Soğuk kuyular tanıdım. Soğuk kuyulara indim, çıkamadım. Takıldım kaldım inlerde. Bir el uzanacak çıkaracaktı sanki. Annem gelecekti, kulağıma eğilip "Ben buradayım kızım. Korkma…" diyecekti.
Çocukluğun soğuk geceleri olur mu? Buz kesmişti benim çocukluğum. Hem de yaz günüydü. Yazın üşür mü çocuklar?
Hikayeler biriktirdiğinizi biliyorum içinizde. Korktuğunuz, yatağın altına saklanıp başınızı uzatarak baktığınızı biliyorum dünyaya. Dünyanızın sizden, gördüklerinizden ve yaşadıklarınızdan, sakladıklarınızdan ibaret olduğunu biliyorum. Biliyorum anlatamadıklarınızı… Biliyorum, çünkü sustum. Sustum, yaşadığım her neydi bilmiyordum. Yirmisinde çocukluk anılarını paylaşanlardan kaçtım mesela. Ağlayıp sebebini paylaşacak tek bir insan bulamadım. Şimdi karşıma susanları alıyorum; “Dinleyin beni anlatacaklarım var size.”
ANLAMINI BİLMEDİĞİMİ BİR KELİME GELMİŞ BAŞIMA
7 yaşımda "oyun oynamak" için arkadaşlarımla dışarı çıktım. Köyden birisi Onur. Yanımıza geldi. Usulca ‘gel’ dedi, gittim, bir ilaç verdi, iç dedi, içtim. Ve uyudum. Acıyla uyandım. Çıplaktım, bunu anlayabilirdim. Ama annemin neden vurduğunu anlayamadım. İnce bir sopa, bir ellerimde bir bacaklarımda. Vuruyordu annem, yetmiyordu. Neye kızmıştı ki bu kadar? Hem soymuştu beni hem vuruyordu. Onur neredeydi? Bir şeyler oluyordu kuşkusuz, ama anlayamıyordum. Sonra eve kapattı annem beni. Uzaktan izlemek kalmıştı bana çocukluğumu. Çocukluk pencereden oynayan çocukları izlemekle eşdeğerdi benim için. Çocukluk başkalarının eğlencelerine, şakalarına uzaktan uzaktan el sallamaktı. “Buradayım ben! Sıra bende, topu bana atın! Duymuyor musunuz? Berfin yanlış oynadın, çık dairenin dışına!” Duyuramadım… Çocukluk, sıcak yaz güneşinde tek göz odada üşümekti benim için. Büyüyünce anlayacak, büyüyünce öğrenecektim. Öyle söylemişti annem.Onur benim çocukluğumu almış meğerse. Onur bana ‘tecavüz’ etmiş. Tecavüz ne ki anne? Kaçırdım ben orayı. Anlamını bilmediğim bir kelime gelmiş başıma. Onur bana tecavüz etmiş. Kafamda bununla gezdim günlerce, sonra bununla yaşamayı öğrendim. Biliyordum artık. Ona göre yaşıyordum. Ama ben büyünce Onur öldü. Ben büyüdüğüm için, bana tecavüz ettiği için de değil. Ya da bana tecavüz ettiği için cezalandırılmadı. Onur intihar etti. Onur bana tecavüz ettiği için vicdan azabı çekip intihar etmedi. Onur âşık olmuş, âşık olduğu kıza kavuşamayınca öylece kıymıştı canına. Onur ölmüş, bendeki izleri ise hâlâ yaşıyordu. Konuşmam bozulmuştu. Gerçeği öğrendiğimden beri erkeklerden nefret etmiş, kimseyle bu durumu konuşamamıştım. Hep yalnızdım. Gözyaşlarımın sebebini anlatamadığım kadar yalnızdım…
Büyüdüm ben sevgili kız kardeşlerim. Annemin dediği kadar, tecavüzü anlayacak kadar büyüdüm. Üniversiteyi kazandım. Anlayamadıklarım var. Anlayamadıklarım boynuma künye. Sustuklarım artık konuşacaklarım. Sustuklarımı konuşacak gücü hissediyorum kendimde. O güç ile dayanışma ağına katılıp yatağın altına elimi uzatacağım. Çıkaracağım sizi oradan. Sizden aldığım güçle, dayanışmanın tadından, bir olmaktan… Bana güç verenlerin yanında olacağım, onlara ihtiyacım var.
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.