Uçan Süpürge Kadın iletişim ve Araştırma Derneği'nin ev sahipliğini yaptığı, 'Sivil Toplum, Haklar ve Medya Bağlamında Yeni Nesli Anlamak' Sempozyumu Ankara Kavaklıdere’de gerçekleşti. Ürdün'den katılan Şiddete Karşı Kadınlar Derneği ile ortak düzenlenen sempozyumda, Tunus'tan Kadın ve Aile Bakanlığı İletişim ve Eğitim Dairesi Başkanı, Najet Hmaidi de yer aldı. Ortadoğu'da kadın mücadelesinin de konuşulduğu sempozyumda savaş, eğitim ve ekonomik yoksunluğun özellikle kadınları, çocukları ve gençleri şiddete açık hala getirdiği vurgusu yapıldı.

İletişim çağında gençlerin sosyal medya ile çok içli dışlı olduğu ve buradan yapılan propagandaların etkisi üzerine özellikle şiddetin Ortadoğu coğrafyasında pompalandığına değinildi. Tüm dünyada dini saiklerle katliam gerçekleştiren IŞİD'in de sosyal medya ile her eve girdiğine ve burada
kadınları kullandığına dikkat çekildi.

BU DÖNEMDE KADINLARI VE KIZ ÇOCUKLARINI KONUŞMAK ZORUNDAYIZ

Uçan Süpürge'den Selen Doğan, dernek olarak son yıllarda özellikle kız çocuklarının güçlendirilmesi ve çocuk evliliklerin önlenmesine yönelik faaliyetler yürüttüklerini belirterek, bu kapsamda geçtiğimiz aylarda Ürdün'e gittiklerini, Ortadoğu'da çocuk evlilikleri nasıl ele alındığı, kadınların bu konuda nasıl örgütlendiği üzerine çalışmalar yaptıklarını söyledi. “Bu siyasal ortamda daha çok kadınlar ve kız çocukları hakkında konuşmak ve ortak aklı çalıştırmak zorundayız” diye konuşan Doğan, farklı ülkelerden kadınların bir araya gelerek deneyim paylaşımının önemine dikkat çekti. Doğan, Ürdün'deki şiddete karşı kadınlar derneği ile Ankara'da ortak bir sempozyum düzenleme kararı aldıklarını kaydetti:

'IŞİD KADIN VE KIZ ÇOCUKLARINI SAVAŞ PROPAGANDASINDA KULLANIYOR'

Ürdün'de 2010 yılında kadınları ve çocukları savaş politikalarından korumak ve şiddete karşı korumak üzere kurulan, Şiddete Karşı Kadınlar Derneği Başkanı Kholoud Khrais, dünyada 3,5 milyon gencin işsiz olduğuna dikkat çekti. Ekonomik yoksunluğun özellikle gençleri hedef haline getirirken enerjilerinden yararlanmak adına her şekilde kullanıldığından bahsetti. Khrais, savaştan etkilenen ve toplumu oluşturan Suriye ve Irak'tan mülteci kadınlar ile çalışmalar yaptıklarını anlatırken, “4 bin Iraklı, 5 bin Suriyeli savaş mağduru kadını topluma yeniden kazandırdık. 1500 çocuğun ise IŞİD'e katılmasını engelledik. Hayatlarını iyileştirdik. Kadınlar toplumun en zayıf halkası ve savaştan en çok etkilenen kesim. IŞİD kendi çıkarı ile teknolojiyi kullanıyor ve burada kadınları hedef alıyor. Bakımlı, eğitimli kadınlara sosyal medya üzerinden cihatçı gruplara katılma çağrısı yaptırılıyor. İşsiz, eğitimsiz yoksul kesim de peşinden gidiyor hatta bazen insanları açlıkla tehdit ediyorlar. ‘Eğer çocuklarınızı IŞİD'e vermezseniz hepinizi aç bırakırız’ diye.”

Nikah cihadı diye de bir şey başlattıklarını ifade eden Khrais, burada kız çocuklarının IŞİD'e bağlı olacaklarını beyan ettiklerini ve bedenlerini askerlere sunarak bu sayede cennete gideceklerinin propagandasının yapıldığını aktardı. Kadınları, çocukları ve gençleri hiç bir dinle bağdaşmayacak böyle aşırı ve sapkın bir ideolojiden kurtarmak ve ayakta durmalarını sağlamak için mücadele verdiklerini aktaran Khrais, “Türkiye de Ortadoğu'dan çok etkilenen bir ülke o yüzden dayanışma içinde olmak önemli” dedi.

Ürdün Üniversitesi Kadın Çalışmaları Merkezi'nde öğretim görevlisi olan aktivist DR. Amal Awawdeh ise Şiddete Karşı Kadınlar Derneği ile birlikte çalıştığını söyleyerek şunları ekle
di; “Dünyada baskın politik değişiklikler yaşanıyor ve gençler, çocuklar bunların bir aracı oluyor maalesef. Buradaki enerjiyi iyiye yönlendirmek zorundayız. IŞİD sosyal medya araçları ile propaganda yaparak her eve girebiliyor. Burada eğitimi, sağlıklı bilgiyi iyi kullanarak özellikle kadınları savaş aracı haline getiren ve onları cinsel köle olarak kullanan bu gruplara karşı çalışmalar yapıyoruz”dedi.

Sempozyum gazeteci, doktor, kadın aktivistlerin kendi ülkelerinde kadınları ve çocukları şiddete de karşı koruma deneyimlerinin paylaşımıyla devam etti.