TİS masasındakiler emekçiye karşı sorumluluk duymuyor
‘Merkezi görüşmelerden bir umudum yok ama işyerinde bu yıl sona erecek toplu sözleşmenin yeni görüşmeleri için hepimizin birlikte davranması gerektiğine inanıyorum. Bunu işyerimizde başarabiliriz.’

Birkaç yıl Mamak Belediyesinde bir şirkete bağlı olarak çalıştıktan sonra 2 yıldır sözleşmeli memur statüsünde çalışmaktayım. Öğrendiğim kadarıyla belediyelerde sözleşmeli memurlara 8 yıldır kadro verilmemiş. Kaç yıl daha böyle sözleşmeli statüsünde çalışmak zorunda kalacağız bilemiyorum. Mühendisim ama belediyede çalışmak zaten zorken sözleşmeli olmak üstüne bir de kadın olmak durumu daha da zorlaştırıyor. BEM-BİR-SEN üyesiyim. Sendikayla tanışıklığım da sözleşmeye geçerken insan kaynakları müdürlüğünde diğer evrakların yanında imzalatılan sendika üye formu ile sınırlı. Kendimi atmaya mecbur hissettiğim bu imzadan sonra başka bir iletişimimiz olmadı.

Şimdi süren 2022- 2023 yıllarını toplusözleşme görüşmeleri için üyesi olduğum sendikadan kimse görüşümü sormadı; masaya ne götürdüler, orada ne konuşuyorlar, kabul edilmezse ne yapacaklar onu da bilmiyorum. Sendikamı basından sosyal medyadan izliyorum. Bu sene ilk defa kadınların talepleri diye bir şey de yayımlamışlar. Ancak benim gibi başka kadın üyelerine de sormadılar galiba ki bizi ifade eden bir şey göremedim.

ÇOCUĞUN EN BASİT İSTEĞİNİ BİLE ERTELİYORUM

En önemli isteğim kadrolu çalışmak ama burada mesai saatlerini aşan uzun çalışmalar var, mobbing var, siyasi baskı var, cinsiyetçi söylemler, ayrımcılık var... Mecbur olmasam yapılacak iş değil. Sözleşmeli mühendis olmama rağmen aldığım ücret iki çocuğumla kirada hayatımızı sürdürmemize zor yetiyor. Her gün zamlar durmuyor. Çocuklarımın çok basit isteklerini bile “önümüzdeki ayın maaşında” diye diye 2-3 ay erteliyorum. Unuturlarsa hiç almamayı tercih ediyorum. Çocuklarımla en çok bu yüzden karşı karşıya geliyorum: para yok! Onlar bile beni anlamıyor; sanki kazanıyorum var da vermiyorum gibi kavga ediyorlar.

Bu sözleşme sürecinden hiçbir beklentim yok. Çünkü masada görüşme yapanların hiçbirinin bize karşı sorumluk duymadığını düşünüyorum. Eğer sorumluluk duysalar orda birlikte davranırlar. Göstermelik değil, gerçekten “Biz şu hakları kazanmak için karşınızda tekiz alamazsak da hep beraber mücadele edeceğiz” demeleri gerekir. Ama benim sendikal işlerle ilgili çok bilgim olmamasına rağmen görüyorum kendi aralarında bir “ben iyiyim sen kötüsün” kavgası, rekabeti var. Hükümet temsilcileri de bunu görüyor. Biri Tandoğan da miting yapıyormuş öbürü yürüyormuş, basın açıklaması yapıyormuş hiçbirisi gözümde değil. Hepsi bir şey yapıyormuş görüntüsünde, hiçbiri işin özünde değil. İşin özü hangi sendikaya üye olursak olalım hepimizin hayatı zorda ve birlikte davranmazsak hiçbir hak alamayız. Ben Memur Sen’e sözleşmeli olmak için mecbur kaldığımdan üye oldum ama şimdi bakıyorum KESK’e niye üye olayım? Sözde memurların haklarını savunuyor ama icraatta kuru muhalefet ediyorlar o kadar.

SOSYAL DENGE TAZMİNATIMIZ KESİLDİ

Belediye başkanı önce göreve gelir gelmez, sonra ikinci kez geçen yıl sosyal denge tazminatını pandemi bahanesiyle kestiğinde birçok arkadaşım BEM-BİR-SEN’den istifa ederek kesintiye itiraz eden eylem yapan Tüm Bel-Sen’e üye oldu. Yetki AKP’nin 5. döneminde Tüm Bel-Sen’e geçti. Ancak çok baskı ve soruşturma yaşandı, Tüm Bel-Sen de ilk çıkışının devamını getiremedi.

Şimdi yetki gene BEM BİR-SEN’de. Merkezi görüşmelerden bir umudum yok ama işyerinde bu yıl sona erecek toplu sözleşmenin yeni görüşmeleri için hepimizin birlikte davranması gerektiğine inanıyorum. Bunu işyerimizde başarabiliriz. Başka belediyelerde ayrıca yol yemek ücretleri ve yüksek sözleşmeler varken biz onların aldığının yarısını bile almıyoruz, üstelik yol da içinde. Daha önce yıllarca BEM-BİR-SEN sözleşmesinde başkan yardımcıları ve müdürler daha çok, toplu sözleşme ücreti az kazanan memur ve sözleşmeliler daha az ücret alıyordu. Bunu da Tüm Bel Sen’in yaptığı anket ve çalışmalar ortadan kaldırttı. Aslında hepimizin ortak isteğine tercüman olundu. Şimdi ise rapor ve idari cezalarda kesinti yapılıyor. Bir de toplu sözleşme farkı taban aylığımıza yansımadığı halde vergi kesintimizi artırıyor. 700, 800 lira vergi kesiliyor ki bu çok büyük bir kesinti ve haksızlık. Şimdi tek beklentim işyerimizde birliğimizin sağlanmasında; çünkü biliyorum ki bunu sağlayamazsak ne kendine on binlerce liralık maaş yapanlardan ne de sendika yöneticiliğini ağır laf söylemek sanan müzmin muhalefet sendika yöneticilerinden bir şey çıkmaz. Her ne varsa her zaman kendimizdedir.

Fotoğraf: Unplash


İlgili haberler
Kamu emekçisi kadınlar bu taslağa sığmaz!

Kadın kamu emekçilerinin talepleri TİS süreçlerine nasıl yansıyor? Konfederasyonların taslaklarını i...

Kadın kamu emekçileri: TİS’te kadınların talebini...

Kamu emekçisi kadınlar TİS taleplerini açıkladı. Kadınlar, doğum izninden eğitim müfredatında cinsiy...

TİS sürecinde bize de ne istediğimizi sorun!

Kocaeli’den metal işçisi bir kadın, TİS taleplerine dair Ekmek ve Gül’e mektup yazdı: ‘Regl günlerin...