Fransız besteci Lili Boulanger ( gerçek adı Marie-Juliette Olga Boulanger) 21 Ağustos 1893'te Paris'te doğdu, 15 Mart 1918'de öldü.  

Sanatçılara bir yıl Roma'da kalma olanağı sunan Büyük Roma Ödülü'nü alan ilk kadın besteciydi.

Fransız besteci Lili Boulanger, kronik hastalığına (bronşiyal pnömoni) rağmen yaşamı boyunca büyük sanatsal başarılar elde etti.

Dil ve müzik açısından yetenekli bir besteci müzik öğretmeni Rus kadının ikinci kızı olarak, kız kardeşi Nadia ile müzik ortamında büyüdü. (Kız kardeşi Nadia, yüzyılımızın en ünlü müzik teorisi öğretmenlerinden biri oldu).

Lili, erken yaşta org, piyano, viyolonsel, arp ve armoni konularında özel ders aldı. On dokuz yaşındaki, halk tarafından çok sevilen ve Roma'daki ünlü Villa Medici'de kalmasını sağlayan "Faust et Helene" kantatı sayesinde Grand Prix de Rome kazanan ilk kadın oldu.

1911'den 1918'deki zamansız ölümüne kadar aralarında çok sayıda solo, koro ve orkestra, iki senfonik şiir, şarkılar, piyano, keman ve flüt parçaları olan 50'den fazla eser yarattı, "La Princesse Madeleine" operasını tamamlayamadan öldü.

Çalışmaları Gabriel Faure ve Claude Debussy'nin çalışmalarıyla eş değer görüldü. Tüm hayatı boyunca ona eşlik eden bir düşüncesi vardı:

“Tüm kadınlar, tüm erkekler, Aryanlar ve Aryan olmayanlar, tüm tanrılar ve tüm insanlar ve ölenler, düşmansız, engelsiz, acının üstesinden gelsin ve mutlu olsun. Sonra herkes kendi tarzında özgürce hareket etsin."