik ve ve Courage adına konuşmalar yapıldı.

Fotoğraf: Ekmek ve Gül



MÜNİH: KADIN HAKLARI TÜM DÜNYA ÇAPINDA KORUNMALIDIR

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararına karşı Münih’te yaşayan Türkiyeli kadınların ve sivil toplum örgütlerinin katılımıyla gerçekleştirilen eylemde kadınlar tepkilerini ve taleplerini konuşmalarla, dövizlerle ve sloganlarla dile getirdiler. Göçmen Kadınlar Birliği adına konuşan Tülin Çokdeğerli “Bu kararla bir gecede milyonlarca kadın bir erkeğin kararına kurban edildi. Kadına şiddet bugün Türkiye’nin bir gerçeği. Bu kararla kadın cinayetleri artacak ve failleri salınacak. Türkiye on yıl önce bu karara ilk imza atan ülkeydi ve devlet bununla övünmüştü. Şimdi ise bu kararla devlet bir sonraki seçimde iktidarı için en gerici çevreleri etrafında toplamaya çalışıyor. Bugün ülkede gerçek muhalefet suç sayılıyor ve siyasetçiler tutuklanıyor. Öğrenciler kriminalize ediliyor, ikinci büyük muhalefet partisi HDP yasaklanmaya çalışılıyor.
Almanya’da da yürürlükte olan bir strateji yok. Şiddeti önleme, koruma, adalete erişim özellikle göç geçmişi olan kadınlar için hala yetersiz. Göçmen Kadınlar Birliği olarak sözleşmenin koşulsuz uygulanmasını talep ediyoruz. Kadın sığınma evlerinin finansmanı arttırılmalı ve desteklenmeli. Türkiye’deki kadın hareketi ile dayanışmayı yükseltiyoruz. Kadın hakları tüm dünya çapında korunmalıdır” dedi.

Biz kadınız, kızgınız | Fotoğraf: Ekmek ve Gül

CHP Münih Birliği adına konuşan Gülbey Kılıç ise “Sözleşmenin iptali kabul edilemez. Kabul etmiyoruz ve susmuyoruz. Mücadelenin olduğu her alanda bu talebimizi yenileyeceğiz” dedi.


DIDF GENÇLİK: YAŞASIN ULUSLARARASI DAYANIŞMA
DIDF Gençlik adına konuşan Ines Tsartsaris ise “Bugün burada Türkiye’deki kadınlarla dayanışma içerisinde olduğumuzu göstermek  için toplandık. Türkiye işyerinde ve evde toplumsal cinsiyet eşitliğini teşvik eden ve kadına yönelik şiddetle mücadele etme taahhüdünde bulunan birkaç devlet arasındaki İstanbul Sözleşmesi’nden çekildi. Hükümet kadın haklarına ve güvenliğine kayıtsız olduğunu bir kez daha gösterdi. Türkiye’de geçen yıl en az 300 kadın öldürüldü. Biz DIDF Gençlik olarak İstanbul sözleşmesinin tüm ülkelerde uygulanmasını talep ediyoruz.
Bu sözleşme Almanya’da 2011 Avrupa Konseyi anlaşmasından yaklaşık 7 yıl sonra yürürlüğe girdi. Kadın sığınma evlerinin sayısı çok az ve eğitimli eleman sayısı da çok az ve maddi olarak da desteklenmiyorlar. Trans ve İnter bireylere yönelik şiddet hala görülmüyor. Susmayalım. Annelerimizin, kızkardeşlerimizin, çocuklarımızın, arkadaşlarımızın, meslektaşlarımızın nihayet güvende olduğu bir dünya için savaşmayı asla bırakmayalım. Yaşasın Uluslararası Dayanışma!” dedi.

İstanbul Sözleşmesi koşulsuz ve tutarlı bir şekilde uygulansın | Fotoğraf: Ekmek ve Gül


MANNHEİM: NE ALMANYA’DA NE TÜRKİYE’DE NE POLONYA’DA SUSMAYACAĞIZ

Mannheim’da da Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararı protesto edildi. Mannheim Göçmen Kadınlar Derneğinin de içinde yer aldığı farklı kadın grupları ve kurumlardan oluşan Mannheim Feminist Birlik’in çağrısını yaptığı protestoya 70 kişi katıldı.
Türkiye’de son bir yılda erkekler tarafından katledilen kadınlar için yapılan sessiz protesto ile başlayan eylemde Türkiye’nin sözleşmeden çekilmesi protesto edilirken konuşmacılar Alman hükümetine karşı da eleştiri ve taleplerini yinelediler.
Feminist Birlik adına yapılan açılış konuşmasında, “Almanya’da 2019 yılında 117 kadının eşleri ya da eski partnerleri tarafından katledildiğini görmezlikten gelmiyoruz, her üç günde bir kadının öldürülmesini görmezlikten gelmiyoruz. Ev içi şiddete karşı daha etkin önlemlerin alınması gerekiyor” dendi. Almanya ve İngiltere gibi AB ülkelerinde de homofobik saldırıların arttığına dikkat çekilen konuşmada şiddete karşı önlemlerin alınması talep edildi.
Sol Parti adına konuşan İsabell Fuhrmann ise İstanbul Sözleşmesi’nin iptalinin AKP rejiminin insan hakları savunucuları ve siyasetçileri kriminalize etme, hapse atma, HDP’yi yasaklama gibi tüm toplum kesimlerine yönelik saldırılarının bir devamı olduğunu söyledi. Böylelikle AKP hükümetinin ortağı MHP ile birlikte nasıl bir demokrasi ve kadın düşmanı bir yol izlediğini de gösterdiğini söyleyen Fuhrmann, “Bunlar kabul edilemez” dedi. Aynı şekilde Almanya’da 2020 yılında 220 kadının erkekler tarafından öldürülmesinin de kabul edilemeyeceğini ancak Erdoğan’ı sadece yanlış sinyal verdin diyerek geçiştiren Başbakan Merkel’in Avrupa’da kadınların, azınlıkların ve sığınmacıların haklarının ihlal edildiğini görmezden geldiğini söyledi. Fuhrmann sözlerini “Ne Almanya’da ne Polonya’da ne de Türkiye’de susmayacağız, görmezlikten gelmeyeceğiz ve kadınların öldürülmesini kabul etmeyeceğiz, yaşasın uluslararası dayanışma!” diyerek bitirdi.

Ver.di Sendikası Bölge Kadın Konseyi adına Anne Barbara Dell’in yazılı olarak gönderdiği mesajda büyük bir öfke içinde olduklarını ve tüm dayanışma duyguları ile öncelikle Türkiye’deki kadınların yanında olduklarını belirtti. Dell, “kadın cinayetlerine son! İstanbul Sözleşmesi’nin iptali derhal geri alınsın! Bu kararı kabul etmeyeceğiz, Türkiye’deki kadınlarla dayanışma içindeyiz!” dedi.

SPD Mannheim Belediye Meclisi üyesi Dr. Barbara Schöning-Kalender eyleme gönderdiği mesajda atılan adımın beklenen bir adım ancak özrü olmayan bir adım olduğunu belirtti. Kadın cinayetlerinin insan hakları ihlalleri olduğunun altını çizen Schöning Kalender, “Bu cinayetlerin sadece mahkemeler önünde adil yargılanması değil kendini biraz olsun demokratik anlamda meşrulaşmış bir devlet olarak tanımlayan tüm devletleri acil harekete geçirmesi gerekiyor” dedi.

KÖLN:
Alman Sendikalar Birliği DGB Köln Kadın Komisyonu Başkanı Janine Pollex Köln'de yapılan eylemde konuştu: “Bugün burada olduğum için mutluyum ve şu şekilde başlamak istiyorum: Kadına yönelik şiddet özel bir mesele değildir! Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmesini kınıyoruz. DGB kadınları Türkiye ve dünya genelinde kadınlarla dayanışma içindedir. Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Uluslararası Sözleşmesinden çekilme kararından ciddi endişe duyuyoruz. Bunun hiçbir gerekçesi yok. Çıkış tüm kadınlar için tehlikelidir. Özellikle pandemi sırasında kadına yönelik şiddet Türkiye'de ve dünyanın her yerinde arttı. Şiddetle mücadele her zamankinden daha önemli. Sözleşmenin tutarlı bir şekilde uygulanması gereklidir. Kadınların ve kız çocuklarının insan haklarının korunması uluslararası bir yükümlülüktür. Bundan vazgeçemezsiniz. Sözleşmeden çıkma, Türkiye'deki kadınlar için toplumda ve evde şiddet içermeyen bir yaşam mücadelesinde ciddi bir başarısızlıktır. Kovid-19 salgını bir kez daha kadına yönelik şiddetin artmasına neden oldu. 2020 yılında Türkiye'de en az 300 kadın cinayeti yaşandı. Şimdi ve her zaman İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmek yıkıcı bir işarettir. Sözleşme, kadınlara yönelik şiddeti tüm çeşitliliği ile yasadışı ilan etmek için biz kadınların onlarca yıllık mücadelesinin sonucudur. Çocuk evliliklerinden evlilikte tecavüze, aile içi şiddeten kadın sünnetine kadar uzanmaktadır. Ayrılmakla, o zamandan beri elde edilenler tekrar sorgulanır hale getirildi. Bunu kabul edemeyiz! Kadın hakları pazarlık konusu olamaz! Şiddetten Korunma Konvansiyonu, AB üyesi Macaristan ve Polonya'da da açıkça sorgulanmaktadır. Cinsiyet eşitliği ve şiddetten korunma tartışılmamalıdır. Bu bir insan hakkıdır. Dünyanın her yerinde geçerlidir. Sözleşmenin temeli, kadın ve erkek arasında gerçek eşitliğin sağlanmasıdır. Sözleşme taraflarını her türlü psikolojik, fiziksel ve/veya cinsel şiddete karşı önlem almaya mecbur eder. Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmesi bizi şok etti. Ne yazık ki sürpriz olmadı bile. AB dahil tüm dünyada ve Almanya'da kadın hakları saldırı altında. Türkiye yalnız değil: Büyük Britanya, Çek Cumhuriyeti, Macaristan, Lihtenştayn, Bulgaristan, Slovakya, Hırvatistan ve daha pek çoğu İstanbul Sözleşmesi'ni onaylamadı. Polonya ayrılmakla tehdit ediyor. Kadınların ve azınlıkların hakları her yerde çok kolay bir şekilde tehlikeye atılıyor. Şiddetsiz yaşam bir insan hakkıdır! Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmesinin hiçbir gerekçesi yok! DGB olarak bu kararı kınıyoruz. Türkiye'yi İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmeyi yeniden gözden geçirmeye ve geri dönmeye çağırıyoruz."


Alman Sendikalar Birliği DGB Köln Kadın Komisyonu Başkanı Janine Pollex  | Fotoğraf: Ekmek ve Gül

KÖLN BELEDİYE MECLİSİ: SÖZLEŞME KAYITSIZ ŞARTSIZ UYGULANMALI

Aralarında Anakent Belediye Başkanı Henriette Reker’in de olduğu Köln Belediye Meclisi kadın üyeleri meclis toplantısı öncesi Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararını protesto edip Sözleşmenin kayıtsız şartsız uygulamaya sokulmasını talep ettiler.


Fotoğraf: Jörg Detjen


BERLİN: VAZGEÇMEYECEĞİZ

Berlin'de 20 Mart Cumartesi günü PUDU HEPA'nın çağrısıyla düzenlenen eyleme yaklaşık 200 kişi katılarak Türkiye'nin Cumhurbaşkanı kararı ile İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmesi ve kendi ülkelerinde İstanbul Sözleşmesi'nin tam olarak uygulanmaması protesto edildi. Eyleme katılanlar konuşmalar yaparak öfkelerini dile getirdiler, "İstanbul Sözleşmesi bizim, vazgeçmeyeceğiz" sloganlarını haykırdılar. Eyleme Berlin Göçmen Kadınlar Derneği üyeleri de destek verdi. GKB adına bir konuşma yapıldı, şarkılar söylendi ve kaşıklar çalınarak sloganlara eşlik edildi.

Fotoğraf: Göçmen Kadınlar Derneği


KÖLN: SÖZLEŞME UYGULANSIN

Fotoğraf: Ekmek ve Gül

24 Mart Çarşamba günü Köln’de 100’ün üzerinde kadın Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararını protesto etti. Birleşik Hizmet Sendikası, Die Linke Partisi , DİDF, Göçmen Kadınlar Birliği adına yapılan konuşmalarda Sözleşme’nin yeniden uygulamaya sokulması istendi. Mitingde Cumartesi Anneleri adına konuşan Aysel Ocak, Cumartesi Annelerine yönelik mahkeme kararlarını, 25 Mart’taki duruşmayı anlattı ve dayanışma çağrısında bulundu. 

Fotoğraf: Ekmek ve Gül

DORTMUND: İSTANBUL SÖZLEŞMESİ HER YERDE KOŞULSUZ UYGULANSIN


Dortmund'da da İstanbul Sözleşmesi'nin dünyanın her yerinde koşulsuz uygulamaya sokulması talebiyle eylem yaptılar. 70 kadının katıldığı eylemde yapılan konuşmalarda Türkiye'de sözleşmenin iptali protesto edildi ve kadınların sürdürdüğü mücadeleyle dayanışma içinde olunduğu bildirildi. 



Ana fotoğraf: Göçmen Kadınlar Derneği

İlgili haberler
Almanya'da kadınlar 2020'de neler yaşadı?

Almanya’da da kadınlar açısından da 2020 yılını koronavirüs ve pandemiye bağlı yaptırımlar belirledi...

İstanbul Sözleşmesi'nden vazgeçmiyoruz çünkü...

Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Kararı ile feshedildiği açıklanan İstanbul Sözleşmesi nedir? Kadın...

İstanbul Sözleşmesi bizim demek için ses çıkarıyor...

21 Mart Pazar saat 21.00'da balkonlarımızda, pencerelerimizdeyiz ve İstanbul Sözleşmesi için ses çık...