Bir trafik kazasında 32 yaşındayken yaşamını yitiren şairi canlandıran Kesal, oyunu şu sözlerle anlattı:

"Biyografik bir oyun. Ağırlıklı olarak anlatı var ama çok önemli bir şair olduğu için, sayısı fazla olmasa da 5-6 tane şiirini kullanıyoruz. Füruğ da kendi dünyası içinde, İran'da çok ciddi bir baskı ve tehditle karşı karşıya kalmış. Ölmüş ama onun bedeni öldükten sonra bile toprakla buluşturulmamış iki gün boyunca. Biraz da bunu sorgulayan bir oyun. Toprak herkese kucağını açan bir şey ama insan eliyle o bile engelleniyor. Bir kadının hikayesi, erkeklerin dünyasında, kuralların erkekler tarafından konulduğu bir dünyada yaşamak zorunda kalan bir kadının aslında nasıl yok edildiğini anlatan bir oyun. Bu kadın bir şair olunca da başka türlü bir isyan, başka türlü bir başkaldırı ile karşı karşıya kalıyoruz. Bu tarz sıkıntıları günlük hayatta farklı sınıflardan, farklı mesleklerden yaşayan çok fazla isimsiz kadın var. Bu oyunu bütün kadınlara armağan ederek oynamayı ve biraz da o isimsiz kadınlara cesaret vermesini istiyorum."

Oyunun isminin ilk önce Füruğ Ferruhzad'ın yönettiği "Ev Karadır" belgeseli ile aynı olmasını düşündüklerini aktaran oyuncu, "Biraz karanlık bir isimdi, oyunun ismi seyirciyi çağırsın istedik. Sonra 'Sonsuz Bir Gün Batımı' mı olsa, dedik. En sonunda, aşk herkesi kucaklayan bir şey olduğu için, Füruğ'un bir dizesi olan 'Yaralarım Aşktandır' oldu oyunun ismi." diye konuştu.
Kesal, Füruğ'un yalnız bir kadın olarak öldüğünü ifade ederek, "Beni de aslında onun kederi, yalnızlığı, yaşama olan tutkusu ve aşkı çok etkiledi. Yani bu oyun tabii ki yalnız olmak zorundaydı. Çünkü bizim oyunu anlattığımız yer araf bir yer. Ne toprakta ne de yaşıyor. Bir boşlukta, kendi düzleminden ömrünü anlatıyor seyirciye. O yüzden de tek kişilik olmak zorundaydı." ifadelerini kullandı.

Şebnem İşigüzel’in kaleme aldığı "Yaralarım Aşktandır" oyunu, 21 ve 28 Mart'ta DasDas Atölye'de sahnelenecek.