Adana’da apartman görevlisinin 15 yaşındaki kızını taciz eden yönetici önce tutuklandı, sonra ev hapsiyle serbest bırakıldı. İtiraz üzerine yine tutuklandı. Şimdi, yine ‘ev hapsiyle’ ödüllendirildi.

Melisa Sağlam’a saldırı davasının ilk duruşması görüldü. Sanık mahkemede ‘Tahrik oldum, pişmanım’ diyerek özür diledi. Sanığın tutukluluğunun devamına karar verildi.

Ayşe Arman’ın köşesine taşıdığı bir öykü çok tartışıldı. Ailesi tarafından pazarlanan bir genç kadının kurtuluş öyküsü... Peki öyküdeki ‘hatalar’ dikkatinizi çekti mi? Devlet kadını koruyabiliyor mu?

Tuzluçayır Kadınları Dayanışma Derneğinde kadınlar bir araya gelerek müftülere resmi nikah yetkisi veren tasarıyı tartıştı. Toplantıda kadınlar seçtikleri kadın yazılarını ve mektuplarını da okudu.

Diyarbakır’da genç bir kadın tecavüzüne uğradığı kişiyle dini nikah yaptı, ancak 23 gün sonra evden gönderildi. Tecavüz eden sanıklar hakkında beraat kararı verildi. Kadın hakim ise karara şerh koydu.

Cerattepe’de ormanı, toprağı, suyu yok eden madene karşı mücadele eden 90’lı yaşlarındaki direnişçi kadınlar kararlı: “Bu yaşa kadar temiz kalan doğamızı torunlarımıza temiz bırakmak istiyoruz.”

İzmir’de tacize uğrayan kadınları polisin darbetmesi üzerine kadınlar soruyor: “Polis bu cesareti nereden alıyor? Cezasızlığın önünü açan uygulamalar kadına yönelik şiddetin boyutunu arttırmıyor mu?”

Neymiş, ‘Kadınlar duygu ve estetik açısından duyarlı oldukları için sanat alanında ve toplumsal mesleklerde başarılı olurlar. Erkekler onları daha iyi programcı yapan doğal yeteneklere sahipler’miş!

2011 yılında faaliyete geçen İzmir’e 20 kilometre uzaklıktaki TÜPRAG’a bağlı Efemçukuru altın madeni kentin su kaynakları için çok ciddi bir tehlike saçıyor.

Aile Bakanı'nın şiddetle mücadele için 'müjde' olarak sunduğu uygulamalardan biri de Kadın İzleme Merkezlerinin kurulması. Peki bu kurumlar şiddet sorununun çözümünde nerede duracak?

Hindistan’da Türkiye’de de, dünya da da kadınlar gece sokaklarda, meydanlarda taciz korkusu olmadan dolaşmak istiyor.

Gençlik Yaz kampı Kadın Çalışmaları Atölyesi kadın sorununa dair pek çok tartışma yürüttü demiştik. Kamp sonunda bir de bildirge yayımladılar. İşte Kadın Çalışmaları Atölyesi sonuç bildirgesi.

Antalya Olimpos’ta yapılan 2017 Gençlik Yaz Kampı’nda Kadın Çalışmaları Atölyesi’nde çalışma yürüten liseli, üniversiteli genç kadınlar pek çok meseleyi tartıştı.

Yerinden, yurdundan edilmiş, travmatik süreçler yaşamış, özgürlükleri elinden alınmış, sığındıkları ülkede insan haklarından yoksun bir şekilde yaşam mücadelesi veren, ötekileştirilen mülteciler...

‘Artık yeter’ dediğimiz noktayı aştık, ancak iktidarın kadın ve çocukların haklarını yok eden uygulamaları son bulmadıkça çocuk istismarı da sonlanmayacak gibi gözüküyor.

Hukuk, eğitim, sağlık, medya, istihdam, sosyal hizmetler gibi birçok alanda eş zamanlı tedbir alınması, kararlılık, kadına yönelik şiddetle mücadelenin vazgeçilmez unsurlarından.

18 yaşındaki Ş. çalıştığı mağazada müdür yardımcısının tecavüzüne uğramış, sanık ‘ilişkileri olduğunu’ savunarak beraat etmişti. Haberimiz üzerine, Aile Bakanlığından müdahillik talebi geldi.

‘Müftülere nikah yetkisi verilmesini 10 yıldır toplu sözleşme masasına taşıyoruz. Düzenleme kadınların mağduriyetini giderecek. Karşı çıkanlar malum çevrelerdir’ diyen başkana sorularımız var:

Bir baba 2 oğlunu öldürüp 1 oğlunu yaraladı. Eşine defalarca şiddet uyguladığı, kadının defalarca şikayet ettiği ama şiddet uygulayan adamın her seferinde cezasızlıkla ödüllendirildiği ortaya çıktı.

Üniversiteye yerleştirme sonuçları açıklandı. Bir üniversiteye yerleşenler mutlu... Bu mutluluğu bozmayı hiç istemiyoruz. Ama paylaşmak istediğimiz deneyimler var!