Ne zamandan beri "Aman neme lazım" diyen bir topluma dönüştük, bilinmez. Belki kökü son 40 yılda, belki de çok derinlerde. Sonuçta konuştuklarımızın, konuşamadıklarımızdan fazla olduğu bir gerçek. “Bana değmeyen yılan bin yaşasın”, “Gemisini yürüten kaptandır”, “Her koyun kendi bacağından asılır” felsefelerini benimseyenler, maalesef toplumun çoğunluğunu oluşturmaktadır. Sonuçta "Bu kadarı da olmaz" denen hiçbir şeyin kalmadığı bir sürecin üzerine, yarınlar inşa edilmeye çalışılıyor. Anaokulundan itibaren çocuklara bedenlerinin kendilerine ait olduğu, başka bir el dokunduğunda bağırmaları, ses çıkarmaları gerektiği öğretilirken toplum olarak dokunulmayan mahremimiz kalmamasına rağmen suskunluğumuzu bozmamayı, edep ve terbiye olarak içselleştirdik.
İşte tam da böyle bir süreçte Yusuf Atılgan’ın Bütün Öyküleri ile kitap yolculuğumuz, durup kendimizi sorgulamaya. Anadolu’nun çayır, çimeninde gezinmeye, temiz bahar havasını soluyarak konuşulmayanları konuşmaya. Üzerimizdeki ölü toprakları silkeleyerek yeniden ayağa kalkmaya; umudu tüketmeden yarınlara gülümsemeye. Köyden, kentten, köpekten, kediden, tavuktan, eşikten, kadından, çocuktan yaşamın her yerinden, kısacası memleketten haberdar olmaya, ardındaki ışığa tutunmaya. Toplumsal, sosyal, siyasal olaylara yönümüzü dönmeye.
İyi bir gözlemci olan yazar, öykülerinin her birinde, değişik alanlarda toplumun kılcal damarlarına kadar ilerler. Gerçekler ayrıntılarda saklıdır sözü somutlaşır eserde. Yazar, tüm detayları sade bir dil ve çarpıcı imgelerle ortaya serer. Büyük bedeller karşılığında elde edilse de özgürlük de vardır hikayelerinde. Mahalle baskısı, emek sömürüsü de, binlerce yıllık derin uykudan uyanış da... Kişilik çözümlemesi de var, ergenlik problemleri de. Kısacası insana, yaşama dair her şey...
Yusuf Atılgan’ın Bütün Öyküleri kitabı 5 bölüm, 14 hikayeden oluşur. Yazar öykülerinde, gözden kaybolmaya yüz tutan, yok sayılan, görmemezlikten gelinen toplumsal sorunları görünür kılar. Öyküler akıcı, sürükleyici, dost muhabbeti tadında ilerler. Okuyucu konuları güncelleştirerek birçok şeyi yeniden düşünür, sorgular. Toplumsal gerçekçi yazar Yusuf Atılgan’ın anısına saygıyla.
Fotoğraf: Kitap kapağı
İlgili haberler
Toplumun sakat yönlerine ayna tutan bir kitap: Kör...
Sonay Öztürk, Sel Yayınlarından çıkan, Ayşen Işık’ın yazdığı Kör Dövüşü kitabı üzerine yazdı.
Bir kitap: Hayvanlara Övgü
Michel de Montaigne’nin Hayvanlara Övgü kitabıyla anlaşıldığı gibi yolculuğumuz hayvanlar alemine. Y...
Bir kitap: Çalakalem Kadınlık Halleri
Çalakalem Kadınlık Halleriyle kitap yolculuğumuz uzaklara değil, çevremizde gördüğümüz çatıların alt...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.