Pandemi ve pandemik hastalık bir kıta veya dünya üzerinde çok geniş alanlarda görülen salgın hastalıkları tanımlayan terimlerdir. İnsanlık tarihi kadar eski olan salgın hastalıklar yazılı ve görsel basından takip ettiklerimizin ötesinde mart 2020 tarihinden itibaren hayatımıza girmiştir. Pandeminin hayatımızın birçok farklı alanında yarattığı etkileri yaşadık ve yaşamaya devam ediyoruz. Pandeminin çocuklar üzerindeki etkilerini ise en çok okulların tam zamanlı olarak açıldığı eylül 2021 tarihinden itibaren gözlemleyebilmeye başladık. Mart 2020 tarihi ile birlikte salgın koşulları doğrultusunda dönüşümlü/hibrit/uzaktan eğitim gibi kavramlarla devam eden okul süreci uzun bir aranın ardından yeniden tam zamanlı olarak başladı.

İLİŞKİLERDE PROBLEM, GÜNLÜK RUTİNE UYMADA SIKINTI GÖRÜLEBİLİYOR

Ancak okullarda okul kurallarına uyma konusunda çok daha fazla güçlük yaşama, arkadaşlık ilişkilerinde/sorun çözme becerilerinde problemler ve şiddetin farklı boyutlarda bir sorun çözme aracı olarak daha yaygınlaşması, okuma özellikle yazma becerilerinde karşılaşılan sorunlar, okulun/günlük yaşamın rutinine (sabah erken uyanma, sorumluluklarını yerine getirme, kılık kıyafet konusunda kurallara uyma vb.) uyma konusunda zorluklar yaşanması gibi farklı sorun/sorun alanları gözlenmektedir.

Pandemi gibi zorlu yaşam koşullarında beklenen/olağanın dışında tepkiler geliştirilmesi ve gözlenmesi normalken; özellikle okulların yeniden tam zamanlı açıldığı bu günlerde, zorlu yaşam olayları sonrasında “okul”un iyileştirici ve güçlendirici bir role sahip olduğu vurgusuyla yapılması gereken çocukların “psikolojik sağlamlık”larını güçlendirmek ve onların okula uyumunu desteklemektir.

Bu süreçte öğretmen-aile ve öğrenci odaklı yapılabilecek psikolojik sağlamlığı güçlendirme ve uyum çalışmalarının yanı sıra okul-aile iş birliği temelinde okul/sınıf kurallarının yeniden çalışılması destekleyici olacaktır. Bütün bunların yanı sıra pandeminin ve etkilerinin gelip geçici bir durum değil bir süreç olduğu ve bu sürecin etkilerinin de ortaya çıkma zamanı gibi bir süreçle normalleşeceği unutulmamalıdır. Normalleşme sürecinde öğrenci, aile ve öğretmen eksenli yapılacak her duygu/duygu düzenleme temelli, kişilerarası ilişkileri ve sorun çözme becerilerini kapsayan çalışma işlevsel olacaktır.

Görsel: Ekmek ve Gül