Uzun yıllar sağlık alanında hem idareci hem de hemşire olarak hizmet verdim. Halen servis sorumlusu olarak çalışmaya devam ediyorum. ‘Sağlıkta dönüşüm’ programının öncesinin de sonrasının da yakın tanığıyım.
Hemşireliğe SSK hastanesinde başladım. Evet, çok yoğundu, hastalar sekiz kişilik odalarda yatıyordu. 80 yatağa bir hemşire ve bir asistan doktorla kalırdık, yemek yemeye vaktimiz olmazdı… Ancak çok mutlu çalışırdık. Neden mi? Emeğimin karşılığını nispeten alabiliyordum. Nöbet ücretleri bile neredeyse aldığım maaş kadardı. Tuttuğum nöbetler maaşıma denk gelirdi. Ayrıca sık sık vezneye çağrılırdık, hastanede biriken paradan ödeme yapılırdı. Bu yüzden nöbet tutmak zor gelmezdi çünkü karşılığını alıyordum. O zamanlar yeni anne olanlar nöbetlerini başka arkadaşlarına verebiliyordu. Maddi bir karşılık beklemeden onun yerine nöbete gelirdik. Çünkü dayanışma vardı. Hatta ekstra ücret almazdık sadece nöbetini alırdık. Ekip ruhu vardı, senin işin benim işim yoktu. Hemşire, personel, doktorlar, servis bizimdi, işleri bitirmeye çalışırdık. Bilgimiz neye yetiyorsa onu yapardık. Ekip ruhumuz öldü çünkü insanlar bir yere gelmek için altındakine ne kadar baskı yaparsa o kadar yükseldi.
BİLGİSAYARA, KAĞITLARA HİZMET EDER HALE GELDİK
Oysa ‘sağlıkta dönüşüm’ bize daha “kaliteli hizmet, eşit işe eşit ücret, insanca çalışma koşulları ve hasta memnuniyeti” diye anlatılmıştı. Toplam kalite yönetiminin hazırlık aşamasında çalıştım. Prosedürler hazırladım. Çalışanlar daha mutlu, hastalar daha iyi hizmet alsın diye. Ama sağlık sisteminin geldiği nokta hiç de öyle olmadı maalesef.
Evet, hasta odaları sekiz yataktan dört yatağa düştü. Serviste yatan hasta sayısı azaldı. (Acilde boş yatak bekleyen hastaları saymazsak) Koridorlar rahatladı, çünkü hasta evinden randevu alıp bekliyor sağlığa ulaşmayı.
Baktığımız hasta sayısı azaldı, ama iş yükümüz arttı. Neden mi? Birilerini mutlu etmeye çalıştığımız için işimizi yapamıyoruz. Onun yakını, bunun yakını gerçek hastaya ulaşamıyoruz. Hata yaptığımızda haftalarca savunma yazmaya uğraşıyoruz. Evet, sağlıkta hata olmaz kesinlikle katılıyorum. Burada hastaya yapılan hatalı işlemlerden bahsetmiyorum. Ben basit hatalardan bahsediyorum, uyarıldığımızda düzeltilecek hatalar. Hastaya değil bilgisayarlara ve kağıtlara hizmet eder olduk. Bir doktora yüz hasta vererek insanların şikayetini dinleme fırsatı vermiyorlar. Şikayetini dinlemeden konuşmasını bitirmesini istiyoruz. Doğal olarak sağlıkta şiddet artar! Hastalar sorunlarını dile getiremiyor.
YÖNETİCİLERİN KAPISI HEP KAPALI
Yaklaşık iki yıldır kovidle mücadele ediyoruz. Pandemi öncesi zaten çok ağır olan çalışma koşullarımız pandemi ile birlikte katlandı. Az sayıda sağlık emekçisi olarak bu olağanüstü koşullarda sağlık hizmeti vermeye devam ettik. Hâlâ da devam ediyoruz. Hem de sağlığımızı kaybederek, hatta canımızdan olarak!
Pandemi servislerinde yoğun bakım hastası bakıyoruz. Aynı eleman sayısıyla hem normal servisi hem pandemi servisini idare etmeye çalışıyoruz. Yöneticiler mi? Kapılarını kapatıp pandemi bulaşmasın diye bizi içeriye almıyorlar.
Hastaneler temizlik hizmetleri için taşeron firmalarla anlaşıp temizlik hizmetlerini yürütmeye çalıştılar. Çalışanlar 48 saat çalışma saati artı mesai ile çalıştırıldı. Çalışan sayısı azaltıldı. İş tanımı dışındaki işlerde çalıştırılıp tüketildi. Aldıkları maaş asgari ücreti geçmedi. Düşünmeden alınan kararlarla aynı işi defalarca yaptırdılar. Kolaylaştırıcı değil zorlaştırıcı işlerden bıktık.
KREŞ, LOJMAN, SERVİS… KAYBETTİKLERİMİZ SAYMAKLA BİTMEZ!
Kaybettiklerimiz bunlar mı? Çocuklarımızı kreşe ücretsiz gönderirdik şimdi ise ücretli. Hemşire lojmanlarımız vardı, artık yok. Servislerimiz vardı, bizi evlerimize ücretsiz bırakan…
Hasta ile iletişimimizi aldılar. Mesela ben hasta ile konuşmaktan çok zevk alırdım. İşimi yaparken onunla konuşup stresini alırdım bir nebze, fakat aynı ben şimdi bu iletişimi kuramıyorum çünkü hastayı bitirilmesi gereken bir iş olarak görüyorum. Kısacası bizden iş güvencemizi, refahımızı, mutluluğumuzu en önemlisi de bir hemşire olarak gülümsememizi çaldılar.
Fotoğraf: Unsplash
İlgili haberler
'Nöbet tutamaz raporu' olduğu halde nöbet tutturul...
Diyarbakır’da riskli gebelik geçirdiği için nöbet tutamaz raporu verilen hemşire, zorla nöbet tuttur...
DEÜ Hastanesinde görevlerinden uzaklaştırılan SES...
DEÜ Hastanesinde sendikal faaliyetleri sebebiyle hukuksuz şekilde görevden uzaklaştırılan SES İşyeri...
Hemşireleri ‘robot’ gibi görüyorlar
Sağlık Bakanlığı, aşılamadaki rekorla övünürken sağlıkçıların insanüstü gayretlerini görmüyor. 16 sa...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.