3-6 yaş aralığında okul öncesi eğitim alan çocukların tüm gelişim alanları başta olmak üzere, örgün eğitime devam oranları ve okul başarısında okul öncesi eğitimi almayan çocuklara göre daha başarılı olduğu görülüyor. Aynı zamanda bu süreç çocukların sosyal ve duygusal becerilerini destekleyerek kendileri ile ilgili olumlu benlik algısı geliştirmelerini, yeteneklerinin farkına vararak bireysel farklılıklarını ortaya koymalarını, başkaları ile ilişkilerini bağımsız olarak yönetme ve sağlıklı iletişim kurabilmelerini sağlıyor.
Günümüzde okul öncesi eğitimin, temel eğitim sürecinin en önemli ayağı olduğu su götürmez bir gerçek. Peki bu denli önemli bir sürecin rehberliğini yapan okul öncesi öğretmenlerinin bu süreci yönetirken karşılaştığı zorluklar neler? Okul öncesi eğitim alan çocukların yaş aralığını (3-6) göz önünde bulundurursak, bu öğrencilerin bulundukları eğitim ortamında tek başına kalma ve kişisel ihtiyaçlarının bir kısmını tek başına karşılama noktasında yetişkin desteğine ve rehberliğine ihtiyaç duydukları aşikar. Bu nedenle eğitim ve öğretim sürecinin dışında; yemek servisi, tuvalet ihtiyacı, üst değiştirme, sınıf temizliği gibi bakım ve hizmet işlerinin sorumluluğunu alacak kadrolu yardımcı personel istihdamı en önemli ihtiyaçlardan biri.
Okul öncesi öğretmenlerinin en büyük sorunlarından biri olan yardımcı personel eksiği nedeniyle bugün birçok öğrencinin temel bakım ve hizmet ihtiyacı ya karşılanmıyor ya da eksik karşılanıyor. Aynı zamanda personel eksikliği, öğretmenin omuzlarına eğitim ve öğretim yükümlülüğü ile ilgisi olmayan görev alanı dışında angarya sorumluluklar yüklüyor. Bir çok okul öncesi öğretmeni sınıf temizliği, tuvalet temizliği, yemek servisi, öğrencilerin öz bakım ihtiyaçlarının giderilmesi gibi görev tanımı dışında işlerle uğraşmak zorunda kalıyor.
Bunun yanında 6 saatlik, molasız, tenefüssüz çalışma saatleri ve koşulları nedeniyle haftada 300 dakika dinlenmeden çalışmak zorunda bırakılan okul öncesi öğretmenleri bırakın dinlenmeyi en temel ihtiyaçlarını karşılamakta bile ciddi sıkıntılar yaşıyor. 300 dakika aralıksız olarak ders yapan ve dinlenme süreleri olmayan okul öncesi öğretmenlerinin en temel insani ihtiyaçlarını bile karşılamalarına izin vermeyen bir sistemin sağlıklı sonuçlar vermesi mümkün değil.
Tüm bunların yanı sıra, okul idarelerinin okul öncesi yönetmeliği ile belirlenen sınıf mevcutlarını, yönetmeliği hiçe sayarak yasal sınırın çok üstünde tutması zaten onlarca sorunla boğuşmak zorunda kalan okul öncesi öğretmenlerini iyice köşeye sıkıştırmakta, iş yapamaz hale getirmektedir. Neredeyse 40 öğrenci ile eğitim öğretim yapmak zorunda bırakılan okul öncesi öğretmenlerinin var olan durumları akıl alır gibi değildir. Mevcut öğretmen ihtiyacına rağmen ve yüzlerce okul öncesi öğretmeni kadrolu atama beklerken, ısrarla ücretli öğretmen çalıştırma ve reel ihtiyaca cevap veren kadrolu atamanın yapılmaması var olan sorunları git gide derinleştiriyor, kadrolu veya atama bekleyen binlerce eğitim emekçisini umutsuzluğa sürüklüyor.
Okul öncesi eğitim önemi göz önünde bulundurulduğunda, zorunlu ve parasız olması gereken bu süreç ne yazık ki hala isteğe bağlı şekilde yürütülmekte ve velilerin büyük bölümü servis ücreti, yardımcı personel ücreti vb. nedenlerle çocuklarını okul öncesi eğitim kurumlarına gönderememekte. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından 2009 yılında başlatılan okul öncesinin zorunlu olma projesinden, 2012 yılında yürürlüğe giren 4+4+4 eğitim düzenlemesiyle vazgeçilmiştir. Okul öncesi eğitimin zorunlu olmaması nedeniyle okul öncesi eğitimde ülkemiz okullaşma oranları OECD ülkeleri içinde son sırada.
Tüm bunlara dayanarak koşulları ve fiziki olanakları uygun olan okullardan başlanarak bütün ilköğretim kurumlarında ana sınıflarının zorunlu hale getirilmesini, gerekli yasal düzenlemeler yapılarak 2 yıllık zorunlu, parasız okul öncesi eğitime geçilmesini, atama bekleyen tüm eğitim emekçilerinin kadrolu atamasının yapılmasını, okul öncesi öğretmenlerinin ders saatlerinin 40 dakikaya düşürülerek aynı zamanda teneffüs yapma hakkının verilmesini, her okul öncesi sınıfına kadrolu yardımcı personel istihdam edilmesini, okul öncesi eğitim kurumlarındaki fiziki koşulların iyileştirilmesi ve sınıf mevcutlarının yönetmeliğe uygun şekilde düzenlenmesini talep ediyor başta kamu emekçileri olmak üzere sendikaları bu talepler etrafında örgütlenmeye ve mücadeleye çağırıyorum.
İlgili haberler
Okul öncesi öğretmenleri neden hep kadın?
15 yıllık bir anaokulu öğretmeni soruyor: ‘Neden anaokulu öğretmenleri hep kadın? Neden üniversitede...
GÜNÜN ÖNERİSİ: Çocuklarla vakit geçirmek için evde...
Okul Öncesi Öğretmeni Çiğdem Keleş evdeki malzemelerle yapabileceğiniz 3 güzel etkinlik öneriyor. E...
Anaokulunda koronavirüs fırsatçılığı: Öğretmenleri...
Tuzla’da bulunan bir özel bir anaokulunda koronavirüs dolayısıyla okulların tatil edilmesinin ardınd...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.